Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2025 Tüm hakları saklıdır

1893 yılında Mushalan kardeşleri tarafından kurulan

Beloslav Cam Fabrikasında yüzyıllık imalat geleneği devam ettiriliyor

Fabrikaya ait Cam Müzesinde sergilenen koleksyon ve canlı gösteriler büyük ilgi topluyor

Photo: Veneta Nikolova

Bulgaristan’da tek Cam Müzesi, Beloslav şehrinde, Varna Gölü kıyısında yer almaktadır. 1893 yılında Mushalan kardeşleri tarafından burada kurulan Bulgaristan’daki ilk cam fabrikası, varlığını günümüze kadar sürdürerek yüzyıllık cam imalatı geleneğini devam ettiriyor. Biblo ve zarif süs eşyasının işlendiği fabrikada elle cam üflemeden başlayarak modern fotovoltaik sistemin kullanılmasına kadar yapılan canlı gösteriler, cam üretim sürecini meraklı ziyaretçilerin gözleri önüne seriyor.

Fabrikanın teşhir salonlarında sergilenen ilginç nesneler, Beloslav cam sanatının inceliklerini ortaya koyuyor.

Bölgede turistler tarafından en çok ziyaret edilen yerlerden biri olan Cam Müzesi’ni fabrika sahibi Danko Kalchev anlattı.

Üretim fabrikasında canlı teşhir

"Ana cam üretim tesisi yıkıldıktan sonra fabrikanın 132 yıllık tarihçesini koleksiyon tertip ederek halkın gözleri önüne serelim ve güneş enerjisinden faydalanılarak yapılan cam üretim sürecini çocuklara gösterelim istedik. Yaz mevsiminde fotovoltaik sistem ve akümülatör kullanarak ve atık camları geri dönüştürerek eşsiz biblolar yaratıyoruz”.

Camdan ikonalar

Sosyalizm döneminde dünyanın dört bir köşesinde bulunan piyasalara cam mamülleri ihraç eden fabrika, 1997 yılında özelleştirildi. Cam Müzesinde fabrikanın kurulmasından bu yana imal edilen etkileyici cam eseri derlemesi teşhir ediliyor.

"Lada marka arabaların far camları ve geçmişte ülkede üretilen “Perla No 5” çamaşır makinesi kapakları büyük ilgi topluyor. Teşhirde iki renkli gravürlü kristaller veya “Balkanturist” yeme içme mekanları zinciri için üretilen bardaklar da yer alır.

Müzede iki yerli usta tarafından yapılan cam biblo işleme gösterileri, izleyicileri hayretler içinde bırakıyor. Zamanında kuvars ve kum eritmek yolu ile cam kütlenin üretildiği cam fırını veya diğer adı ile “cam mağarasına” kask takarak giren müze ziyaretçileri, sıvı camın aktığı acayip “cam nehrinin” hayranlıkla izliyorlar. Çocuklar, kendi elleri ile süsledikleri şişeleri hatıra olarak evlerine götürüyorlar.

Cam ocağı

Ülkemiz topraklarında camcılığın tarihi ilginç bir konu. Yerli insanların camla daha Antik Çağ’da, Mısır’dan gelen ve güvertesinde cam şişeler taşıyan ticaret gemilerinin Karadeniz kıyılarına ulaşması ile tanışmış oldukları sanılmaktadır. Bununla birlikte Bulgaristan’daki endüstrüel cam üretimi, 19. yüzyılın sonunda Beloslav’da başladı. Bu konuda Danko Kalçev, şunları belirtti:

Cam nehri

"İlk 20-30 yılda burada çoğunlukla yurtdışındaki cam fabrikalarından gelen yabancılar çalıştı. Camcılık zanaatını ülkemize onlar taşıdı. 1920-25 yılları sonrasında yerli ustalarla da yabancılarla birlikte tezgaha çıkmaya başladı. Bundan önce özellikle gül yağı şişeleri üretimi yönünde küçük çapta farklı girişimler yapıldıysa da Bulgaristan’daki asıl cam üretiminin tarihi, Beloslav şehrinden başlıyor”.


Cam Müzesinin yakınında yine turistik atraksiyon olan “Slava” adlı son Bulgar denizaltı yer alır.

Bölgede bulunan doğa harikası “Dikili Taşlar” ve benzeri olmayan Mozaikler Müzesi de görülmeye değer.

Röportaj  : Veneta Nikolova

Fotoğraflar  : Veneta Nikolova

Çeviri  : Tanya Blagova




Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Vırbyane köyü yaşlı ve gençlere sakin bir hayat ortamı sunuyor

Son yıllarda Bulgaristan’da gittikçe çok insan, şehirleri terkederek köylere yerleşiyorlar . Genç aileler ve yabancılar arasında izlenen bu eğilim, şehir ortamının gürültüsünden kaçış olmaktan öte, daha sakin, doğa ile uyumlu ve anlamlı hayattan..

Eklenme 23.09.2025 06:05
 Pedriye ve Mümün Mestan

Kırcalili Mestan ailesinin İstanbul’dan Brüksel’e uzanan göç hikayesi

Brüksel’in Skarbek semtinin en işlek caddelerinden birinde Pedriye ve Mümün Mestan ailesinin terzi atölyesi bulunmaktadır. Aslen Kırcalili olan aile, 1989 yılında, “büyük seyahat” olarak adlandırılan göç sırasında memleketinden ayrılıp Türkiye’ye..

Eklenme 19.09.2025 06:05

Eğitimde acil reform gereklidir

Gençlerin iş piyasası, teknolojinin gelişmesi ve günümüz dünyasının gereklilikleri gibi çağdaş meydan okumalarını karşılamaları için eğitimde reformlar ve bu reformları destekleyen yasalara ihtiyaç var . Bu konuda radyomuza konuşan eski eğitim..

Eklenme 15.09.2025 06:05