Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2025 Tüm hakları saklıdır

Metropolit Antoniy kültürlerarası bir köprü olarak Ortodoksluk üzerine

Batı ve Orta Avrupa ‘da Bulgar Ortodoks Piskoposluğu Metropolitinin sözlerine göre mistisizm ve lütuf gittikçe daha fazla Batı Avrupalının Ortodoksluğu seçmesine vesile oluyor

Photo: Darina Grigorova

Yaklaşık 40 yıl önce Batı ve Orta Avrupa’da Budapeşte, Münih, Viyana, Stockholm, Malmö, Oslo ve Paris’te Bulgar Ortodoks kilisesi toplulukları kuruldu. Bulgaristan’ın Avrupa Birliği’ne üye olması Bulgar diasporasının da genişlemesiyle birlikte kilise toplulukları da çoğaldı ve günümüzdeki sayıları 43’e ulaştı. Bağışlar ve göçmen örgütleri ile Bulgar Ortodoks Kilisesi’nin yardımlarıyla soydaşlarımız için bağımsız kiliseler de ortaya çıktı. Son yıllarda Hamburg ve Stuttgart’ta da benzer dini  merkezler kuruldu.


Piskoposluğu 12 yıldır yöneten Batı ve Orta Avrupa Metropoliti Antoniy, Bulgaristan Radyosu’na verdiği demeçte Şubat ayının sonunda Londra’da “Az. İvan Rilski” Bulgar Ortodoks Kilisesi’nin açılışı yapılacağını açıkladı.

Bulgar Ortodoks Kilisesi yurtdışındaki hizmetlerini diğer kardeş Ortodoks Kiliseleriyle işbirliği içerisinde yürütmektedir ve Hıristiyan değerlerinin korunmasında birbirlerini desteklemektedirler.


Batı ve Orta Avrupa’da Ortodoks Piskoposlar Meclisi’nin bir üyesi olarak metropolit, Ortodoks Kilisesi’nin önündeki çağdaş zorluklarıyla ilgili konuların ele alındığı tüm yerel Ortodoks Kiliselerin temsilcileriyle dini toplantılara katılmaktadır. Birkaç yıldır farklı ülkelerde gençlerle toplantılar da düzenlenmektedir ve Piskoposluktan Bulgar rahipleri, büyük ilgi ile ayinleri takip eden genç nesle yönelik ayinlere katılmaktadırlar.


Diğer Hıristiyan mezhep ve farklı dinlerin temsilcileriyle de görüşmeler yapılıyor.

Metropolit Antoniy:"Hepimiz aynı dünyada yaşıyoruz, ahlak ve maneviyat ile ilgili konular tanınmış tüm dinleri ilgilendirmektedir. Günümüzde olup bitenleri ilgiyle ve endişeyle takip ediyoruz. Bunlar savaşlar, ahlaki değerlerin çöküşü, toplumumuzda insanları Tanrı’dan uzaklaştıran ve iyi ile kötü arasındaki sınırı belirsizleştiren aşırı liberalizm. Bazen büyük teessüf ve hüzünle, saptadığımız şeylerle ilgili açıklamalarda bulunuyoruz. Sesimizin duyulması ise kurumlara bağlıdır.” diye belirtti.

Metropolit Antoniy’in sözlerine göre özellikle Batı ve Avrupa’da son derece seküler bir ortamda yetişmiş insanlar tarafından Ortodoks Kilisesi’ne büyük ilgi var.


"Ortodoksluktaki mistisizm, ilahiler, mekan, atmosfer, din adamların ve kilisedeki insanların dualarından gelen lütuf- orada bulunanlar tarafından hissedilmemesi mümkün değil.”

Buchhagen’deki “Kutsal Üçlü” Ortodoks Alman Manastırı

"Yıllarca ayinlere katılıp daha sonra rahiplerle ve diğer Ortodoks Hıristiyanlarla iletişim kurmak isteyen insanların sayısı az değil. En nihayetinde Ortodoks dinini kabul etmek isteyenler oldu. Bunu yaptıklarında çok kararlı, dinin gereğini getirme konusunda da çok gayretli olurlar. Buchhagen’deki “Kutsal Üçlü” Ortodoks Alman Manastırı bunun bir örneğidir. Oradaki beş rahip, Ortodoks inancını benimsemiş Almanlarıdr. Manastırı kendi çabalarıyla, kendi elleriyle inşa ediyorlar. Manastırda büyük bir kilisenin inşasını da tamamlanacak. Bu kadar çok gencin aileleriyle birlikte Kutsal Vaftizi kabul ettiklerini ve her Pazar günü kiliseyi ziyaret etmelerini görmek bizde büyük bir manevi sevinçtir” diye belirten Metropolit Antoniy sözlerini şöyle tamamladı:


"Bu manastırı ziyaret ettiğimde sanki zaman duruyor. Almanya’da yazı reformundan önce kullanılan çok ilginç bir Gotik yazsısı kullandıkları için zamanda geriye yolculuk gibi geçmişe dönüyorum. Rahipleri, bizim geçmişteki geleneksel kıyafetlerimizi andıran yün ve pamuktan sade elbiseler giyerler. İçeri girdiğiniz zaman, sanki Kilise’nin kutsal babalarının, İsa’nın havarilerinin yaşadığı dönemdeymişsin gibi hissediyorsun. Maddiyat, sekülerizm ve modernizm çağında inanç gibi ebedi ve anlamlı şeylere dönüş insana manevi güç verir”.


İlgili yazılar:


Foto: Darina Grigorova, orthodox.de




Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Mübarek üç aylar

Allah’ın insanlar içinden seçip insanlığa ilâhî nuru ulaştırmak için gönderdiği ve vahye mazhar kıldığı son peygamber Hazreti Muhammed (s.a.s.), Receb ayı girdiğinde bir dualarında Rabbine şöyle yakarmıştır: “Allahım! Recep ve Şaban aylarını bizim için..

Eklenme 10.01.2025 14:00

Cuma öğleden sonra

2025 yılına merhaba dedik. Her yenilik insana yeni ümitler aşılamaktadır. Dolayısıyla eski yıla elveda derken yenisine daha umutlu gözlerle girmekteyiz. Umutlarımızı perçinleyen bir özellik ve güzellik var bu günlerden, mübarek üç ayların başlangıcı ile..

Eklenme 03.01.2025 14:05

Cuma öğleden sonra

Vedat Ahmet 2024 yılının son "Cuma öğleden sonra" programında geçen yılın bilançosunu yapacak, ülkedeki müslümanlar açısından değerlendirmesini aktararak, özetlemeye çalışacak.  Bulgaristan müslümanlar ve Başmüftülük makamı açısından nasıl bir yılı..

Eklenme 27.12.2024 14:30