Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2025 Tüm hakları saklıdır

Biz buradayız. Dans edelim!

“Ben buradayım” projesine katılan yaşlı bayanlar, Bulgar halk dansları ve Latino ile balo dansları derslerine katılıyor

Photo: Fecebook/ “Ben buradayım” projesi

Az sam tuk” (Ben buradayım) projesine katılan yaşlı bayanlar, Bulgar halk dansları ve Latino ile balo dansları derslerine katılırken bir yandan hareket etmenin sağlığa olan olumlu etkilerinden faydalanıyor, diğer yandan ise sanata temas etmenin ve diğer inslarla iletişim kurmanın tadını çıkarıyorlar.

Sofya’da koreograf Nadejda Dicheva’nın fikri üzerine hayata geçirilen proje kapsamında yaşlı insanlara ücretsiz dans ve fiziksel aktivite dersleri veriliyor.

Proje katılımcıları, radyomuza konuşurken dans etmenin kendilerine mutluluk verdiği, özgüven kazandırdığını ve dışlanmışlık hissini azaltığını söyledi.


Şeker hastalığı, osteoporoz ve yüksek tansiyon gibi kronik hastalıkları bulunmalarına rağmen, genel fiziksel performansının iyileştiğini paylaşan proje katılımcıları ile BNR Hristo Botev programından Svetlana Valkova’nın röportajını dikkatinize sunuyoruz.

Bulgar halk dansları grubu katılımcıları doya doya eğlendikten sonra duygu ve düşüncelerini paylaştılar.

Adım Stefka Güzeleva, yaşım 85. Projeye bundan 3 yıl önce ilk katılanlardan biriyim. Buraya gelmekten büyük zevk alıyorum. Mesleğim ebedir. Engelli değilim, ama bir engelliler klübü üyesiyim. Nadejda klübümüze gelerek AB programları kapsamında uygulanan bu projeyi anlatınca klüp üyelerinden 5 bayan katılmak istedik” diyen Stefka, antremanlara katılamadığı zaman arkadaşlarını da özlediğini paylaştı:

Çok hoş bayanlardır. Hep birlikte gruplar halinde kahve içmeye veya tiyatro seyretmeye gideriz. Sosyal hayatımız oluyor”.

Yine ilk katılımcılardan biri olan İvanka Stoychovska ise şunları paylaştı:

Yalnızlık çekmemek, içlerimize kapanmamak ve başka insanlarla işetişim içinde olmak, en az bir saatliğine mutlu olmak için buradayız. ”


Emekli üniversitede öğretim üyesi olan Shtilyana Ruseva, radyomuza konuşurken projeye nasıl katıldığını anlattı:

69. doğum günümde televizyon izlerken yaşlılara yönelik olan bu projeyi anlatan Nadya Diçeva’yı gördüm. “Büyükannemin nasıl hüzün içinde yaşlandığını izlerken Bulgaristan’daki yaşlıların da keyf ve neşe verici aktivitelere muhtaç olduklarını düşündüm” demiştim. Hemen ertesi günü buraya gelerek halk dansları grubuna katıldım. Son derece memnunum, çünkü buradaki enerjiyi, ne televizyon seyrederken ne de online jimnastiklerden alamam. Yogaya, yüzmeye de gidiyorum. Bir ara bütün dans gruplarına haftada iki gün katılıyordum. Raçenitsa oynadıktan sonra Latino ve balo dansları derslerine de katılıp saat 13,30’ta eve zar zor geliyordum. Buradan aldığım hayat sevinci hafta boyunca devam ediyor. Yaşama isteği ve neşemiz, bir araya gelince kat kat artıyor. Fiziksel veya ruhsal performansımız pek iyi olmadığı zaman bile buraya gelip tüm problemlerimizi unutuyoruz”.

Benim adım Todorka Stoyanova. Ben de 85 yaşındayım. Beni halk oyunlarına yazdıran torunum oldu. Kendisi Latino danslarına gidiyor. Projeyi öğrenince “katılmak ister misin” diye sordu. Ben de biraz zorlanacağım, ama deneyeyim dedim. İlk günlerde vazgeçmeye hazırdım, ama kırık kolumu tekrar hareket ettirmek için ne çok egzersiz yapmam gerektiğini hatırlayınca, kırık bir kol eski haline gelebiliyorsa, kırık olmayan uzuvların da hareket edebileceğini düşünerek devam ettim. Gençken halk oyunlarına gitmedim. Ama horon, kişiyi içine çekiyor, insan ritmini kolaylıkla yakalayabiliyor, sosyal temas kurma imkanına sahip olmaktan da memnuniyet duyuyoruz. Aksi taktirde eve kapanıp sabahtan akşama kadar dört duvar arasında, televizyon karşısında ve tencere başında kalmak zorundayız” dedi Todorka.

Koreograf Desislava Krumova ile halk oyunları

Bulgar halk oyunları öğretmeni Desislava Krumova ise bu yaş grubundan insanlarla çalışmanın verdiği heyecandan söz etti:

Diğer her yaştan insanlarla çalışmıştım, fakat 65 yaş üstü olanlarla çalışmamıştım. Bu bayanlarla bir araya gelmekten, konuşmaktan, dans etmekten büyük memnuniyet alıyorum. Hepimiz bir aile gibi olduk. Onlar da son derece isteklidir. Ben onlara dansetmeyi, hareket etmeyi öğretirken onlar bana hayata dair çok büyük örnek oluyorlar. Benim öğrettiklerimin üç katını bana kazandırıyorlar. Onları tanıdığım için gerçekten çok mutluyum”.

Yaşlı kadınlara Latino dansları öğreten Mihaela Pavlova şöyle konuştu:

Her şeyi , ama her şeyi yapabiliyorlar. Fark yok. Çocuk grubu ile mi, büyükler gurubu ile mi, yoksa 60 yaş üzerindeki yaşlı grubu ile çalışacağım, farketmez. Gereken tek şey, kendilerine güvenmeleridir. En sevdikleri dans tangodur. Cha cha, Rumba ve Jive gibi Latin Amerika danslardan da hoşlanıyorlar. ”

Balo ve Latin dansları grubu

Mihaela geçen yılki Noel partisi için Paso Doble ve Tango arasında koreografi yaptıklarını, göz kamaştırıcı kıyafetler giyip ellerinde yelpazeler tutan ve saçlarına gül çiçekleri takan kadınların, tebdili kıyafet ettikten sonra kendilerini çok farklı hissettiklerini anlattı ve önümüzdeki Noel için de parti hazırlıklarına başladıklarını paylaştı.

Latino ve balo dansları sınıfına katılan bayanlardan Zoya Brancheva, 80 yaşında olduğunu ve projeye 2 yıldır katıldığını belirterek diğer katılımcılardan farklı olarak kendini bildi bileli dans ettiğini söyledi:

Önce bale yaptım, sonra artistik ve ritmik jimnastik yaptım, yüzmeye gittim, yine bale yaptım, sonra ise 40 yıl boyunca hiçbirşey yapmadım.

Zoya, hareket etmenin verdiği mutluluğa müziğin verdiği coşku da eklenince dans ederken duyduğu keyfin zirveye ulaştığını ve haftada iki kere dansa gitmenin yetersiz kaldığını ifade etti.


72 yaşında olan İrena Mildova, dans dersleri programının katılımcı yaşına göre düşünüldüğüne dikkat çekti:

“Programlar, yaşımıza, yani fiziksel performansımıza uygun şekilde hazırlanmıştır. Danslar yoğun ve hoş olmakla birlikte bizi fazlası ile yormuyor. Çok iyi hareket ediyoruz. Sonrasında kendimi son derece zinde ve enerji dolu hissediyorum. İstisnasız olarak bütün danslardan hoşlanıyorum.”

68 yaşında olan Milena Paunova ise hareket etmenin dışında sosyal temasların da son derece önemli olduğunun altını çizdi.

Bu toplumumuzda eksik kalan bir şeydir. Gittikçe daha kapalı hale gelen toplum, biraz farklı olanları, imkanları zamanla azalmaya başlayanları dışlıyor. Dolayısıyla burada hem diğer insanlara hem de sanata temas etme fırsatını bulduğum için kendimi şanslı hissediyorum”.

Şimdilik sadece başkentte uygulanan “Ben buradayım!” projesine 240’tan çok kişi katılmış bulunuyor. Proje ekibi inisyatifin önce Sofya’nın diğer yerlerine, sonra ise ülkenin farklı noktalarına yayılmasını hedef belirlemiştir.

Kaynak: BNR Hristo Botev Programı

Röportaj: Svetlana Valkova

Çeviri: Tanya Blagova

Foto: Fecebook/ “Ben buradayım” projesi


Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

İlk doğum yaşı artarken 13 yaşında çocuk doğuranlar da var

Bulgaristan Kısırlık ve Üreme Sağlığı Birliği , “Bulgaristan’da İn vitro” adı ile ulusal çapta kampanya başlattı. Bu vesile ile birliğin başkanı dr. Mariya Yunakova, BNR Horizont Programı’ndan Yuliana Kornajeva’ya konuştu. Ailelerin..

Eklenme 10.11.2025 11:32

Lavanta yağının faydaları saymakla bitmiyor

Lavanta, etrafa buram buram yaz kokusu saçsa da sonbahar ve kış mevsiminde faydaları büyüktür. Birkaç damla lavanta yağı, insanı rahatlatmak, ortama ferahlık katmak, hatta daha iyi uyku sağlamak için bile yeterlidir. Aromaterapi, masaj terapisi..

Eklenme 08.11.2025 05:00
İva Taralejkova, kültür ve eğitim merkezine dönüştürülen Eski değirmenin önünde

Kırpachevo köyünde kıpır kıpır hayat var

Devetaki platosunun kalbinde gizlenmiş küçük bir köyün canlı, kıpır kıpır hayatı görenleri hayran bırakıyor. Ortak bir amaç etrafında birleşen Kırpachevo köyünün sakinleri, ıssızlaşan bir bölgeyi canlandırarak ülkemizdeki demografik eğilimleri..

Eklenme 05.11.2025 06:05