Uluslararası Çocuklar Günü 1 Haziran’dan itibaren öğrencilerin yaz tatili başladı. Tatil dönemi açık havada oynayıp gezmek, seyahat etmek dağ veya denizde kamp yapmak, ve hısım akraba ile buluşmak için sayısız imkanlar sunuyor. Bununla birlikte hem velilerin hem çocukların dikkat etmeleri gereken bir takım riskler de mevcut.

Çocuğu Esirgeme Devlet Ajansı, çocukların tehlike içeren beklenmedik durumlardan korunmasına yönelik nelere dikkat edilmesi ve nasıl hareket edilmesi gerektiğine ilişkin bilgiler içeren Uygulamalı Yönetmelik belgesini çıkardı.

Gerek evde gerekse de evin dışında çocukların zarar görebilecekleri, öngörülmeyen bir çok durum meydana gelebileceği için kriz durumu oluşmadan çocukların var olan riskler ve uyulması gereken güvenlik kuralları konusunda bilgilendirilmesi çok önemlidir.

Çocuğu Esirgeme Devlet Ajansı Genel Skreteri Kameliya Nikolova, radyomuza konuşurken trafik kazası riskine dikkat çekti.

Trafik kazası sonucu hayatını yitiren veya yaralanan çocukların sayısının en büyük olduğunu belirten Nikolova, çocukların sıkça karıştığı diğer bir kaza türünün elektrikli skuter kullanımı sırasında meydana gelen olaylar olduğuna dikkat çekti:

„İstatistik verilerine göre 2023 yılında elektrikli trotinet kullanan 32 çocuk yaralanırken, bundan sadece bir yıl sonra 2024 yılında bu sayı üçe katlanarak 94’e yüksemiştir. Son bir yılda ise trotinet kazasında hayatını kaybeden bir çocuk var”.

Ajans tarafından hazırlanan belgede bisiklet kullanma kurallarına geniş yer verildi. Son beş yılda bisiklet kazası sonucu yaralanan çocukların sayısının yıllık 75’in üzerinde olduğu belirtildi.

Kamuya açık yerlerde çocukların can güvenliği için tehlike oluşturan risklere ilişkin belgede yangın durumunda nasıl hareket edilmesi gerektiği ile ilgili kurallar da yer almaktadır. Son 5 yıllık dönemde “Yangın Güvenliği ve Sivil Savunma” Genel Müdürlüğü ekipleri, çocukların zarar gördüğü toplam 78 olaya müdahale etti. Ne yazık ki olayların yarısı kadarında hayatını yitiren çocuklar oldu.

Belgede özellikle tehlikeli yerlerde selfie çekme modasına dikkat çekildi.

“Bulgaristan Devlet Demiryolları BDJ istatistik verileri 2020 ile 2024 yılları arasındaki son 5 yılda selfie çekmek amacı ile tren vagonlarına binen 9 çocuğun ark parlamasi sonucu yaralandığı gösteriyor.”

Güvenlik görevlileri bulunmayan nehir, göl, baraj ve tahliye ile sulama kanallarında veya bunların yakınında yapılan faaliyetlere dikkat çekiliyor.

Kızılhaç Örgütü gençlik kolları temsilcisi Petar Tsintsarski, mevcut riskin farkında olmasak da banyonun bile kaza tehlikesi bulunan bir yer olduğunu kaydetti.

„Çocuklar nehir veya barajda serinlemek isteyebilir, fakat kontrol olmadan suya girmemeleri gerekir. Bunu söylerken de kastım kontrolden ziyade, çocuğa yardım edemeyeceğimiz durumların yaşanması ihtimalidir” diyen Petar, dağda uyulması gereken güvenlik kurallarını öne sürdü:

„Hava koşullarını göz önünde bulundurmak gerekir. Kazalar sırf kış mevsimine has bir şey değil. Dağda her an travma riski ortadadır. Yaz döneminde de nahoş sürprizler yaşanabileceği için nereye gittiğimize dair yakınlarımıza bilgi vermek, telefonlarımızı şarj etmek, dağ sigortası yaptırmak, seyredeceğimiz rotayı belirlemek, yalnız olmamak, her an yardım alabilecek durumda olmak, yanımızda yiyecek, soğuk, rüzgar ve yağıştan koruyan elbiseler bulundurmak gibi kurallara uymak şarttır”.

Kızılhaç Örgütü’nün gençlik kolları, farklı programlar kapsamında anaokul ve okullarla çalışarak çocuklara hem kendi hem de diğerlerinin can güvenliğini nasıl sağlayacaklarını öğretiyorlar. Öğrencilere mevcut riskleri anlatan gençler, bisiklet veya skuter ekipmanı kullanmanın önemini, sıcak veya soğuk havanın getirdiği tehlikeleri ve sokak hayvanlarının kendilerine saldırma ihtimalini anlatıyor, kendilerini kötü hissetmeleri, aniden yaralanmaları veya başka bir olay durumunda kimden ve nasıl yardım isteyeceklerinden bahsediyor, 112 telefon numarasını arama kurallarını öğretiyorlar.

“112’yi aramalarını öğretirken görevliye verilecek bilginin son derece net ve durum açıklayıcı olması gerektiğinin altını çizmek lazım. Bulunulan şehir ve sokağın adı, numarası bildirilmeli, arayanın hangi kat ve apartman dairesinde olduğu, olayın neden ibaret olduğu anlatılmalı. Böyle bir durumda biz, telefonda çalışan görevlinin gözü ve kulağı oluruz. Görevlinin sorduğu sorular üzerine olay yerine sırf ambulans değil, örneğin itfaiye ekibinin de acilen gönderilmesinin gerektiği anlaşılabilir. Öte yandan gerek olmayınca 112’nin aranmaması gerektiğinin de bilinmesi önemlidir.”

Kaynak  : BNR “Horizont” Programı

Söyleşi  : Viktoriya Todorova

Çeviri  : Tanya Blagova