Bulgaristan’ın Kuzeybatısında eşine rastlanmadık bir manzara çıkıyor önümüze. Bunlar Belogradçik kayaları, her insanda doğanın yüceliğine saygısını artıran bir manzara. Bölgede hem kayalar hem mağaralar var. En ünlüsü Magurata. Mağaranın devasa büyüklüğü yeraltı katedrali anımsatıyor. Mağarayı eşsiz kılan ise duvarlarındaki yaklaşık 900 adet eski resim. Bazılarının yaşı 8 bin yıl olarak hesaplanıyor, böylece Avrupa’da en eski resimler arasında yer alıyorlar.
Bazıları ilkel insanların günlük hayatından sahneleri yansıtıyor, ama semboller ve nişanlar var hala çözümlenmemiş. Uzmanlara göre bütün bölge, Belogradçik kayaları ev mağaralar eski zamanlarda bir kült merkeziymiş. Kiril Kirilov yerel arkeolojik derneğindendir ve mağaranın eski asırlarda bir nevi kütüphane olduğu görüşünü ileri sürüyor. Ve ‘mağara’ ve ‘Magura’ sözcüklerinin çok dillerde yakın şekilleri olduğunu izah ediyor.
‘Dünyada ‘magura’ adının yayılmasının bir haritası var elimizde. 2400’ten fazla yer. Japonya’da, Pasisfik Okyanusta, Afrika’da var. Ve her bir yerde Ana tanrıya kült gözleniyor aynı bizim Magura’da olduğu gibi. Güney Kore’de adı Mago, Çin’de – Magu. Bu Tanrı bereket ile bağlıdır.’
Bilim adamları Magura’da Kiril alfabesinden 26 harfin prototipi bulundu. Bu harfler Slav alfabesinin yaratılmasından birkaç bin yıl öncedendir. Uzman ekibi mağara resimlerinden oluşan bir katalog hazırlıyor.
Bölgede iki katlı ‘Lepenitsa’ mağarası da bulunuyor. Kiril Kirilov anlatıyor: ‘Beş bin yıl önce burada yaşanıyormuş. Belogradçik şehrine 4 km uzaklıkta. Bir eko yoldan ulaşılıyor bu mağaraya.Mağaranın üstündeki kayada bir taş tahtından yıldızlar gözetleniyor, orasına ‘Yıldız haritası’ deniyor’. Derneğimiz turistik geziler örgütlüyor ve buranın öykülerini anlatıyor.
Belogradçik kayaları ve Magurata bundam sonra binyıllarca gizli tutmuş sırlarını açıklamaya başlayacak. Uzmanlar mağaradaki kaya resimlerinin UNESKO dünya kültür mirası listesine dahil edileceğini umuyorlar.
Türkçesi: M. Baharova
Fotoğraflar: Kiril Kirilov
“Aziz Georgi” kilisesi Küstendil’in Koluşa mahallesinde Osogovska dağının eteklerinde bulunuyor. Ulusal çapta önemli mimari-sanat anıtı ilan edilmiş bulunuyor. Kilisenin araştırılması ve restorasyonu onlarca yıl sürdü, ancak tarihi ile ilgili bazı..
Arkeolog Dr. Georgi Kitov ve ekibi, 2000 yılında Haskovo’nun Aleksandrovo köyü yakınlarında bulunan Roşava Çuka tümseğinde M.Ö. 4. yy'la ait bir Trak mezarı buluyor. Yüksek sanat değeri, duvar resimleri ve mimarisi onu topraklarımızda bulunan..
Traklar, Yunanlar, Makedonlar, Romalılar, İliryalılar, Keltler ve Mısırlılar, kent meydanının mermer levhaları üzerinde yüzyıllar boyunca yürüdüler. Yollar tapınaklara, atölyelere ve dükkanlara açılırdı, forum yeri ise aynı zamanda adalet aranacak..