Dua, ibadetin özüdür. Dua, Allah’tan samimiyetle istediğimizde geri çevrilmeyen talebimizdir.
Allah’a çokça dua etmeliyiz. Ondan bolca ilim, irfan, sağlık, hoşluk, güzellik ve rızık istemeliyiz. O, isteyeni boş çevirmez.
Dua, Türkçe olarak da yapılabilir, fakat Kur’ân-ı Kerim ve Peygamber Efendimiz tarafından bizlere öğretilenleri Arapça olarak dasöylersek daha iyi olur. Arapça duaları anlamını da düşünerek dua ve niyazdabulunursak, bir taşla birkaç kuş vurmuş oluruz.
Şifâü’l-Kulûb olan Peygamber Efendimizin dilinden dökülen sırlı dualardan olup yapabileceğimiz güzel dualardan biri de şudur: “Allah’ım! Kalplerimizi birleştir, aramızı ıslah et, bize kurtuluş yollarını göster, bizi karanlıklardan aydınlığa çıkar, bizi açık ve gizli tüm türlü çirkinliklerdenuzaklaştır. Bize kulaklarımızı, gözlerimizi, kalplerimizi, eşlerimizi ve neslimizi mübarek eyle. Tövbelerimizi kabul eyle, şüphesiz ki sen tövbeleri çok kabul edensin, çok merhametlisin. Bizi nimetlerine şükredenler, nimetlerinle seni övenler, verdiğin nimetleri kabul edenler eyle ve bize nimetlerin devamını ihsan eyle.”
Muharrem ayını genelde Aşure Günü veya aşure yemeği ile özdeşleştiririz. Oysa Muharrem ayı sadece Aşure değil, Aşure ise sadece bir yemek değil... Mâh-ı Muharrem geldi mi bir taraftan Müslümanlar mâtem havasına girer. Çünkü Muharrem ayı Kerbelâ’da..
Bilindiği üzere Bulgaristan Başmüftülüğü idaresinde bölge müftülükleri, her bölgede yaz günleri Kur’ân kursu düzenlemektedir. Genellikle Temmuz ve Ağustos aylarında düzenlenen ve aslında sadece Kur’ân öğretme kursu olmayıp temel İslâmî bilgileri..
Müslümanın hayatında caminin eşsiz bir yeri vardır. Zira cami, Müslümanları bir araya getirerek ibadet ettikleri kutsal mekândır. Allah’ın adını anmak amacıyla inananlarca inşa edilen camiler, başta Allah’ı zikretme, namaz kılma ve ibadet etme yeri..