Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2025 Tüm hakları saklıdır

Cuma öğleden sonra:

İslam, İsim ve Kimlik

İsimler, bir insanın kişiliğini ve toplum içindeki kimliğini etkileyen unsurlardan biridir

İslâm’da bir Müslümanın adı, kimliğinin önemli bir parçasıdır ve İslâm’ın değerlerini yansıtır. Peygamber Efendimiz, hayatı boyunca isimlerin önemine dair birçok tavsiyede bulunmuş ve isimlerin anlamlarının kişilik üzerindeki etkisine dikkat çekmiştir. Hazreti Muhammed (s.a.s.), İslâm toplumunda isimlerin güzel ve anlamlı olmasını teşvik etmiş, insanlara kötü veya olumsuz anlam içeren isimler verilmesinden kaçınılmasını istemiştir.

İsimler, bir insanın kişiliğini ve toplum içindeki kimliğini etkileyen unsurlardan biridir. Bu yüzden yeni doğan çocuğa sağ kulağına ezan, sol kulağına kamet okumakla güzel bir isim vermek bir anne babanın önemli sorumluluklarındandır. 

Hazreti Muhammed (s.a.s.), doğan çocuklara anlamlı ve İslâm’a uygun isimler verilmesi gerektiğini öğretmiştir. Bu konuda Peygamber Efendimiz şöyle buyurmuştur: “Siz kıyamet günü kendi isimleriniz ve babalarınızın isimleri ile çağrılacaksınız. Öyleyse çocuklarınıza güzel isimler koyunuz.”

Bu hadis-i şerifte isimlerin ahirette dahi önem arz ettiğine vurgu yapılmakta ve bu sebeple Müslümanların isimlerinin İslâm’ı çağrıştırmaları ve Allah katında da güzel olması gerektiği belirtilmektedir.

Hazreti Muhammed (s.a.s.), insanlara “Abdullah” (Allah’ın kulu), “Abdurrahman” (Rahmân’ın kulu) gibi isimlerin verilmesini beğendiğini ifade etmiş ve bunu teşvik etmiştir. Allah’ın güzel isimlerini içeren ve Allah’a bağlılığı ifade eden isimlerin Müslümanlar arasında yaygınlaşmasını istemiştir. Rasûlüllah Efendimiz, çocuklarından birine Abdullah ismini vermekle bir taraftan Allah’ın adıyla bağ kurmuş, diğer taraftan da çocuğuna babasının adını koymuştur. Buradan çocuklara büyüklerinin adlarını koyma uygulamasının anlamlı olduğu anlaşılmaktadır. Diğer bir oğluna ise İbrahim ismini koyarak peygamber isimlerinin çocuklara konabileceğini, hatta bunun önemli olduğunu göstermiştir. Bu yüzden Allah’ın seçkin kulları olan peygamberlerin isimlerini, Hazreti Muhammed tarafından her biri “yıldız” olarak nitelenen sahabilerin ve İslâm tarihinden önemli şahsiyetlerin isimlerini çocuklara koymak son derece önemlidir.

Olaya biraz da Bulgaristan Müslüman ve Türk toplumu açısından bakacak olursak, şunların altını çizmek gerekir:

Bulgaristan’daki Türkler, yüzyıllardır oluşan Türk isim sistemini yaşatmaktadır. Bu isimler, kültürel mirasın nesilden nesile aktarılmasını sağlarken, Türk kimliğinin devamı için de bir sembol niteliğindedir.

Ayrıca Türk isimleri, Türkçenin bir parçası olarak Bulgaristan’da yaşayan Türklerin kültürlerini ve dillerini korumalarına katkı sağlar. Aileler, çocuklarına Türkçe isim vererek onların kültürel kimliklerini küçük yaşlardan itibaren kazanmalarını hedefler. Böylece çocuklar, yalnızca isimleriyle değil, aynı zamanda bu isimlerin içerdiği kültürel ve tarihî mirasla birlikte büyür.

Bulgaristan Müslüman Türk toplumu için Türk isimleri, dinî kimliğin bir yansımasıdır. Türk isimleri, çoğu zaman İslâm dininden esinlenmiş isimler olup, taşıyan kişiye Müslüman kimliğini de hatırlatır. Ahmed, Mehmed, Ayşe, Fatme gibi isimler, hem Türk hem de İslâmî kimliği yansıtan isimlerdir. Bulgaristan’da Müslüman Türk toplumunun çocuklarına bu tür geleneksel isimleri vermesi, onları dinî kimlikleriyle buluşturmakta ve toplumsal aidiyet duygusunu güçlendirmektedir.

Komünizm döneminde Türklerin kimliklerini silmek için zorla isim değiştirme politikası uygulanması boşuna değildir. Bu süreçte Türk isimlerinin Bulgar isimleriyle değiştirilmesi, Türk ve Müslüman kimliğinin silinmesine yönelik bir hamleydi. İsmin önemini anlayan Müslümanlar, zorla değiştirilen isimlerine sahip çıkmak için direniş göstermiş ve nice şehitler vermiştir.

O yüzden Müslüman-Türk isimleri, baskılara karşı direnç sembolü hâline gelmiş ve bu isimler, toplumun geçmişini, mücadelesini ve bağımsız kimliklerini koruma iradesini temsil etmektedir.




Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

1885 tarihli Bulgaristan Birleşmesi’ne üç bakış açısı

1878  yılının Temmuz ayında 10. Rus-Türk Savaşı’nın ardından yapılan Berlin Kongresi’nde Balkanlar’daki Bulgar nüfusunun yaşadığı topraklar, beşe bölündü . Kuzey Dobruca , Romanya’ya verilirken Niş Sancağı nı Sırbistan aldı. Tuna nehri ile Stara..

Eklenme 06.09.2025 05:35

Cuma öğleden sonra

Bugünkü programda "Doğru Bilgi ve İslamiyet'in Hassasiyeti" konusunu ele alan Vedat Ahmet, "Nedir doğru haber, doğru bilgi, kimden alacağız, nasıl alacağız, neyi aktaracağız, kime aktaracağız?" gibi son derece önemli konuların üzerinde duracak.

Eklenme 05.09.2025 14:00

Ortaçağ keşişlerinin izinden – İvanovo kaya manastırının gizli yüzü

Rusenski Lom nehri vadisinin tepelerinde, Bulgaristan’ın en etkileyici manevi merkezlerinden biri saklıdır. Burada, 13. yüzyılda “Az. Arhangel Mihail”  (Başmelek Mikail) İvanovo kaya manastırının bir parçası olarak inşa edilmiş, nehrin iki kıyısında..

Eklenme 03.09.2025 05:05