Bulgaristan Kuşları Koruma Derneği üst üste 16. yıldır “Zrıntse Lübov” (Bir tohum sevgi) adı ile düzenlediğikış kampanyası ile kışı Bulgaristan’da geçiren farklı kuş türlerinin hayatta kalmasını sağlamak amacıyla insanları, nüfusun yoğun olduğu bölgelere kuş yemlikleri yerleştirmeye çağırdı.

BNR Şumen Radyosundanİrina Nikolova’ya konuşan Bulgaristan Kuşları Koruma Derneği temsilcisi Yordanka Goranova şunları söyledi:

“İlkbahar ve yaz aylarında gördüğümüz şehir kuşlarının birçoğu kışı burada geçiriyor. Bu kuşlar arasında serçeler, baştankaralar, ardıç kuşları, ağaçkakanlar, ispinozlar ve daha birçoğu var. Hatta soğuk kış aylarında yerleşim yerlerinin kuşlarla dolu olduğunu söylemek mümkün. Bu nedenle onlara iyi bakmak ve hayatta kalmalarına yardımcı olmak son derece önemlidir,” diyen Kuşları Koruma Derneği temsilcisi, kış aylarında farklı kuş çeşitlerinin nasıl hayatta kaldıklarını ve insanların bu konuda nasıl yardımcı olabileceklerini anlattı:

“Kuşlar genellikle kar yağdığında bile yiyecek bulabiliyor. Sonbahardan kalan tohumları, meyveleri karın altından çıkarabiliyor ve ilkbahara kadar hayatta kalmayı başarıyorlar. Ancak şehirlerdeki yaşam alanlarını giderek daha fazla işgal ettiğimiz için bu tür yiyecekleri bulmaları onlar için giderek zorlaşıyor. Kampanya aracılığıyla aslında insanlara kuşların daha kolay hayatta kalmalarına yardımcı olma olanağı sunuyoruz. Kuş yemlikleri koyarak, kuşları çiğ tohumlar ikram edebilir ve böylece kışı atlatmalarına yardımcı olabiliriz.”

Bulgaristan Kuşları Koruma Derneği’nden Yordanka Goranova, isteyen herkesin kampanyaya katılarak, yemlikler sayesinde, çevredeki kuşların hayatta kalmasını sağlamanın yanı sıra farklı türleri de yakından izleyebilecekleri/gözlemleyebilecekleri belirtti ve girişimin hedefini şöyle anlattı: 

“Amacımız aslında terasa, bahçeye, bina önüne veya gerekli görülen başka yerlere yemlik yerleştirerek daha fazla insanı kampanyaya dahil etmek. Mesela insanları parkta kuşları gördükleri yere yemlik yerleştirmek ve onu düzenli olarak doldurmaya teşvik ediyoruz. Bu sayede katılımcılar bize çok yakın olan vahşi dünyaya daha da yakınlaşabiliyor, daha fazla kuş çeşidi hakkında bilgi sahibi oluyor. Bizler ise bu konuda özellikle farklı kuş türleri için nasıl yemlikler konulabileceğine ilişkin tavsiye vermeye hazırız.”

Yordanka Goranova, havaların soğumasıyla birlikte kuşların yemek bulmakta iyiden iyiye zorlanmaya başladığı dönemde, kuşların karınlarını doyurmaya yardımcı olacak yemliklerin nasıl yapılacağına dair ipuçları verdi:

“Yemlikler kolaylıkla elimizin altında bulunan malzemelerden yapılabilir. Girişime katılan yaratıcı insanlar bize birçok resim gönderiyor. Örneğin tohumlarla dolu portakal kabuğundan, hindistancevizinden yemlikler yapıyorlar. Genelde anaokulları ve okullarda bu tür yemlikleri plastik şişe gibi geri dönüştürülebilir malzemelerden yapıyoruz. Önemli olan plastik şişenin kuru olması. Şişeye kuşun tohumları çıkarabileceği küçük delikler açılır, kuşun üzerine konacağı bir çubuk yerleştirilir ve yemlik bir ağaca asılır. Bu yemliğin yapımı son derece kolay ve hızlıdır. İçine konulan tohumların tuzsuz, kuru ve çiğ olması çok önemlidir. Yağ açısından en zengin olduğu için genellikle en çok çiğ ayçekirdeği öneriyoruz. Şehirde yaşayan hemen hemen tüm kuş türleri onu sever ve kış için çok uygun bir besindir,” dedi Kuşları Koruma Derneği temsilcisi ve yemliklere konulabilecek diğer yiyecekleri şöyle sıraladı:

“Buğday, mısır, darı olabilir. Önemli olan tohumların çiğ olmasıve üzerlerinde tuz olmamasına dikkat edilmeli. İnsanlar mesela yemliklereçok sık ekmek kırıntısı veya bir dilim ekmek koyarlar fakat bu kuşlar için faydalı olmaktan ziyade, tam tersine çok zararlı olabilir. Kurutulmuş meyveler, ayrıca elma gibi taze meyveler de konulabilir. Özellikle saksağan, alakarga ve ağaçkakan gibi kuşların çok sevdiği ceviz gibi çeşitli kuruyemişleri koyabilirsiniz. Çeşitlilik çok fazla, insanlar evlerinde ne varsa onu kuşlara verebilirler, yeter ki çiğ ve tuzsuz olsun.”

Bulgaristan Kuşları Koruma Derneği temsilcisi, empati kurmanın önemine vurgu yaparak, çevre ve hayvanların korunması gerektiğini belirtti:

“Nadiren başımızı kaldırıp bu dünyaya gerçekten dokunuyor, onun ne kadar renkli, ne kadar zengin olduğunu fark ediyoruz. İşte tam bu noktada bu dünyayı daha da derinden sevebiliyoruz ve eğer bir şeyi seversek, onu gerçek anlamda korumak isteriz. Böylece çevremizdeki dünyayla, doğayla, hayvanlarla ilgili sorunlara daha fazla dikkat etmeye başlıyoruz. Bildiğiniz gibi her şey birbirine bağlıdır. Biz kuşlara bağlıyız. Eğer onlar için ortam iyi ve sağlıklıysa, bizim için de aynı şey geçerlidir ve tam tersi, eğer onlar bizimle birlikte yaşadıkları ortamda kendilerini iyi hissetmiyorlarsa, bu bizim için bir uyarı olmalıdır,” dedi Bulgaristan Kuşları Koruma Derneği temsilcisi Yordanka Goranova.

Kaynak: BNR Şumen Radyosu

Röportaj  :İrina Nikolova

Çeviri  : Bedriye Haliz