Geçen hafta içinde AB içinde mültecilerin kabul, kayıt ve dağıtım işlemleri ile ilgili sözüm ona “sıcak noktalara” ilişkin ülkemizde hararetli polemikler yaşandı. Brüksel’de yapılan olağandışı zirve toplantısında alınan kararlardan biri bu tür noktaların kurulmasına ilişkindir. Güvenlik uzmanı ve eski Savunma Bakanı olan Boyko Noev’e göre bu tür kabul merkezlerinin Bulgaristan topraklarında kurulması, milli güvenlik açısından ağır darbe niteliğinde olacaktır. Radyomuza demeç veren Boyko Noev, mülteci krizinin Avrupa’nın siyasi haritasında değişikliğe yol açmasının ihtimaller dahilinde olduğunu belirtti.
“Hotspot denen bu tür kayıt merkezlerinin ülkenin topraklarında kurulmasına ilişkin her türlü fikirlerin ve ihtimallerin reddedilmesi, Bulgaristan için son derece önemlidir, diyor Boyko Noev ve şunu da ekliyor: Bulgaristan topraklarında hotspot kurulması, ülkenin güvenliği açısından ağır bir darbe olur. Bu durumda sığınmacıların büyük bir bölümü Bulgaristan’a yönelecek, çünkü anlaşılan Avrupa’ya dağıtımlarının yapılması için onlardan bu noktaya gelmeleri bekleniyor”.
Boyko Noev’in sözlerine göre Balkanlar üzerinden Batı Avrupa’ya yönelik ilk göç dalgasının ardından sığınmacı akınının öncelikle güvenlik sorunu sonra da insani dram olduğunun herkes bilincindedir. Kasım ayına kadar kurulması gereken yeni kabul ve kayıt merkezleri birçok insanı mıknatıs gibi çekecektir, fakat bu insanların ancak bir bölümü diğer AB ülkelerine gitmek için merkezlerin bulunduğu ülkeleri terkedecekler.
“Avrupa Birliğine girmeye istekli olanların sayısı 5 milyon kadardır. AB, kotalar getirmekle bir nevi çözüm getirdi. İyi de 5 milyon sığınmacıyı kabul kotaları nasıl olacak konusu gündemde. Halihazırda 120 bin sığınmacı ülkelere dağıtılırken Bulgaristan 800 ile 1000 kişi arasında değişen sayıda mülteci kabul etmelidir. Oysa mülteci sayısı 5 milyon olunca ülkemiz onlarca bin kişiyi kabul etmekle yükümlü olacak. Bence biz varlığımızı sürdürme dönemini yaşıyoruz” diyor Boyko Noev.
Eski Savunma Bakanına göre AB, mümkün entegrasyonun üst sınırına ulaşmış bulunuyor ve ortak savunma politikasının oluşturulmasına ilişkin uzlaşmanın sağlanamaması, bunun bir örneğidir.
“AB içindeki entegrasyon çoktandır azami dereceye ulaşmış bulunuyor. Üye ülkelerin egemenliği ile ilgili asıl menfaatlerini zedelemeyen toplumsal, siyasi ve ekonomik unsurlar entegre edildi. AB içinde federalizasyon yönünde kökten siyasi önlemler alınmazsa eğer birlik dağılmaya doğru gidecek, diyen Boyko Noev’e göre mülteci krizi Avrupa’nın siyasi haritasında kalıcı bir değişikliğe yol açacaktır:
“Başka bir din ve kültüre mensup büyük insan gruplarının düzensiz bir şekilde ülkelere girişi, Avrupalı toplumlarda entegrasyon problemlerinin yaşanmasına yol açacak. Bu süreç, milliyetçiliği ve yabancı düşmanlığını körükleyecektir. Bu tür eğilimler Fransa ve Hollanda gibi bazı ülkelerde artık izleniyor. Bu arada Bulgaristan da istisna değildir. Ülkemizde bazı siyasi güçler, ülkede mültecilerin mevcudiyetine karşı kesin bir tutum izliyorlar. Yani böyle büyük insan grupları, kabul eden ülkelere gelince ve bu ülkeler onları etkin bir şekilde entegre edemeyince milliyetçilik, şüphesiz artıyor. Bu durum sonuçta Avrupa’nın siyasi haritasında değişikliğe neden olabilir”.
Çeviri: Tanya Blagova
Üç yılda yedinci kez Bulgaristan vatandaşları milletvekili seçimini yaptıktan sonra, seçim neticeleri bazı kulis arkası oyunları da su yüzüne çıkardı. Kesin oy sayımında %4 olan barajı aşmak için %0.01 oyu yetmeyen “Veliçie” partisinin..
27 Ekim’de düzenlenen erken genel seçimlerinde oy kullanan seçmenler daha da renkli bir parlamentonun hatlarını çizdi. İlk tahminler 9 partili bir Halk Meclisi yönündeydi, ancak Merkez Seçim Komisyonu(MSK)’nun sandık kurulu protokollerinin yüzde 100’nün..
Sıradaki erken genel seçimler artık arkada kaldı. Geçen erken seçimlere kıyasla katılım oranın biraz daha yüksek olması dışında, siyasi tahminlerde ve politik yapılaşmaların ne olacağı ve nasıl bir kabine ortaklığı kurulacağı sorularına yanıt bulmak yine..