Bulgaristan'da nesiller boyu sevilen ve eserleri 7'den 70'e herkes tarafından okunan, köyün ve köylünün ruhunu ince dantel gibi işleyen ve onun derinliklerine inen, yazdığı hikayelerin konusu güncelliğini yitirmeyen bir yazar- Elin Pelin.
18 Temmuz 1877 yılı doğumlu Elin Pelin 3 Aralık 1947'da hayata gözlerini yumduq ardından yüzlerce değerli eser bırakarak.
"Hafızada kalanlar" köşesinde ünlü Bulgar yazarını vefatının 75. yılında anacağız ve doğduğu köy olan Baylovo'da kütüphaneci Anna Tsvetkova ile 2012 yılında yaptığımız röportajı dikkatinize sunacağız.
Bulgar köyünün usta anlatıcısı Elin Pelin
20.07.2012
Bazı yazarlar vardır ki, şaaşalı biyografi ve prestijli eğitimleri olmasa da, çok ince duygu ve ender yeteneği bulunur. Kısa öyükülerde bile hayatın sorularına cevap verebilen yazarlar vardır. Onlardan birisi de Elin Pelin.
Geçen yüzyılın ilk yıllarında sıradan insanların, köyün, köylünün yaşamını işleyen hikayeleri bugün da aktüelliğini koruyan durumları ve olayları anlatmaktadır. Bu sene doğumunun 135. yılı kutlanan Elin Pelin, edebiyatseverler bir kez daha bu yazarı saygıyla anıyor.
Doğduğu köy olan Baylovo’da kütüphaneci Anna Tsvetkova bize rehberlik etti: “Asıl adı Dimitır İvanov Stoyanov takma adı Elin Pelin 18 Temmuz 1877 yılında Sofya'nın Baylovo köyünde doğdu.Bulgar edebiyatının en büyük öykü ustalarından biridir. Özellikle de köy yazarı unvanına sahiptir. Elin Pelin 1899 yılına kadar doğduğu köyde oturur ve köyün gerçeklerini, köylünün yoksulluğunu, çilelerini, köylünün ruhsal açıdan fakirliğini ve köy geleneklerinin kabalığını açıklayan güzel öykülerini yazar.
Elin Pelin ilk denemelerini Baylovo’da yazmaya başlar. Bir süre köyünde öğretmen olur, fakat daha sonra orası ona dar gelir ve büyük şehrin yolunu tutar. Sofya liselerinden birinde öğretmenliğe başlar. Daha sonra Fransa’ya ihtisasa gider. Dönüşünde Sofya Halk Kütüphanesine işe başlar, sonra da İvan Vazov ev müzsinde sorumlu olur. 1940 yılında Bulgar Yazarlar Birliği ve Bulgar Bilimler Akademisi üyeliğine alınır.
Elin Pelin aynı zamanda farklı gazete ve dergilerde çalışır, hikaye, öykü, şiir, masal ve deneme kitapları çıkarır. Elin Pelin en ünlü çocuk yazarlarındandır. Çocuklar için şiirler, masallar, öyküler yazmış ve yetişme çağı çocukları için yazdığı “Yan Bibiyan” ve “Yan Bibiyan na lunata” (Yan Bibiyan Ayda) adlı romanları Bulgar çocuk edebiyatının en güzel eserleridir.
© Fotoğraf: Nikolay Metev
Elin Pelin'in eserlerinin büyük bir kısmı savaşlara kadar olan dönemin ürünleridir. Yazar, 19. yüzyılın sonu ve 20. yüzyılın başlarındaki yıllarda Bulgaristan köylerinin gerçeklerini eserlerinde geniş bir biçimde verir. Ancak 1915-16 yıllarında yazdığı öykülerinde ve mizahî eserlerinde bu döneme kadar savunduğu düşüncelerinden ayrılır ve “Kitka za yunaka” (Yiğit İçin Çiçek),” Pijo ve Pendo” gibi yazdığı eserlerinde ise devlet politikasını savunur.
Elin Pelin gerçekçi görüşlere ve insancıl duygulara sahip bir yazardır. Öykülerinde en çok sevilen kahraman köy öğretmenidir, çünkü yazarın görüşlerine göre; o, ışık saçan, adaletli ve dürüst kişiliğe sahiptir. Emeğin betimlenmesi Elin Pelin'in en sevdiği konudur. En güzel öykülerini bu konu üzerine yazmıştır. Yazara göre, emek bir fedakârlıktır. Bulgar edebiyatında, köylünün emeğe olan ilgisini en güzel ifade eden yazardır.
Elin Pelin Bulgaristan’ın en ünlü yazarlarından biri olarak yer alır. Eserleri 40 dilden fazla çevirilir. Anna Tsvetkova’ya göre, yazar en büyük ilhamını Bulgar köyündeki yaşamdan alır.
© Fotoğraf: Nikolay Metev
Elin Pelinin savaşlara kadar olan dönemde yazdığı en güzel eserlerinden; “Leten den”(Yaz Günü), “Zakısnyalata niva” (Nadas Tarla), “Napast bojiya” (Allahın Belası), “Andreşko”, “Kray vodenitsata” (Değirmenin Kenarında), “Vyatarnata melnitsa” (Yel Değirmeni), “Siromaşka radost” (Fakirin Sevinci), “Pırvi snyak” (İlk Kar), “Na onya svyat” (Öbür Dünyada) gibi öyküleridir. 1911 yılında yayımladığı “Geratsite” büyük öyküsü Bulgar edebiyatının en güzel eserlerinden biridir.
Diğer eserleri; “Zemya ” (Toprak), “Çerni Rozi” (Siyah Güller), “Az, ti, toy” (Ben, Sen, O) Bu dönemde en başarılı çalışması ise “Pod manastirskata loza” (Manastır Bağının Altında) adlı kitabında toplanan orijinal destanlarıdır.
Başkentin 50 kilometre doğusunda, Sredna gora dağının eteklerinde sükunet içinde gizlenmiş, Baylovo köyü bülünüyor. Doğduğu ev 1977 yılında yenilendi ve müzeye çevirildi. Yaz aylarında, buradan göçeden Baylovolular da geri dönünce, bir hareketlilik başliyor.
135 yıl önce burada Bulgar edebiyatın usta yazarı Elin Pelin doğmuş ve 20. asrın ilk yarısında Bulgar köyündeki süreçleri kitaplarına taşımış. Bugün de Elin Pelin’in ruhu hala canlı.Yerliler “Bir taş atsan, zevzeğe düşecek” şeklindeki şakalarla, problemleri unutup zorlukları aşmaya çalışıyorlar. Bir zamanlar Elin Pelin köyünü şöyle tanıtıyor:”Benim küçük ve güzel köyüm Baylovo ismini taşıyor”.
Elin Pelin”in eserleri bugün de güncelliğini koruyor. “Ben, herşeyden önce insan ve onun kaderi ilgilendirir” diyor yazar.
Tarihimizin sesli hafızası olan BNR Türkçe Yayınlar Bölümü arşivinden de altın bir hazineyi size dinleteceğiz.
Elin Pelin'in "Andreşko" hikayesinin radyoya uyarlanmış piyesini 1987'de Osman Aziz seslendirmiş. İlk defa sitemizden bu değerli eseri yayınlıyoruz:
Derleyen ve okuyan: Sevda Dükkancı
"Hafızada kalanlar" bölümünde radyomuzun sadık dinleyicisi, ressam ve toplum adamı Hikmet Efrahim ile 2020 yılında yaptığımız röportajı dikkatinize sunuyoruz. “Dünden bugüne radyo” programının konuğu Hikmet Efrahim radyo ile ilk tanışmasını anlatırken:..
19 Kasım 2017 tarihinde vefat eden halterci Naim Süleymanoğlu’nun ölümü üzerinden 7 yıl tamamlandı. Bu vesile ile 2020 yılında hazırlamış olduğumuz Naim Süleymanoğlu’ya veda programımızı dikkatinize tekrar sunuyoruz. “Haftaya başlarken”..
Başkent Sofya’da en görkemli binaların bazılarının dekorasyonundaki mimari öğeleri tasarlayan Ukraynalı heykeltıraş Mihaylo Paraşçuk 16 Kasım 1878’de doğdu. O dönem Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun sınırları içerisinde olan Varvarintsi köyünde..