Geçti Ramazan, Yola Devam
Kalpleri nurlandıran, gönül hanelerimizi ve evlerimizi şenlendiren, toplumu ümitlendiren, bir ay boyunca güzellikler sahnelenen Ramazan-ı şerif geçti gitti. İnşallah sadece geçici heyecanlar yaşatarak değil de kalıcı izler bırakarak veda etmiştir.
Mübarek Ramazan ayı, dinî duyguların kabardığı ve yoğun olarak yaşandığı bir zaman dilimidir. Bu bereketli mevsimin güzel bir şekilde değerlendirilmesi takdire şayan bir tutumdur. Ancak Ramazan ayındaki yoğun manevî duyguların Ramazan Bayramından itibaren tamamen soğuması, ateşin tamamen sönmesi, yapılan güzellikleri tamamen bırakmak, çatlarcasına koşan ve finalde çatlayıp patlayan bir yarış atının durumuna düşmek olur. Böyle olunca ne kazandıklarını kullanabilir ne de sonraki yarışa katılarak guzel koşusunu izletebilir.
İslâm insandan sürekli bir kulluk istemektedir. Az da olsa devamlı olanın daha hayırlı olduğunu Peygamberimiz, Hazreti Ayşe anamızın bir sorusuna cevap olarak söylemiş ve bize çok önemli bir ilke belirlemiştir.
Bu yüzden Ramazan ayından sonra da Müslümanca yaşamak, Ramazanın bize kazandıracağı en önemli kazançtır. İnsanın, Cenâb-ı Allah'a karşı taşıdığı kulluk sorumluluğu nefes alıp verdiği sürecidir. Öyleyse az, ama uz adımlarla yola devam etmek için kulluk kemerimizi kuşanarak "Bitti Ramazan, kulluğa" devam diyelim...
İslâm dini, insana faydalı olan birçok şey gibi, ateşi de nimet olarak ele almaktadır. Çünkü ateş sayesinde insan ısınmaktadır, yemeğini pişirmektedir ve karanlıktan aydınlığa kavuşmaktadır. Böyle önemli bir nimet olan ateşi Kur’ân-ı Kerim..
Kur’ân-ı Kerim’de kendisinden söz edilen ve hatta ismini taşıyan bir sure bulunan önemli ve gizemli bir şahsiyet vardır. Lokman adını taşıyan ve hakkında neredeyse bilgi bulunmayan bu şahsiyet, Kur’ân-ı Kerim’in 31. suresi olan 34 ayetlik Lokman..
Toplumun temel yapısını oluşturan aile, toplumun düzgün bir şekilde inşası, kötülüklerden uzak ve iyiliğin hakim olduğu bir toplum oluşması, dolayısıyla insanlığın da bu çerçevede gelişmesi açısından son derece önemlidir. Bu açıdan İslâm da aileye büyük..