Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2025 Tüm hakları saklıdır

Beklenti ekonomisi

Zam korkusu zamlanmaya davetiye çıkardı

Photo: iStock Photo

Aylarca süren düşük enflasyon ve Nisan ayında fiyatların düşmesi ile yaşanan geçici deflasyonun ardından eğilim tam tersine döndü. 15 Temmuz’da, Bulgaristan’ın Avro bölgesi için Brüksel’den olumlu cevap almasından birkaç gün sonra Ulusal İstatistik Kurumu, Haziran ayı sonu itibarıyla yıllık enflasyonun yüzde 4.4’lik olarak gerçekleştiğini ve son iki yılın en yüksek seviyesine ulaştığını açıkladı.


Bu durumu farklı bir açıdan değerlendirdik-fiyat artışı endişesi, tüccarların sonuçta tüketici olarak bizim ödediğimiz fiyatı önceden artırmalarına yol açtı mı?

Ekonomi bu kavram “beklenti ekonomisi” olarak adlandırılır. Yani süreçler, hem tüketicilerin, hem tüccarların beklentisine göre şekillenir. Şu anki fiyat artışları örneğinde olduğu gibi bu durum tüketicilerin ekonomik durumun kötüleşmesi beklentisi oluştuğunda da geçerlidir.  Yani vatandaşlar harcamalarını kısarak daha az tüketmeye başlar, tüketimdeki bu daralma ise iktisadi büyümeyi olumsuz etkiler.

Bu sürecin ülkemizde de açıkça gözlemlendiğini ifade eden Haralan Aleksandrov şunları belirtti:

Haralan Aleksandrov

"Böyle bir etkinin olduğu kesin. Bu, sadece ekonomik alanda değil, başka alanlarda da iyi bilinen bir kendini gerçekleştiren kehanettir. Bana göre fiyatların artacağına dair kitlesel beklentileri şüphesiz fiyatları şimdiden artırdı. Eğer perakendeciyseniz ve depoda stoklarınız varsa, diğerlerinin de aynısını yapacağı düşüncesiyle bunları saklamaya veya fiyatları artırmaya başlamanız tamamen normal ve mantıklı bir davranış olur.”

Haralan Aleksandrov, yıllardır konuşulan “balon”a rağmen, son aylarda giderek artan emlak fiyatlarını örnek olarak verdi ve sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu anlamda devlet müdahalesi mantıklıdır, ancak hepimiz arz ve talep gibi kendi kendini düzenleyen bir piyasanın olmadığını anladık. Siyaset, yaşamın her alanında son derece güçlü ve yıkıcı bir şekilde etkili oluyor. Piyasa “kurallarının”,  güçlünün pozisyonundan belirlendiği ortaya çıktı.”

Piyasa Ekonomisi Enstitüsü'nün kurucusu, Sofya Üniversitesi'nde öğretim üyesi ve 1990-1991 yıllarında Büyük Halk Meclisi milletvekili olan Krasen Stançev ise tamamen zıt bir görüşe sahip.

Krasen Stançev

Krasen Stançev şunları paylaştı: "Beklentiler, siyasetçilerin sözlerine dayanıyor: “fiyatların artmasını bekliyoruz ve bundan dolayı spekülasyonu kontrol edeceğiz”. Bunu söyleyip denetim yasasını çıkarmaya başladıkları andan itibaren fiyatlar artmaya başladı. Bir şeyi satmanız gerektiği ve bir gün sizin denetlenmeniz gerekeceğini tasavvur edin. Siz önceden fiyatları artıracaksınız ve Avro’yu kabul yasasının uygulanması gerektiğinde, indirim yaptığınız için kimse size ceza vermeyecek. Genel olarak fiyatlardaki artışı tetikleyen başlıca faktörü budur”.

Stançev, Avro’nun yürürlüğe girmesi, enflasyon düzeylerini hiçbir şekilde etkilemeyeceği görüşünü şöyle savundu:

"Avro’nun fiyatlar üzerinde hiçbir etkisi yoktur. Zira Bulgaristan’da, Litvanya, Estonya ve Letonya’da olduğu gibi Leva, Avro grubunda yer almaktadır. Günümüz koşullarında, spekülasyon yasasının düşünülmesi yersizdir.”

Sosyolog Kınço Stoyçev’e göre, bir şeyin gerçekleşmesi beklentisi ekonomik süreçlerde temel bir etkendir.

Kınço Stoyçev

Kınço Stoyçev şöyle devam etti: "Avro ile ilgili beklentilere gelince – psikolojiye gerek yok, burada başka ekonomi mekanizmaları var. Avro ilk kez yürürlüğe girmiyor. Biz sıradaki ve geç kalan vakayız. Ve her zaman enflasyonun artması ve enflasyon süreçler ile birliktedir.”  

Stoyçev’e göre enflasyon 2026 yılının ilkbaharında zirveye ulaşacak. Bu bağlamda, devletin enflasyon süreçlerini ve spekülasyon girişimlerini kontrol etme niyeti tamamen mantıklıdır ve Avrupa'nın her yerinde kabul gören bir uygulamadır.

Kınço Stoyçev sözlerini şöyle tamamladı:

"Bunun sosyal dalgalanmalar ve gerginliğe yol açıp açmayacağının tahmin edilmesi zor,  ancak büyük olasılıkla açacaktır. Çünkü Avro’yu kötü bir zamanda kabul ettik. Avrupa gelişiminin düşük bir noktasındadır, siyasi açıdan ciddi bir kriz ve çıkmaz içindedir. Bu şekilde gelişmeyeceği çok net ve reform gereklidir.”

Sonuç olarak, Bulgaristan’ın hem Brüksel’in mali kriterlerini hem de kendi vatandaşlarının beklentilerini gerçekten karşılayıp karşılamadığı, 2025 yılı bütçesinin olası güncellemesiyle görülecek.  

Çeviri: Ergül Bayraktar

Foto: iStock Photo, BNR, BGNES, BTA




Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Aziz Şakir

Aziz Şakir’in ilk romanı gittikçe yaygınlaşan otizm ve sağlıksız beslenme konularını işliyor

Yazar Aziz Şakir , radyomuza konuşurken “Sözcükler Üzerinde Alçak Uçuş” adlı ilk romanını şimdiye kadar kaleme aldığı en önemli eseri olarak tanımlarken bu kitabı asıl önemli kılanın işlediği konu olduğuna vurgu yaptı. “ Bundan..

Eklenme 04.10.2025 05:10

Pernik’te Yeraltı Madencilik Müzesi’nin tünellerinde zaman yolculuğu

Sofya’ya yaklaşık 30 kilometre uzaklıktaki Pernik şehrinde yalnızca Balkanlar’da değil Avrupa’da eşi benzeri olmayan yeraltı Madencilik Müzesi bulunuyor. Bir zamanlar “Eski madenler” olarak bilinen gerçek bir maden işletmesi içinde inşa edildi. 1891..

Eklenme 02.10.2025 05:05

Yangınlar ve kuraklığın ardından seller geliyor- önlemler alındı mı?

Bulgaristan yaz boyunca tarım alanlarda ve ormanlarda çıkan büyük sayıda yangınlarla mücadele içindeydi. Aynı zamanda yarım milyondan fazla kişi susuz kaldı ya da katı su kesintisi nedeniyle mağduriyet yaşadı.  Gündemde yer alan sorunlarla meşgul olan..

Eklenme 29.09.2025 05:05