Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

Prosfora (Ayin ekmeği) mühürleri Bulgarların kilise hayatının kilit unsuru ve zengin kültürel mirasın bir parçası

БНР Новини

Ekmek, Bulgar geleneksel kültürünün son derece önemli bir öğesidir ve ekmeğin yapımı ile ilgili olan nesnelerin her biri, bir ayin ekmeğinin statüsünü elde etmek için çok büyük önem taşır. Bu nesnelerden biri ekmeği kutsayan ve Kutsal Ayinlere katılma fırsatı veren (prosfora) baskı mührüdür.

Bulgaristan Bilimler Akademisi’ne bağlı Etnografya Müzesi'nde Etnoloji ve Folklor Araştırmaları Enstitüsü'nden Baş asistan Dr. İglika Mişkova anlatıyor:

Снимка“Kutsal ayinlerin gizemli ritüellerinde kullanılacak ekmeğin yapımında kesin kurallara uyulmaktadır. Kesin kanonik alanlar var, haç zorunludur. Merkezde, IS HS NI KA - "İsa Mesih sonsuza kadar canlı" işareti var. Bu mühürler rahipler veya dini sembolizmi konusunda bilgi sahibi insanlar tarafından yapılır. Ancak bunların yanı sıra evde hazırlanan çeşitli ritüel ve bayram ekmekleri için kullanılan ev yapımı mühürler de var.”

“Bu mühürlerin çoğu adı bilinmeyen çobanlar tarafından yapılmış. Onlar ağaç oymacılığı yanısıra ekmek mühürleri de yaparmış. İşte bu mühürler çok daha ilginç. Üzerlerinde Hıristiyan sembollerinin çoğu yorumlanmış, ancak oldukça ilkel bir şekilde. Dekorasyon da çok ilginç. Alanı doldurmak için ayrı renkler kullanırlar. Bazıları üzerinde mührün yapıldığı yıl yazılıdır, birçok güneş sembolü, haçlar, mührün hediye edildiği kişilerin adlarına da rastlanır. Her şey mühürleri yapanların becerilerine ve bilgisine bağlıdır.” diyor Dr.Mişkova.

Ne yazık ki, bu bilgi bugün kaybolmuştur. Geçmişte, ustalar, ağacın oyma için uygun olduğu zamanı biliyormuş, öyle ki mührün süresini uzatmak için ağacın içinde belirli miktarda sıvının olması önemli. Dr. İgilika Mişkova anlatıyor:

Liturjide kullanılan ekmek de prosfora adını taşır ve maya ile yoğurulur.“Müze koleksiyonlarındaki en eski mühürlere baktığımızda, ustaların ağaç hakkında yeterli bilgiye sahip oldukları, özelliklerini ve niteliklerini çok iyi bildiklerini fark ediyoruz. Hatta çok daha sonra yapılan mühürler ile kıyaslandığında eskilerin çok daha dayanıklı olduğunu görüyoruz.”

Geçmişte, mühürler aile mirası olarak genellikle en büyük oğula teslim ediliyormuş. Hatta çok eski mühürler aile içinde çocuklar arasında parçalanıyormuş. Mührün küçük kısmının bile büyük güce sahip olduğuna inanılıyormuş.

Снимка“Kilise mührün kutsal bir şey olduğunu kabul etmiş, bir mührün yapışmaya başladığı ve zaten kullanımı oldukça zor olduğu zaman, mutlaka yakılması gerektiğini söyler" diye izah ediyor Dr. Mişkova. Bu gerçek, Bulgar tapınak ve manastırlarında zengin mühür koleksiyonlarının bulunmadığını açıklıyor: 

Снимка“Ekmek mühürlerinin birçok Avrupa ülkesinde de kullanılmaktadır. Bu bilgiler korunmaktadır. Bulgaristan’da da bazı bölgelerde korunan anılar var. Bazen, mühürler hakkında bir şeyler duyduklarında insanlar, dedeler ve nineler tarafından eski dolaplarda korunan bir şey olduğunu hatırlarlar. Bazıları mühürleri en yakın müzeye bağışlar, diğerleri onları çok değerli bir aile mirası olarak korur ve kültürel miras olarak kabul eder. Çünkü onlar gerçekten öyle."

Fotoğraflar: özel arşiv ve dveri.bg

Türkçesi: Müjgan Baharova




Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Heraclea Sintica’da ikinci Roma heykeli keşfedildi

20 Eylül saat 11 civarında, Prof. Dr. Lyudmil Vagalinski’nin ekibinden arkeologlar, Antik kent Heraclea Sintica’nın büyük kanalizasyon kanalında ikinci heykel keşfettiler . BGNES’in Archaeologia Bulgarica sitesine dayandırdığı..

Eklenme 20.09.2024 13:46

Varna, “Altın Gül” Film Festivaline ev sahipliği yapacak

Bulgar uzun metrajlı filmlerin yarıştığı 42. “ Altın Gül ” Film Festivali bu akşam Varna’da başlayacak. Festival programında, 15 uzun metrajlı film, 20 kısa film ve 5 dizi yarışacak . “Altın Gül” Film Festivali açılışı 19 Eylül..

Eklenme 19.09.2024 11:27

Orhan Kemal’in doğumunun 110.yılı

Orhan Kemal’in doğumunun 110. yılında onu BNR “Altın arşivinden” bir eserinin radio piyesiyle anacağız. 1968 yılında Sofya Radyosu’nun stüdyolarında yazılan eser, bugün de muhafaza ediliyor ve adeta yayınlarımızın tarihçesine de ışık tutuyor...

Güncelleme 15.09.2024 06:16