“Panama belgelerinin” deşifre edilmesi üzerine off-shore şirketleri konusu, gündemin ön sıralarına yerleşti. Gelir gizlenmesi ve vergi kaçakçılığına karşı öfke dalgası, Bulgaristan’ı da eş geçmedi. Bu arada pek temiz olmayan işlemlerle ilgili anılan isimler arasında en azından şimdilik Bulgar siyasetçilerinin bulunmadığından dolayı bizde belirli bir hüsran hatta kuşkunun duyulduğu hissediliyor.
“Panama belgeleri” kapsamında gün ışığına çıkan olaylardan dolayı AB Komisyonu direktiflerini değiştirmek üzere kol sıvadı. Bundan böyle büyük şirketler, gelirlerini ve gerek birlik üyesi 28 ülkede, gerekse off-shore alanlarında ödedikleri vergileri beyan etmek zorunda olacaklar. Ülkemiz Bulgaristan’ın off-shore şirketleri ile ilgili düzenlemeler açısından diğer Avrupa devletlerine göre bir adım önde gitmesi sevindiricidir. 2014 yılında onaylanan özel bir yasa ile bu şirketlerin özelleştirme ve kamu ihaleleri gibi yollarla devletle iş yapmaları yasaklandı. Bu arada off-shore şirketlerinin yaptığı işin yasa dışı olmadığını, sadece ahlak dışı olduğunu unutmamak gerekir.
Off-shore şirketlerine ilişkin yasada şu an hazırlanmakta olan değişiklikler de kamu yararının korunmasına yöneliktir. Bütçe ve Finans Meclis Komisyonu Başkan Yardımcısı Dimitır Tanev, “Panama dosyaları” olayından sonra sadece Bulgaristan’ın değil, Avrupa’nın da bu konuda tamemn yeni mevzuata muhtaç olduğunun anlaşıldığını öne sürdü.
“Şimdiki yasada kuruluşlar tarafından uygulanacak cezalarla ilgili dahil olmak üzere büyük sayıda eksiklik var. “Panamagate” patlak vermeden önce AB içindeki tratışmadan önce davrandığımızdan dolayı sevinçliyim. AB Komisyonundan off-shore bölgelerinde kayıtlı bulunan şirketler hakkında daha sıkı yasaların uygulanması yönündeöneri yapılmasını bekliyorum”.
Bu problemle daha önce yüz yüze gelmiş bulunan bazı Avrupa devletleri, çözümü off-shore bölgelerinde bulunan para için af ilan edilmesinde gördü. Ülkemizde de üzerinde durulan bu konuda Dimitır Tanev’in bazı sakıncaları var:
“Her ne kadar af durumunda hazineye girecek gelir tutarına dair maliye bakanına yazı göndermiş olsak da bence Bulgaristan’da bu pek etkili bir yol olmaz. Para affı sonuç vermeyecek, çünkü vergilerin düşük olduğu Bulgaristan’da vergi kaçakçılığı problem değil. Bizde uygulanan yüzde 10’luk kurumlar vergisi, en düşük matrahlardan biridir. Sermaye göcü gibi bir problem varsa bu problem daha çok paranın belirsiz veya yasadışı kaynağı ile ilgilidir ve böyle para için af olmamalıdır.”
Bu arada Maliye Bakanı Vladislav Goranov, paranın kaynağı ve ödenen vergilere dair denetimlere başlanacağını bildirirken:“Panama belgelerinde off-shore şirketleri ile ilgili adı anılan Bulgarlar hakkında izleyeceğimiz strateji artık hazır” dedi.
Bakan Goranov’un sözlerine göre off-shore şirketleri kullanmak, gerek kimliğinden, gerek paranın kaynağından gerekse de vergilendirmeden olsun bir şeylerden kaçınmaya çalışmak demektir. Hükümet, aynen diğer bazı hükümetler olduğu gibi, Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Birliği ile temasa geçerek yapılacak denetimleri kolaylaştıracak olan bilgileri istemiştir. Hükümetin bu talebi üzerine henüz cevap yok. Araştırmacı gazetecilerin belgeleri teslim etmeyecekleri kesindir, çünkü bu Sueddeutsche Zeitung gazetesine veri tabanını sunan kaynağın koştuğu kesin şartıdır.
Mühih’te çıkan gazetenin genel yayın yönetmeni Wolfgang Krach, radyomuza özel mülakat verirken şunları belirtti:
“Araştırmacı gazetecilik, kaynakların gazetecilere olan güveni sayesinde vardır. Bir kere olsun, geri adım atıp kaynağımızı deşifre edersek eğer bu araştırmacı gazeteciliğin sonu olur”.
Konu ile ilgili söylenen her şeyden anlaşıldığı üzere Bütçe Komisyonu Başkan yardımcısı Dimitor Tanev’in deyişi ile bu “kanser oluşumu” bizi daha uzun zaman meşgul edecek. Bu kez de kuruluşların görevlerini tam olarak yapmadıkları görüldü. Bu durumun yetersizlik veya isteksizlik gibi farklı nedenleri olabilir. “Panama belgeleri” olayı gazetecilerin konu ile ilgili ilk araştırması değil. Birçok durumda gazetecilerin araştırdıkları veya yayınladıkları belgelerin istihbarat dairelerinde de bulunan belgeler olduğu görüldü. Bu durum daireler arasındaki uluslararası işbirliğinin vergi kaçakçılığı, para aklanması ve diğer suçlarla mücadele edecek kadar sıkı olmadığını ve gereken düzeyde yürütülmediğini açıkça ortaya koyuyor.
Çeviri: Tanya Blagova
Üç yılda yedinci kez Bulgaristan vatandaşları milletvekili seçimini yaptıktan sonra, seçim neticeleri bazı kulis arkası oyunları da su yüzüne çıkardı. Kesin oy sayımında %4 olan barajı aşmak için %0.01 oyu yetmeyen “Veliçie” partisinin..
27 Ekim’de düzenlenen erken genel seçimlerinde oy kullanan seçmenler daha da renkli bir parlamentonun hatlarını çizdi. İlk tahminler 9 partili bir Halk Meclisi yönündeydi, ancak Merkez Seçim Komisyonu(MSK)’nun sandık kurulu protokollerinin yüzde 100’nün..
Sıradaki erken genel seçimler artık arkada kaldı. Geçen erken seçimlere kıyasla katılım oranın biraz daha yüksek olması dışında, siyasi tahminlerde ve politik yapılaşmaların ne olacağı ve nasıl bir kabine ortaklığı kurulacağı sorularına yanıt bulmak yine..