Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından Sofya Büyükelçiliği ile işbirliği içinde başkentte “Daha Adil Bir Dünya Mümkün” konulu panel düzenlendi. Uluslararası adalet, medya, teknoloji ve mülteciler gibi konuları ele alan konuşmacılar, daha adil bir dünyanın inşaası ile ilgili farklı perspektiflerden değerlendirmelerde bulundu.
Panelin açılışını yapan Türkiye Cumhuriyeti’nin Sofya Büyükelçisi Mehmet Sait Uyanık son 15 yılda coğrafya fark etmeksizin tüm insanlığın, savaşlar, doğal ve insan kaynaklı afetler, iklim krizi, göç krizi, terörizm ve pandemi gibi sayısız sınama ile karşılaştığını öne sürdü:
“Gün geçmiyor ki geçmişten gelen adaletsizlik, yeni çatışmalara ve insanlık dramlarına yol açmasın. Kural temelli uluslarası düzenin sürekli aşındırılması da insanlığın ortak vicdanında derin yaralar açıyor. İnsanlığın karşı karşıya kaldığı böylesi sınamalarla başa çıkabilmek için İkinci Dünya Savaşı sonrasında kurulan sistemin güçlü reformalara tabi tutulması ihtiyacı sürekli artıyor” diyen Büyükelçi Uyanık, bir milyar nüfuslu Afrika’nın ve iki milyar nüfuslu Müslüman ülkelerden birinin dahi BM Güvenlik Konseyi’nde daimi üyesinin bulunmamasının kabul edilebilir bir durum olmadığını ifade etti.
“Türkiye olarak kalıcı barış, güvenlik ve istikrarın sağlanmasını dış politikamızın merkezine alan bir anlayışla hareket ediyoruz” diyen Büyükelçi Uyanık, Bulgaristan’la ikili ilişkilere dair şöyle konuştu:
“Bölgemizde yaşanan insani krizlerin yarattığı göç dalgalarını yönetilmesi ve yerlerinden edilmiş kişilerin güvenli bir şekilde ülkelerine geri dönmeleri için önemli roller üstlenmeyi sürdürüyoruz. Bu bağlamda komşumuz ve müttefikimiz Bulgaristan’la ortak sınırımızda ortak dayanışma ve işbirliği ortaya koyuyoruz. Bulgaristan’la sahip olduğumuz tüm işbirliği alanlarında çok iyi düzeydeki ikili ilişkilerimiz kuşkusuz Balkanlar’daki istikrar ve refaha önemli katkıda bulunuyor.”
Panel katılımcılarına video mesaj yolu ile hitap eden İletişim Başkanı Fahrettin Altun, “Stratcom Public Forum kapsamında düzenlediğimiz panellerle farklı görüşlerin bir arada tartışılmasına ve konuya dair çok boyutlu bir bakış açısı geliştirilmesine imkan tanımayı hedefliyoruz” dedi.
İletişim Başkanlığı Sofya Müşaviri Dilek Kütük ise farklı alanlarda uzmanlığı olan kişileri bir araya getirmeye gayret ettiklerini belirterek böylece farklı projelerin tohumlarının ekilmesi umudunu dile getirdi.
Mültecilerin yaşam uyumu, insan onuruna yakaşır bir yaşam için yerel düzeyde uygulanabilecek başarılı stratejiler konulu konuşma yapan BM Mülteciler Yüksek Komiserliği Bulgaristan Temsilcisi Seda Kuzucu, yerlerinden edilmiş insan sayısının rekor seviyede büyük olduğu ve savaşların devam ettiği bir ortamdaçok ortaklı çözümlerin aranması ve değişik sektörlerin bir araya gelerek ortaklaşa çalışmaları gerektiğini ileri sürdü.
“Köklü çözümlere gidilmesinin en önemli nokta olduğunu, insani yardımlarla değil, köklü barış çözümlerinin bulunmasını ve bunu lokal çözümleri bilmeden yapamayacağımızı, hiç bir barış görüşmesine savaşa dahil olan kesimler olmadan ve onların kültürleri ile anlayışlarını tanımadan gidilmemesi gerektiğini bilmemiz gerekiyor”.
Filistin meselesi ve uluslararası hukukta eksiklikler konusu üzerinde duran Arap dili ve edebiyatı uzmanı ve akademisyen Maya Tsenova, “Son 15 ayda pozitif bir şeyden bahsedilebilirse eğer o da Gazze’deki savaşın Filistin konusunu tekrar dünyanın gündemine getirmesidir” diyen Maya Tsenova, Filistinliler’in tek dayanak ve umudu uluslararası hukuk olurken uluslararası hukukta çifte standartların uygulandığına işaret etti.
“Günümüzde uluslararası ilişkilerde çifte standartların hakim olduğuna tanık oluyoruz. Uluslararası hukukun ayrı ayrı tüzel kişileri, kendilerini yasanın üstüne koymaları, hukukun etkinliğini sıfıra indiriyor. Yasanın tüzel kişilerin tam eşitliği şartlarında ve istisnalara müsaade edilmeden uygulanması için etkin mekanizmanın bulunması elzemdir”.
“Daha Adil bir Dünya Mümkün” temalı panelde küresel güç mücadelelerinde medyanın rolü konusunu ele alan bTV News Genel Yayın Yönetmeni Asen İvanov, medyaların kamu oyunu şekillendirdiğini, siyasi, ekonomik ve sosyal süreçleri etkilediğini öne sürdü. İvanov, manipülasyonlara meydan bırakılmaması için medya içeriklerini tüketenlere gerekli okur yazarlığın edindirilmesi gerekliliğine dikkat çekti.
“Medya kanalları küresel sorunları insanların algısını etkileyen şekilde sunma gücüne sahiptir” diyen İvanov, şöyle devam etti:
“Medya, diplomasi ve uluslararası ilişkilere etki amacı ile kullanılır. Küresel çapta önem taşıyan meselelere ilişkin olay yeri röportajları, diplomatik görüşmlerin seyrini ve devletler arasındaki ilişkileri etkileyebilir. Medyanın ticari savaşlar, askeri çatışmalar, iklim değişikliği ve insan hakları ihlalleri gibi konuları yansıtma şekli, hükümetlere çok güçlü kamu baskısının uygulanmasına yol açabilir.Medya ayrıca kitlesel hareket seferberliği için de araç olarak kullanılabilir.”
Sosyal medya üzerinden yapılan dezenformasyon ve kampanyaların seçim sonuçlarını etkileyebileceği ve kamu oyunu belirli yöne yönlendirebileceğini, hatta somut devletlerde sosyal ve siyasi istikrarı sarsabileceğini söyleyen İvanov, mevcut böylesine çok tehlike karşısında izlenecek tutum nedir konusundaki görüşünü paylaştı.
“Gazetecilik standartlarına bağlı kalmak şarttır. Benim öngörü ve tahminim geleneksel medyanın tekrar bilgi lideri pozisyonuna geleceği yönündedir. Etik kural ve standartlarına uyulması, ifade özgürlüğü ve kritik analize alan açacak, ki bu demokrasinin işlevini yerine getirmesi açısından hayati önem taşıyor.”
Teknoloji ve yapay zeka uzmanı Monika Manolova, yapay zekanın beraberinde getireceği eşitlik ve eşitsizlikler konusu üzerinde durdu.
Son 5 yılda izlenen olağandışı devrim dizisinin dünyaya olan bakış açımızı kökten değiştirdiğini belirten Manolova, ilki olan Cocid-19 pandemisinin dünyayı gözlerimiz önünde dönüştürdüğü, 2 yıl sonra başlayan Rusya Ukrayna çatışmasının da dünyamızı önemli ölçüde değiştirdiğini, jeneratif yapay zekanın neredeyse her alanda devreye girmesinin de geri dönülmez değişimin habercisi olduğunu söyledi.
“Teknoloji devrimi zamanda devam edecek ve bundan sonra gelecek çok sayıda nesli etkileyecek olan bir şeydir. Yapay zeka, dünyayı gördüğümüz prizmayı tasavvur edilmesi güç olan biçimde değiştiriyor. Şu anda gençlerin dünya algısının tamamen değiştiğini izliyoruz.
Yaşanan dönüşümlerin eşitsizliklerin tahmin ettiğimizden çok daha ciddi boyuta ulaşabileceği bir geleceğin habercisi olduğu için daha adil bir dünya temasının çok önemli olduğuna dikkat çeken Manolova, gözlerin sıradan insana çevrilmesi gerektiğini vurguladı. Sıradan insanların menfaatlerinin ve insan haklarının korunmasının teknoloji uzmanlarının büyük sorumluğu olduğunu vurgulayan Manolova şöyle konuştu:
“Geleceğin meslekleri insanları dışlamamalı, mümkün en iyi şekilde entegre etmelidir. Yapay zekaların sahnenin merkezinde olacağı bir dünyada insan varlığının ve insan gönlünün ihmal edilmemesi son derece önemli. Çalışmak ve huzur içinde yaşamak, diğer herkesle eşit olmak isteyen sıradan insanlar adına eğitim ve bilim sistemlerimizi adapte etmek için mümkün her şeyi yapmalıyız ” dedi Monika Manolova.
Haber: Tanya Blagova
Foto: BTA, Sofya Basın MüşavirliğiBulgar istan’daki ilk korumalı istihdam merkezi “Gradina Vdahnovenie” (İlham Bahçesi) adını taşıyor . Merkezde okuldan mezun olduktan sonra sosyal çevre ve iş bulmaları epey zor olan özel ihtiyaç sahibi gençlere istihdam ve bakım hizmeti..
Bulgaristan’da en gizemli olmakla birlikte en az tanınan dağlardan biri olan Sakar, son dönemde yeni sürdürülebilir turizm rotası haline geliyor. Doğu Rodoplar ve Istranca dağları arasında yer alan bölge, “Studen Kladenets” barajında..
Bulgaristan’ın en güneybatısında Ograjden dağının yüksekliklerinde yer alan Dolene köyü, tam anlamı ile cennet köşesidir . Dolene’nin sunduğu masalımsı manzara, ülkemizdeki diğer köylerden çok farklı olup görenleri hayretler içinde bırakır...
Bulgar istan’daki ilk korumalı istihdam merkezi “Gradina Vdahnovenie” (İlham Bahçesi) adını taşıyor . Merkezde okuldan mezun olduktan sonra sosyal..