“Orotsi” başlığındaki deneme kitabı, ki bu kitap kısa bir zaman öncesi yayınlandı, daha fazla çevremizdeki cahilliğin hakim olmasına ilişkin son derece kederli düşüncelere yol açıyor. Hatta cahillik hiç de utanmıyor, cahillik öne plana çıkıyor ve üstelik gösterişi seviyor ve kibirlidir.
“Başlık için şöyle bir ilandan ilham aldım “Bulgarca dilinde ders veriyorum” Ancak burada Bulgarca’da urotsi, ders anlamına gelen kelime yanlış yazılmış ve orotsi olarak yazılmıştır. Bu ilan bana günün Bulgaristan vatandaşının bir metaforu gibi geldi. Ve eğer ders almamız gerekiyorsa, bu da kibirli maneviyata yol vermemekle ilgili dersler olmalıdır. Gelin tutumumuzla, işimizle, aramızdaki ilişkilerle bu tür kibirli maneviyata, saygısızlığa ders verelim. Aynı zamanda insalara gereken değeri vermeliyiz. Çünkü bizler Bulgarlar saygıya ve hayranlığa layık birini gördüğümüz zaman, ona bu saygıyı göstermeyi beceremiyoruz."
Yazar, genç ve eğitimli kişilerde iyimserliğin kaynağını bulduğunu söylüyor. Onlar için vatanında kalmak daha ilginç geliyor. Fakat yazarın bundan geçmişte sorduğu soru hala güncelliğini koruyor: “Biz millet olarak yeniden mi doğmuşuz, yoksa millet olarak aşağılanmış olmaya devam ediyoruz mu?
“Aşağalanmış olarak kalmaya devam ediyoruz, çünkü yoksulluk çok sıkıcı birşey ve hele hele taşrada görülen bir şeydir. Yolsuzlukları, cezasız kalma durumu, çöken yargı ve sağlık sistemini görüyoruz, oysa bu durum herbirirmizi aşağalıyor, çünkü cezasız kalma duygusu galip bayram ediyor. Lakin dinimizi korumalıyız ve herşeyin geçici olduğunu ve suçluların yaptıklarından dolayı er geç cezalarını çekeceklerine dair umutlarımızı korumalıyız“ diyor Teodora Dimova.
Yoksulluk, maneviyatsızlık, basitleşmek ve aynı zamanda da ardı kesilmeyen propaganda, bütün bunlar dilimizi kin ve nefretle dolduruyor. “Dilin yardımıyla saldırganlık semptomatik ve acıdır, fakat ona alaylı bir şekilde yaklaşırsak, onun “dediklerine” kulak asmaz isek ve ona cevap vermez isek, o zaman o güçsüz kalır. Oysa propaganda her yerde, çünkü anlamlı konuşmak zordur. Ve burada söz konusu olan toplumun ve her birimizin kriterleridir. Ancak bana öyle geliyor ki, akıllı ve eğitimli kişi propagandayı hemen tanıyabilir ve ondan uzak durabiliridr.”
Çok dikkatlı ve bilgili olmamız gerekiyor. Yazar Dimitır Dimov’un kızı bize her hafta yazılarını sunuyor ve şu anda Hz.İsa’nın hayatının ilk yılı üzerinde çalışmalar yürütüyor. 24 Mayıs günü iki azizi andığımız için dua için en uygun zaman bu olsa gerek.
Bulgaristanı korumaya devam etsinler, ve bize güç, güvence, ruh temizliği aşılamaya devam etsinler!
Çeviri: Şevkiye Çakır
“Nova” televizyonuna konuşan geçici hükümette Kültür Bakanı Nayden Todorov , Razgrad ve Smolyan’daki tiyatrolarda mali suistimallerin tespit edilmesinin ardından, “ Başka yerlerde de hükümet fonlarını hortumlamaya yönelik planlar olup olmadığını..
Yurtdışındaki Bulgar Kültür Enstitüleri'nin başlıca işlevi, Bulgar kültürünün başarılarını tüm çeşitliliğiyle ev sahibi ülkenin izleyicilerine sunmaktır. “Programımız zengin ve renkli olmalı ki herkes kendisi için ilginç bir şeyler bulabilsin” -..
Bulgar okuma evi, halkın maneviyatını ve geleneklerini yüzyıllardır koruyan eşsiz bir kurumdur. Razlog kasabasındaki “Razlog -15 Eylül 1909” okuma evi 115. kuruluş yıldönümünü kutluyor. Bu vesileyle 30 Eylül'de Rila,Pirin ve Rodop dağları..