Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2025 Tüm hakları saklıdır

Üç yıl sonra– Ukrayna'daki savaş, barış ve gelecek üzerine

Anastasia Altukhova: Bizler, II. Dünya Savaşı hikayeleriyle büyüdük ve günümüz çocukları da, bu hikayelerle yaşayacak ve savaşı hatırlayacaklar

Photo: BGNES

Bundan tam 3 yıl önce, 24 Şubat'ta Rusya'nın Ukrayna'yı işgali başladı. Bu olay, II. Dünya Savaşı'nın sona ermesinden 77 yıl sonra Avrupa'yı uyandırdı ve kıtada yeni bir çatışmanın önlenmesi olmak üzere, AB'nin temel hedeflerinden birinisorgulanmasına neden oldu.

Donald Trump'ın Beyaz Saray'a geri dönüşü ve AB ile gergin diyalogunun ardından, askeri çatışmayı sona erdirmeye yönelik ilk diplomatik adımlar atılmaya başlandı, ancak birçok analist yeni Amerikan yönetiminin adımlarına şüpheyle yaklaşmaya devam ediyor.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov arasında Riyad'da gerçekleşen toplantılar ve Trump ile Vladimir Putin arasındaki telefon görüşmesi gibi, tüm toplantılara rağmen, uzmanlar, yalnızca Ukrayna için değil, aynı zamanda tüm Avrupa için adil ve her şeyden önce kalıcı bir barış için net garantilere ihtiyaç duyulduğunu vurguluyor.

Ukrayna'da adil bir barış mümkün mü?

Bu soruyu Ukrayna'nın doğusundaki Zaporojya şehrinde doğan ve Stara Zagora Operası'nda opera sanatçısı olan Anastasia Altukhova’ya yönelttik:

Anastasia Altukhova

“Benim görüşüme göre, tek adil barış, Rusya’nın geri çekilmesi ve 3 yıl önceki sınırlarına dönmesidir. Ben Doğu Ukrayna’da doğdum ve Rus birlikleri doğduğum şehirden 50 kilometre mesafede bulunuyor. Oradaki köylerde yaşayan akrabalarımın yarısı ise, şu anda işgal altında.

 Rusya, bu topraklarda kalmayı düşünüyorsa, bu benim için adil bir barış değildir, çünkü bu onları bir daha asla göremeyeceğim anlamına geliyor. Ben Rusya’ya gitmeyeceğim, benim bu ülkeyle hiçbir bağlantım yok.”

Anastasia Altukhova, işgalin ilk haftasında annesinin ve ninesinin, çatışmanın derinleşeceği beklentileri olmadığı için arkadaşlarının yazlık evinde kaldıklarını hatırlıyor.

Ancak daha sonraAlmanya’ya Anastasia’nın teyzesinin yanına yerleşmeyi başarıyorlar, ki bu durum onların yerleşmelerine ve orada yeni bir hayata başlamalarına yardımcı oluyor.

Kulağı son derece duygusal gelse de, Anastasia, Stara Zagora Operası'ndaki her sahne çıkışını Ukrayna'ya adadığını paylaşıyor:

“Tanrı'nın beni duyması ve Ukrayna'ya barış getirmesi umuduyla, elimden geleni yapıyorum. Belki kulağı çok duygusal gelebilir, ama ben buna inanıyorum. Her zaman afişlerde ismimin altına Ukraynalı olduğumun yazmasını istiyorum, öyle ki, insanlar, bir Ukraynalı sanatçıyı dinlediklerini bilsinler. Her fırsatta Ukrayna müziği icra etmeye çalışıyorum ki, insanlar Ukrayna'nın da kültür dünyasında var olduğunu bilsinler.”


Ukrayna'daki savaş gelecek nesillerin hafızasında nasıl bir iz bırakacak?

Anastasia bu soruya şöyle cevap veriyor:

“Geçmişte yaşanan olaylardan bahsederken, o olayları yaşayan insanların anılarına güvenmeye alışkınız. Ukrayna'da bir savaş yaşandığı gerçeği bugün orada büyüyen çocuklarda genetik düzeyde korunacaktır.

Bizler, II. Dünya Savaşı hikayeleriyle büyüdük ve günümüz çocukları da, bu hikayelerle yaşayacak ve savaşı hatırlayacaklar. Dolayısıyla 100 veya 200 yıl sonra Rusya ile tekrar dost olmamızın mümkün olduğunu düşünmüyorum.”


Anastasia Altukhova kendisini ve birkaç meslektaşını, 2021 yılında opera kadrosunun bir parçası olmaya davet eden Sofya Müzik Akademisi'ndeki öğretmeni ve Stara Zagora Operası yönetmeni Ognyan Draganov'a son derece minnettardır.

Kiev şehrinde avukat olan soydaşı Oksana Kharkiv, Bulgaristan'daki mesleki kaderi açısından o kadar şanslı değil.  Savaşın daha başında ülkemize gelen Ukraynalı kadın, hala mesleğini icra edemiyor ve şu anda ev hanımı.

Oksana Kharkiv kızıyla birlikte

Oksana, ülkesindeki askeri çatışmayı sona erdirme girişimlerine oldukça şüpheyle yaklaşıyor ve bu çözümlerin vatandaşlarına fayda sağlamayacağını düşünüyor:

“Ukrayna, bu savaş için hazır değildi. Hükümetimiz, Putin’den savaş talep ediyor, ancak müzakereler sırasında Ukrayna’nın güçlü pozisyona sahip olacağını düşünmüyorum. Ve ayrıca Ukrayna vatandaşları, ülkemizin bu müzakerelerde başardığı her şeyi anlamayacaklar, çünkü Ukrayna'daki günümüz siyaseti neredeyse tamamen karanlıkta yürütülüyor.”

Buna rağmen, her iki kadın da, mümkün olduğunda, özgür vatanlarının huzur dolu gökleri altında, korkmadan tekrar geri dönmeyi umuyor. O güne kadar, Bulgaristan onların evi olacak.

Çeviri: Şevkiye Çakır




Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Foto: Bulgaristan'ın Los Angeles Başkonsolosluğu

24 Mayıs Las Vegas’ta Bulgar Kültürel Miras günü ilan edilecek

Bulgaristan’ın Los Angeles Başkonsolosluğu’ ndan alınan bilgiye göre, 24 Mayıs Las Vegas Belediye Başkanı Shelly Berkley tarafından Bulgar Kültürel Miras Günü ilan edilecek. ABD’nin Nevada eyaletinin en büyük ve popüler şehri Las Vegas’ın..

Eklenme 26.04.2025 05:55
Papa Francis 2019 yılında Bulgaristan ziyaretinde

Bulgaristan’daki Katolikler Papa Francis’in ziyaretini sevgi ile yad ediyorlar

Papa Fran cis’in Roma Katolik Kilisesi’nin başında bulunduğu 12 yıl zarfında ziyaret ettiği 67 devlet arasında Bulgaristan da yer almaktadır . Son Paskalya yortusunda “Aziz Petrus” meydanında toplanan inançlı insanlar karşısına çıkan Paapa..

Eklenme 22.04.2025 14:04

Varna’da görülen pembe pelikan sosyal medyada büyük ilgi topluyor

Varna’da görülen pembe pelikan, deniz başkentinin sakinleri için adeta atraksyon haline geldi. Varna deniz garına yakın bölgede pelikan kuşuna rastlanan yüzlerce vatandaş, pembe renkli tüylünün fotoğraflarını çekip sosyal medya üzerinden..

Eklenme 18.04.2025 05:05