Kanadalı gazeteci Sayman Gardner ülkemizi ziyaret bulunmuş ve şunları paylaşıyor: ‘Bu muhteşem bir yolculuktu. Ülkenizden beklentilerim çok farklıydı.’ Sözün kısası bir sürpriz yolculuk olmuş. Sayman Kanada başkenti Otava’da SBS kanalında çalışıyor. Yolsuzluklar, suç olayları ve belediye sorunları alanında haberler, röportajlar hazırlıyor. Ülkemiz hakkında İnternet’ten bilgi alıyor, resimlere bakıyor. Biraz önyargı ile yola çıkar, resimlerde güzel doğayı görmüş, ama gene de bir sıkıcı yere gideceğini düşünmüş. Ve işte yolculuktan sonra izlenimler:
‘Bu muhteşem bir yolculuktu. Önceden neler bekleyebileceğimi bilmiyordum. İnternet’ten güzel şirin bir yer gördüm. Fakat ben ve Kanadalı dostlarım ülkeniz hakkında Soğuk savaş döneminden kalan karanlık bir ülke izlenimleriyle yaşıyordum. İnsan buraya ayak basınca dünya seviyesinde bir başkent, harika bir ülke görüyor. Doğanız Kanada’da gibi temiz, korunmuş. Ben fazla kirletilmiş yerler görmedim. Hatta kırsal kesimde insanların doğa ile tamamen uyum ahenk içinde yaşadığına hayret ettim’.
Sayman kısa süren ziyareti sırasında Arbanasi köyünü, Rila manastırını görme fırsatı bulmuş. Köy turizmi için çok fırsat olduğunu söylüyor. Bulgar mutfağını ise dünyada eşsiz bir mutfak olarak tanımlıyor. O kadar çok beğenmiş yemekleri, ballandıra ballandıra anlatıyor. Düşük fiyatlar dikkatini çekmiş. Otel fiyatları çok uygun. Burada en lezzetli sebze ve etleri yedim diyor ve şöyle devam ediyor:
‘Kanada sizin ülkeniz gibi bütün dünyadan turist ağırlıyor. Çin, Japonya, Avrupa’dan büyük grup turist geliyor. ABD’den avcılar balıkçılar geliyor. Ben burada sizde de çok yabancı ile karşılaştım. Onlar da şunu paylaştı . Ülkeniz yeteri kadar tanıtılmıyor. İnsanlar tatil planlarını yaparken, ilk akla gelen ülke Bulgaristan olmuyor. Polonya, Romanya , Macaristan da bu geçerlidir. Turistler genelde dünyanın bu bölgelerini çok fakir , kötü hava koşulları ile tanıyor. Ama bunlar eski algılamalar, önyargılar. Bence Bulgaristan doğasının, her anda yardım eli uzatmaya hazır sıcak insanlarının reklamını yapmalıdır. ‘. Saymın devam ediyor:
‘Şirin güzel doğa üzerinde odaklanmalısınız. Dağ, deniz, küçük şehirler, çok şirin köyler, harika vadiler işte bütün bunlar var sizde. Çağdaş bir başkentiniz var. Bana sorarsanız benimin ilgimi en çok eski terkedilmiş işletme ve fabrika binaları çekti. Bunlar geçmiş dönemin sembolleridir. Kanada’da böyle şey yok, mesela. Fotoğraflar çektim, bir yanda tahrip olmuş eski fabrika binası hemen yanında modern bina ü çok zıt bir tablo çıkıyor karşıma. Bir eski sigara fabrikasını ziyaret ettim. Sizin için belki çirkin bir binadır, ama ben turist olarak değişik gözle bakıyorum. Koruyun be geçmişin simgelerini. Turistler için ilginç yapabilirsiniz bu yerleri diyor Kanadalı meslektaşımız Sayman.
Türkçesi: Müjgan Baharova
Moldova'nın AB üyeliğine ilişkin, ülke Anayasası’na yazılacak stratejik bir hedef olan referandumun sonuçları, her ne kadar Avrupa şüphecilerine “kıl payı” yaklaşsa da, ülkenin Avrupa yanlısı bakış açısını güçlendirdi. Ancak..
Sofya’da 28 Kasım 1938’da yayınlanan “Besarabya Bulgarları” gazetesinin tek sayısında “Besarabya Bulgarları, Bulgar halk cüssesinin, Bulgar manevi ve kültürel birliğinin ayrılmaz bir parçasıdır ve böyle kalacaklar, zira aramızdaki bağ güçlüdür”..
“Hak ve Özgürlükler İttifakı” , Türkiye’de Bulgaristan’daki erken Parlamento seçimleri için kullanılan 48 000'den fazla oydan yaklaşık yüzde 65'ini ikna edici bir şekilde kazandı. Bu, 46495 kişinin oy kullandığı Haziran seçimlerine nazaran biraz..