Sona ermekte olan 2016 yılı içinde Bulgar ekonomisi % 3 oranında GSYH artışı kaydederek bu gösterge bakımından AB’de ikinci sırayı aldı, devlet hazinesine ise önceki yıla göre bir milyar Avro fazla para girdi ve Maliye Bakanlığı bütçe fazlası kaydetti, yabancı turist sayısı 10 milyona ulaşarak, ülke nüfusunu neredeyse iki misli aştı. En fakir ve düşük ücretler alan kesimin maaşlarına gelen önemli zam da kayda değerdir ve başkente söz konusu maaşlar hatta Avrupa ortalamasına ulaştılar. Bütün bunlar iyi iktisadi gelişmeye ve sıradan Bulgarların bu ekonomik büyümenin olumlu etkisinin cebine yansıdığına işaret ediyor.
Bu iktisadi yükselişin yakın bir zamana kadar istikrarlı bir siyasi ve sosyal ortam koşullarında baş gösterdiğini de belirtmek lazım. Kasım ayına kadar ikinci GERB hükümeti ve onun çoğu zaman öngörülemez siyasi ortakları ülkeyi rahat bir biçimde, tansiyon yaratmadan yönettiler. Hatta göç dalgasından da bir ustalıkla kaçınılarak kriz önlenmiş oldu ve Bulgaristan, Avrupa’daki yığınsal göç akınının periferisinde, teröristlerin ana hedeflerinin kenarında bulundu.
Ancak 2017 yılı Bulgar ekonomisine ilişkin tahminler başka şeyler gösteriyor. Nitekim, Maliye Bakanlığı da dahil, 2017 yılında ülkemizdeki ekonomik büyümenin daha ılımlı bir hıza döneceğini öngörmeyen ekonomi ve maliye uzmanları, analistler yoktur. Bulgar ekonomisinin ulaştığı yüksek sıcaklıkların şimdi daha normal ve kalıcı seviyelere indirilmesi gerektiğinden bahsedenler bile oldu. Öyle ki, ülkemiz ile Bulgarları dramatik gelişmeler beklemiyor. GSYH artmaya devam edecek, devlet hazinesi kamu harcamalarına gidecek kaynaklarla dolmayı sürdürecek, yeni beş yıllık program dönemi için ülkemize ayrılan Avrupa ödeneklerinin de en sonunda tahsis edilmesi bekleniyor, istihdam edilenlerin geliri artacak, 1 Ocak itibariyle garantilenmiş asgari maaşın % 9 oranında artırılması bekleniyor.
Tabii, bütün bunlar, beklenmedik uluslararası gelişmeler sonucunda, huzursuz Avrupa, Orta Doğu ve Kuzey Afrika’nın etkisiyle Bulgar işadamları ve yöneticilerinin hesaplarını bozabilir. Ancak en büyük tehdit Kasım ayında başlayan ve en azından 2017’nin ilkbaharındaki erken genel seçimlere kadar sürecek iç siyasi dengesizlikle ilgilidir. Altı aylık siyasi sarsıntı, güvensizlik ve bilinmezlik en istikrarlı ve ilerleyen ekonomiyi bile sarsabilir. Tanrıya şükür, siyasi olup bitecekler demokrasi ortamında sıradışı ve olağanüstü olmayabilir ve Bulgar ekonomisi, siyasi sarsıntı ve değişikliklerin olumsuz etkisinin sınırlandırılması için önlemler alınmasında artık epey tecrübe sahibidir. Dahası: Bulgar ekonomisi yeteri kadar güçlüdür ve kendini korumak için gerekli yedeklere sahiptir.
Buna rağmen, ekonomimiz ilk sırada giderek keskinleşip derinleşen iş piyasası krizi ile yüzleşiyor. Nitelikli elemanlar yetersizliği ve yokluğu artık feci boyutlara ulaşıp hangi sektörde bulunursa bulunsun her şirket için tehdit edici bir nitelik kazanıyor. Bu sorun sihirli bir değnekle ya da özel bir kanunla çözüme bağlanamaz ve büyük gayretler ve uzun vadeli önlemler gerektiriyor. Bütün bu belirtilenlerden, 2017 yılında ne yapılırsa yapılsın, işgücü durumunun iyileşmeyeceği, bunun ekonominin karşı karşıya geleceği en büyük meydan okumalardan biri olacağı belli oluyor.
Çeviri: Neli Dimitrova
BNT’nın aktardığı habere göre, bu yıl son 10 yılın en düşük mısır ve ayçiçek hasadı elde edildi. Mısır verimi ve üretimi açısından 2024 yılı üst üste ikinci son derece zayıf yıl olacak . Son aylarda seyreden aşırı sıcaklar verimde yüzde 30..
"Mediapool", Enerji Bakanlığı’na atıfta bulunarak, geçici hükümette Enerji Bakanı Vladimir Malinov ’un çalışma ziyaretinde bulunduğu Seul ve Tokyo’da nükleer ve hidroelektrik teknolojileri, yenilenebilir kaynaklar, hidrojen ve karbon emisyonu..
Ülkemizde bu yaz çıkan yangınlarda küle dönen orman sayısına ilişkin kesin bir istatistik bulunmuyor. Avrupa Orman Yangını Bilgi Sistemi verilerine göre, Bulgaristan’da her yıl buna benzer 600 orman yangını meydana geliyor. Ve yangınlar..