Müslüman, her koşulda dininin emir ve yasaklarını göz önünde bulundurarak yaşama arzusundadır, bundan da öte böyle olmakla sorumludur. Bu sebeple İslâm dininin hayatın farklı alanlarındaki hükümlerini imkânları ölçüsünde öğrenmekle mükelleftir. Özellikle temel dinî bilgiler olarak ifade edebileceğimiz ilmihâl bilgileri öğrenmenin her Müslümana farz olduğu İmam Gazalî gibi ilim adamlarınca ifade edilmiştir. Ancak insanın her konuda bilgi sahibi olmadığı ve olamayacağı da bir hakikattir. Bu yüzden Müslüman bir kişi, ihtiyaca göre, bilmediklerini sorup öğrenmeli ve hayatını buna göre düzenlemelidir.
İnsan yaşadığı hayatta her türlü mesele ile karşılaşıp hiç ummadığı konularda zaman zaman soru sorma ihtiyacı hissedebilir. Bu soruların doğru cevaplarını bulabilmek için çaba gösterip doğru yerlere başvurmak son derece önemlidir. Zira Cenâb-ı Allah, her hususu “işin ehline sorma” konusunda Müslümanları uyarmıştır.
Arkeologlar, Bulgaristan'ın kuzeybatısında Ritsaria (Ratiaria) antik kentindeki Roma hamamının yeraltı altyapısının bir kısmını keşfettiler. Kent, I. yüzyılda bugünkü Archar köyü bölgesinde kurulmuş ve 586 yılında Avarlar tarafından yıkılmıştır...
Allah’ın insanlar için ikramlarından biri berekettir. Bu nimet, O’nun sıfat ve isimlerinin tecellisidir. Zira Kur’ân-ı Kerim’de Yüce Allah kendisini söyle tanıtır: “Ne yücedir o ki mülk onun elinde ve o her şeye kadirdir”. Buradaki yücelik ise “tebârek”..
Beyt-i mâmur istersen ol dil-i rânâyı gör Mescid-i Aksâ dilersen dergeh-i Mevlâ’yı gör Feyz-i esmâ ile kıldı seni Ol âyine çün Gör ne suret gösterir âyine ecillâyı gör Bî-cihet ol her cihetten vech-i Hak ede zuhur Bunca vechin arasında..