Bulgaristan’ın beşinci Cumhurbaşkanı Rumen Radev “Dondukov” 2 adresli konutun kapılarından içeri girdi. Seçim kampanyasında yabancı basına yaptığı açıklamalarda, AB’nin Rusya’ya yaptırımlarına karşı olduğunu, Kırım’ın “de facto” artık Rusya’ya ait olduğun, orada Rus bayrağının dikildiğini söyleyerek, Rus yanlısı bir tavır sergiledi. Yeni Devlet Başkanı Avrupa-Atlantik seçimini teyit etse de, asıl sorun şimdiye kadarki görünümünden çıkmayı başaracak mı, Cumhurbaşkanı Plevneliev’in Batı yanlısı politikasını devam edebilecek mi veya BSP’ye sadık kalarak, buna bağlı Doğu yanlısı ve uluslararası izolasyona yönelik politika mı yürütecek.
Asıl sorun Rumen Radev seçim öncesi konulardan sıyrılarak, somut sorumlulukları olan Cumhurbaşkanı statüsüne ılımlı bir geçiş yapacak mıdır? Bundan sonra bütün söyledikleri, devlet pozisyonu olarak algılanacaktır. Bulgaristan’ın Rusya eski elçisi, siyasi analizatör İliyan Vasilev bu açıklamada bulundu ve şöyle devam etti: “Burada artık tehlike mevcut. Cumhurbaşkanı Rosen Plevneliev’in de belirttiği gibi, Kırım’daki olayların yorumlanması söz konusu değil, ki Lahey Uluslararası Ceza Mahkemesi Kırım Yarımadasının ilhakını kabul edilmez olarak nitelendirdi ve bütün uluslararası hukuk sistemi için bu tez geçerli olmalıdır. Rusya’ya karşı yaptırımlar konusundaki açıklaması ise, havada kalan bir tezdir- çünkü Kırım’a karşı yaptırım var, Doğu Ukrayna için başka yaptırımlar var, bazı kişilere karşı ekonomik önlemler var. Dolayısıyla “Yaptırımlar kaldırılmalı” sözüyle belirtilen ifade, yerinde bir tavır değil.
Bu anlamda yeni Cumhurbaşkanın Avrupa’ya ve Rusya’ya eşit mesafede ve eşit yakınlıkta olma denemesi, NATO ve AB’deki ortaklarımız tarafından toleransla karşılanacak bir tutum olamaz.
Bizler ne NATO’ta, ne da AB’ye büyük bir güvenle girmiyoruz. Bulgaristan’ın asıl sorunu da bundan kaynaklanıyor. 1989 öncesi de, sonrası da parti bürokrasisi yönetimde kaldı, bizler Avrupa- Atalantik değerleriyle ortak değerler sergilemekte zorlanıyoruz. O yüzden Cumhurbaşkanın AB ve NATO’dan tavırlar alması, “özel” veya ”farklı” kararlar alması olasılığı sıfırdır.
İliyan Vasilev, önyargılı davranmadan, eleştirmeye başlamadan önce Rumen Radev’e belirli bir asgari süre verilmesi gerektiğini aktardı.
O kendisi de şu an zor durumda. Onu aday gösteren parti, şimdi ondan ayrı olduğunu vurguluyor. BSP seçim kampanyasına yönetim sahibi parti statüsüyle girmek istemiyor, çünkü geçici hükümeti onun aday gösterdiği cumhurbaşkanı belirleyecek. Rumen Radev ise, parti mensubu olmadığı için önümüzdeki 4-5 yılda bağımsız alan kazanma şansına sahip. Devlet Başkanlığı direksiyonunu ne kadar kendi elinde tutabilir, parti taraftarlığı epey belirgin olan yardımcısı İliyana Yotova’nın rolü ne olacaktır, bu sorular da cevabını bekleyecek.
İliyan Vasilev bu aşamada cumhurbaşkanlık kurumunda bir devamlılığın söz konusu olamayacağını vurguladı. Ona göre Rosen Plevneliev Cumhurbaşkanı görevini çok yüksek bir insani boyuta ulaştırmış, bir başkası bunu zor başarır. Rumen Radev ise, onu aday gösterip, destekleyenleri karşısına alıp, cephe oluşturacak. Devlet başkanı, partilerin değil, devletin menfaatlerinin belirlediği çizgide siyaset izlemelidir, diyor Vasilev.
Sosyal bilimci Andrey Rayçev ise farklı düşünüyor. Rayçev, yeni Cumhurbaşkanın, Rosen Plevneliev’in politikasına son AB çerçevesinde ülke Rusya’ya ile azami olarak iyi ilişkilerde olmalıdır, bu bir menfaat konusudur. Örneğin Rusya, Bulgar'ın başlıca enerjisi kaynakları tedarikçisidir. Andrey Rayçev, Radev’in %100 Avrupa-Atalantik siyaseti izleyeceğini düşünüyor. BSP’den ayrıldığını söyleyen Rayçev “Korneliya Ninova’nın Radev’e buyruk vereceği bir durum görmüyorum” dedi. Rumen Radev’in şimdiki en sorumlu işi, yeni geçici hükümetle halka ne tür mesajlar vereceğidir. Bütün halk şimdi teknokrat hükümete gözlerini dikecek, o yüzden Radev sadece ünlü isimler bulmakla kalmamalı, aynı zamanda iş yapacak kişiler seçmelidir”.
Çeviri: Sevda Dükkanci
Uzun yıllardır Hollanda’da yaşayan politolog Hristina Karageorgieva , radyomuza konuşurken Bulgaristan ve Hollanda’yı karşılaştırıp her iki devletin son bir yılda hükümet kurulması imkansızlığından dolayı zor duruma düştüğünü öne sürerek ”..
Avrupa Parlamentosu, Avrupa Birliği’nde doğrudan vatandaşlar tarafından seçilen tek organdır . Önümüzdeki 5 yıllık dönemde Bulgaristan’ı yeni Avrupa Parlamentosu’nda temsil edecek olan 17 milletvekiliyi seçme hakkına 6 138 050 seçmen sahiptir...
Bulgaristan, 1 Ocak 2007 tarihinden itibaren Avrupa Birliği üyesidir . Bununla birlikte ülkemiz AB’ye katılmadan önce de Avrupa Parlamentosu’nda temsil ediliyordu . 2005 yılında Halk Meclisi’nde seçilen 18 Bulgaristan milletvekili, AB gözlemci..