Büyük Hıristiyan yortularından biri olan Kutsal Haç Bayramı(Krıstovden)’nda en önemli tarımsal ürünlerinden biri olan üzümün hasadına başlandı. Bir dizi faktörlerden dolayı bu yılki verimin önceki yıllardaki kadar iyi olması beklenmemektedir. Buna rağmen, hem yerli hem yabancı yatırımcıların Bulgaristan’daki bağcılık ve şarapçılık sektörüne ilgisi hızla artmaktadır.

Bulgaristan Radyosu’na konuşan Bağ ve Şarapçılık Ajansı Müdürü mühendis Krasimir Koev, düşük verimin sebepleri arasında kuraklığın yanı sıra başka sebeplerin de olduğunu belirtti ve şu açıklamalarda bulundu:

"Durum böyledir- Eski Kıta’da, Fransa, İtalya, Portekiz, Almanya gibi bağcılık ve şarapçılık alanında önde gelen ülkelerdeki durum bizdeki durum ile aynıdır. Tüm bu ülkelerde ülkemizde olan kuraklık sorunu var. Ancak rekoltedeki düşüş yalnızca kuraklıkla ilgili değil. Nisan ayı sonunda etkili olan zirai don üzüm bağlarına büyük zarar verdi.  Bundan dolayı bazı bağlar için bu yılı sıfır olarak sayıyoruz, zira don olayı bağın gelişmesini ve meyve vermesini engelledi. Üzüm rekoltesini genel ortalamanın altında kalmasına yol açan diğer bir neden de ülkenin birçok yerinde görülen dolu yağışlarıdır.”

Bağlarda hastalıklara yol açan şiddetli sağanak yağışlarının etkili olduğu 2024 yılından farklı olarak bu yıl kuraklık, dolayısıyla bu da meyvelerin ve meyvelerden elde edilen hammadde miktarının çok daha az olmasına neden oldu.

Krasimir Koev devamla şunları belirtti:“Bu yıl yağmurlar yağmadığı için üzümler hastalıklardan korunmuş oldu. Kötü olan ise, tanelerinin küçülmesi ve meyve suyunun azalmasıdır. Normal bir yılda 1 kilogram üzümün verimi yüzde 60, yani 600 mililitre iken, şu anda yüzde 50'nin bile altında. 2025'teki üzüm hasadı, miktar açısından önceki yıllara göre daha düşük olacak. Kalite açısından ise, üzümlerin çok iyi göstergelere sahip olduğunu söyleyebilirim.”

Bağ ve Şarapçılık Ajansı Müdürü mühendis Krasimir Koev’e göre Bulgaristan'ın şarap ve bağcılık destinasyonu olarak imajı hala canlı. Bulgaristan'daki 363 şaraphanenin 128'inin Fransız kontlar, büyük Batılı şirketler, İtalya, İspanya vatandaşları vs yabancılara ait olduğunu gösteren istatistikler bunu doğrulamaktadır. Bunun nedeni, bağların gelişmesi için uygun koşullar, arazilerin düşük fiyatları ve yeni alanların ekimi için sağlanan, yatırım değerinin yaklaşık yüzde 80'ini karşılayan iyi sübvansiyonlardır.

Krasimir Koev sözlerini şöyle sürdürdü: "Genel olarak, her yıl rekabetçi olmayan, eski bağların köklendiği ve yenilerinin dikildiği alanlarının ve şarap imalathanelerinin sayısı artmaktadır. Her yıl 10 ila 12 bin dekar arasında bağ alanı yeniden yapılandırma ve dönüşüm programlarına katılmaktadır".

Şu anda, 2026 yılına kadar tamamlanması planlanan 11 şarap imalathanesi daha inşaat aşamasındadır. Bununla birlikte, yabancılar Bulgaristan topraklarının karşılaştırmalı analizler yoluyla belirlenen temizliğinden hayli etkilenmektedirler.

Buna rağmen yıllar içerisinde genel şarap ihracatında azalma oldu. Bulgaristan, covid salgını sırasında, ciddi satış yaptığı Çin pazarını, ardından Rusya ve Ukrayna savaşı nedeniyle de geleneksel olarak Bulgar şarabının kalitesine değer veren her iki ülke pazarı kaybetti.

Bununla birlikte iç pazarda yerli üretim tercih edilmektedir- yılda satılan 110 milyon litrelik şarapların yüzde 85’i Bulgaristan’da üretildi. Bulgar şarapları Mısır, Cezayir, Kongo vs gibi ülkelere ihracat edildi ve Afrika’ya gerçekleştirilen şarap ihracatındaki artış eğilimi devam etmektedir.

Mühendis Krasimir Koev’e göre düşük üzüm rekoltesine rağmen, Avustralya gibi olumsuz iklim koşullarından etkilenmeyen ülkelerin rekabeti nedeniyle şarap ve diğer alkollü içeceklerin fiyatlarının artması beklenmiyor.

Foto: BTA, BGNES

Çeviri: Ergül Bayraktar