Tablolarıyla   tanıdık onu, grafik çizimleriyle, radyomuza mektupları ve güzel el   yazısıyla, şimdi de sosyal medyada paylaştığı fotoğraf kareleriyle vs   dahası… 
Yıllardan  beri radyomuzun dinleyicisi, bize mektupları yazan   değerli Hikmet Efrahim kimdir?
Güzel çizimleriniz   dikkatimizi çekti. Özellikle siyah- beyaz portreler, çok farklı bir   teknikle eserleri var. Hatta Nazim Hikmet’in resmini çizdiği tablo 20   yıldan beri Türkçe redaksiyonumuzun duvarını süslüyor.
 Hikmet Efrahim: Birçok sanat meraklıları gibi, bizlerin de sanata, yaratıcılığa yakınlığımız çocukluk yıllarımızda başladı.
Hikmet Efrahim: Birçok sanat meraklıları gibi, bizlerin de sanata, yaratıcılığa yakınlığımız çocukluk yıllarımızda başladı.1990 yılında, (yani göçmenlik zamanlarında) İstanbul Nasrettin Hoca Karikatür derneğine ressam sıfatında üye kabul edilmiştim. Ve 11 ay Türkiye göçmenlik hayatımızdan sonra, Bulgaristan'a ailecek döndüğümüzde, her yıl oradaki Uluslararası Karikatür Yarışmalarına ikişer -üçer çalışmalarımla katılmaya devam ediyorum.
 Ve Varna'da bir   özel galeride - (Galeria Bulart" ) yağlı boya tablolarından ibaret iki   kişisel sergi açtığım 1996 ve 1998 yılları...
Ve Varna'da bir   özel galeride - (Galeria Bulart" ) yağlı boya tablolarından ibaret iki   kişisel sergi açtığım 1996 ve 1998 yılları...
Son yıllarda ise,   çalışmalarım grafik çizimlere yönelik olarak devam ediyor. Bazı şair   dostlarımızın şiir kitaplarının kapak resimlerinin çizimlerini de   yapmaktayım”.
Hayatınızda, gerek sizin, gerek köydeşleriniz ve dostlarınızın hayatında Sofya Radyosu’nun yeri neydi?

Hikmet Efrahim: Senelerden 1969..
Okul   dışı olarak, Novi Pazar'ın "Hristo Botev" okuma evinde Petır   Persengiev, seçilmiş bazı talebelere akademi usulü resim çizme dersleri   veriyordu.
...Ve ağabeyim 1970'lerde, madenci olarak askerdi.
Bir   izne geldiğinde, şehirden bana hediye olarak bir rus marka el   tranzistör radyosu getirmişti ("Sokol"). Liseli yıllarımda bu küçük   radyo daima cebimdeydi.
Bir gün, okul dışı resim dersimiz saatinde, çok hafif olarak radyom açıktı.   Ve Berkant'ın da o harika parçası "Saman Yolu" radyolarda taze   çıkmıştı. Biz talebeler, resim çiziyor- öğretmenimiz de sessiz odamızda   masalarımızın arasında çalışmalarımızı takip ediyordu. Bana yaklaştığında, artık Berkant'ın o unutulmaz "Saman Yolu" plağı dönüyordu...
Bir ara radyonun sesini kısacak oldum.
Persengiev:
- Lütfen yükselt radyonun sesini, dedi.
- Ya...dedi. Ne dilde bu şarkı?
- Türkçe, dedim.
- Kimdir bu şarkıcı ? Şarkının adı nasıldır?
- Şarkının adı... /Eyvah!...dedim içimden. "Saman Yol" Bulgarca nasıl tercüme edilir acaba.../
- Öğretmenimiz, dedim. Bu şarkı Kosmosu, aşkı v.s. anlatıyor
- Bence, dedi öğretmenimiz. Çok güzel bir aşk şarkısı bu...Sözlerini anlayamasam da...
Ve o yıllardan beri, radyo ile bir bütün olduk....

Demokrasi yıllarından sonra, Bulgaristan   Türk'lerine yönelik radyo yayıncılığı, , her yıl gittikçe sanat   damgasını taşımakta ve bununla birlikte, radyomuzun çok evvelki   yıllarına ait arşif programlarını dinleyicilere sunmak çok değerli bir   radyo olayıdır.. Bu yönde radyomuzdaki tüm çalışanlara can-ı gönülden minnetarız. 
Sunucular   tarafından radyo yayınlarında dinleyicilere sergilenen o hoş görü   davranışları, tabii ki radyomuzun değerini çok yükseklere taşımaktadır. 
Radyo dinlemeyi tercih eden kişi - tabii ki müzik ve haberlerden dolayıdır.

Köyünüzden,   köylünüzden, doğadan, insanların yaşamından, mevsimler, işler, sosyal   sorunlar, kısacası hayatın taa kendisini sunan fotoğraflar çekiyorsunuz.   Bu fotoğraflardaki “hayatın” sırrı nedir? Etrafınızda neleri fotoğraf   karelerine layık görüyorsunuz?
Hikmet   Efrahim: “Bundan 10 yıl önce, köylülerimiz arasında Türkiye'de bir ilk   iki taraflı karşılaşma düzenlenmişti. Tabii ki, konu-komşuyla sohbetler,   hasret gidermek, türküler, şarkılar ve şiirler...Ve orada bir köylüm bana ilginç bir ricada bulunmuştu ve demişti ki:
- Oraları çok özledik...Oralarını resim olarak aksettirsen ve burada bir sergi yapsak...
Köydeşimizin teklifi çok yerindeydi. 20 yıl kadar işsiz -güçsüz kalmıştık.
Güzel   bir tesadüf - o yıllarda bölgemizin camilerini insanlar tamirata ve   yeni inşatlara başlamıştı. Ve bölgemizin 10 kadar camisini nakışlama,   süsleme şansı hayatımı birazcık olsun kurtarmıştı....
Ve İnternet olayı da artık hayatımıza girmeye başlamıştı...
Veresiye   olarak ucuz bir fotograf makinesi almıştım, o yıllarda... İnternete   bağlandığımda, o ilk resmi Türkiye'deki köydeşimize gönderdim.
-   Köydeşim! dedim. Bundan sonra köyümüzün her taşı toprağı, yaz ve kışını   orada evinizde göreceksiniz! Yaşasın İnternet! diye cevap yazmıştı   köydeşimiz...(Tabii ki bu büyük bir olaydı !)

Ve tabii ki, her yerde olduğu gibi, Deliorman'da da hayat acısıyla, tatlısıyla devam ediyor...
İnternette paylaştığım resimler - gurbette, vatanımızdan uzak olan insanlarımızı sevindirmesi beni ve ailemi mutlu ediyor...
Artık eski dikte günlerin umut karartan zamanlarında değiliz.
Ve ne iyi ki - umut verici günlerdeyiz.
Sadece bunu düşünüp, bu günümüzün
kıymetini bilip, demokrasili zamanımıza gereken değeri vermeye yeterlidir.
Röportajın tamamını üstteki ses dosyasından dinleyebilirsiniz
Fotoğraflar: Hikmet Efrahim özel arşiv
Bulgar Edebiyatının Patriği olarak anılan İvan Vazov, bundan 104 yıl önce, 22 Eylül 1921 tarihinde hayata gözlerini yumarken, Bulgaristan'a adanmış en güzel sözleri miras bırak tı . Yeni Bulgar edebiyatı ve kültürünün gelişmesine..
1 7 Eylül'de Ortodoks Kilisesi, aziz şehitler Sofia, Pistis (İman), Elpis (Umut) ve Agape'nin (Sevgi) hatırasını yüceltir. Bu günde ayrıca başkent Sofya’nın bayramı kutlanır . Bu vesile ile bundan bir süre önce radyomuza konuşan Free..
15 Eylül’de Bulgaristan’da eğitim öğretim yılı başlıyor. Bu vesile ile İngiltere, Cambridge’de Pazar Bulgar okulu açan Türkan Ali’nin bundan bir yıl önce radyomuza verdiği söyleşiyi dikkatinize tekrar sunuyoruz. Meslek hayatına gazeteci olarak BNR..
 Yer yer bulutlu
								Yer yer bulutlu Yer yer bulutlu
								Yer yer bulutlu Yer yer bulutlu
								Yer yer bulutlu Yer yer bulutlu
								Yer yer bulutlu Yer yer bulutlu
								Yer yer bulutlu Yer yer bulutlu
								Yer yer bulutlu Yer yer bulutlu
								Yer yer bulutlu Yer yer bulutlu
								Yer yer bulutlu Yer yer bulutlu
								Yer yer bulutlu Yer yer bulutlu
								Yer yer bulutlu Yer yer bulutlu
								Yer yer bulutlu Yer yer bulutlu
								Yer yer bulutlu Yer yer bulutlu
								Yer yer bulutlu Yer yer bulutlu
								Yer yer bulutlu Yer yer bulutlu
								Yer yer bulutlu Yer yer bulutlu
								Yer yer bulutlu Yer yer bulutlu
								Yer yer bulutlu Yer yer bulutlu
								Yer yer bulutlu Yer yer bulutlu
								Yer yer bulutlu Yer yer bulutlu
								Yer yer bulutlu Açık
								Açık Yer yer bulutlu
								Yer yer bulutlu Yer yer bulutlu
								Yer yer bulutlu Yer yer bulutlu
								Yer yer bulutlu Yer yer bulutlu
								Yer yer bulutlu Yer yer bulutlu
								Yer yer bulutlu Yer yer bulutlu
								Yer yer bulutluİnme ile Mücadele Günü 29 Ekim arifesinde İnme ve Afazi Derneği , Bulgaristan’daki herkesi #Bir Cümle Hayat girişimine katılmaya davet..
31 Ekim 20025 tarihinde Sofya Şehir Sanat Galerisinde CULTURAMA / Müzede Fest Platformu çerçevesinde, İstanbul kemençesi sanatçısı ve sanat..
