Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

Aziz Yedi Havarilerin Bulgaristan’ın ilim ve kültürüne katkısı

Sofya'da" Sv.Sedmoçislenitsi" Kilisesinin girişinde Aziz Yedi Havariler moziği.

27 Temmuz’da Aziz Kliment Ohridski’nin Başarma Gününde Bulgar Ortodoks Kilisesi Sveti Sedmoçislentisi- Aziz Yedi Havariler Bayramını da kutluyor. Yediliyi oluşturan bu kutsal isimler, Slav alfabesini yazan Aziz Kiril ve Aziz Metodiy kardeşler, onların öğretmenleri Kliment, Naum, Goazd, Angelariy ve Sava’dır. Aziz Kliment’in hayatıyla ilgili ilk kitabeler 11. asır sonu ve 12. asır başında Ohri Piskoposu Teofilakt Balgarski tarafından yunanca yazılmış eserlerde bulundu. Yedi havariler be eserde “seçkin ve dahi alimler” olarak anılıyor ve “en başarılı öğrenciler sınıfında” oldukları yazıyor. BAN- Bulgar Bilimler Akademisine bağlı Kiril ve Metodiy Bilim merkezinden Prof. Svetlina Nikolova  tarihe ve onların kişiliklerine ışık tuttu:

Ohir'de “Kliment ve Naum Bulgaristan’da Kiriş ve Metodiy davasının başarılı gelişimi için en çok katkı sağlamış iki öğrenci olur. Onlar bu alfabeyi yok olma ve unutulma tehlikesinden kurtarır. Bulgar devletinin yardımıyla Pliska-Preslav ve Ohri İlim Merkezinde 9. asır sonu ve 10. asır başlarında onlar bu yazı ve kültürün bekçisi olur. Kitabelere göre Kliment genç yaştan itibaren Metodiy’in izinde ilerler. Kliment ve Gorazd Slav dilinde ayinlere karşı çıkanlarla tartışıyor. Teofilakt’ın yazdığına göre, öğrencilerin Bulgaristan’a gelmesine neden olan kişi de Kliment olur. Prens Boris onları saygıyla karşılar, alim kişiler gözüyle bakar ve onlara yaşam ve bilim hayatını sürdürmek için şartlar sağlar. Kliment’in öğretmen ve ilim adamı olarak hayatının büyük kısmını geçireceği Güneybatı Bulgaristan yolu da oradan başlar. Onun yoğun ve başarılı çalışmaları devlet yönetimindeki yerini de sağlamış olur. Naum 893 yılına kadar başkentte kalır ve yazı ile kültür faaliyetlerine devam eder. Gorazd ise Metodiy’in öğrencileri arasında en önde sıralarda bulunan biri olur. Metodiy daha ölmeden önce Gorazd’ı “kendi mirasçısı” ilan eder ve onun bilgisi ile sadakatine hayran olduğunu itiraf eder.

Sofya'da

Boril Çar’ın “Sinodik” Dini Kitabında ise /1207- 1218 yılları/ Sava’nın yazı ve kültür faaliyetleri hakkında bilgi verilir. Angelariy ise Bulgaristan’a geldikten kısa süre sonra hayatını kaybeder.

Slav Alfabesinin “babaları” Kiril ve Metodiy’in davası, kıtada sadece Latince ve Yunanca olan yazı dili sistemini değiştirir. İki kardeş yepyeni bir alfabe oluşturuyor. Bu yazı, Selanik bölgesinden Bulgar diline uygun bir yapıya sahip. Onlar dini kitapları tercüme ediyor ve Bulgarların daha kolay anlayabileceği dilde ayinler yapılıyor ve kitaplar yazılıyor. Böylece Bulgar halkı tanıdık dilden kitaplar okuyarak Hristiyanlığı daha kolay kabul ediyor. Bu yeni yazı ve bildikleri dilde kitaplar sayesinde Bulgarlar Hristiyan Avrupa halkının ailesine girmeyi başarıyor. Kiril ve Metodiy’in yeni yazı türü ve alfabe çabaları karşılıksız kalmıyor ve öğrencileri davalarını devam ediyor. Bugün Kiril alfabesi Avrupa Birliğinde kullanılan üçüncü resmi alfabe konumuna ulaştı. Bu da Aziz Yedi Havarilerin Avrupa kültürüne kazandırdıkları en büyük katkıdır."

Fotoğraflar: bg.wikipedia.org

Çeviri: Sevda Dükkancı




Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Cuma öğleden sonra

İnsan, Cenab-ı Allah tarafından yaratılmıştır. Bu yaratılışın ilk faslı ruhlar aleminde, elest bezminde gerçekleşmiş, ikinci faslı cennette yaşanmıştır. Devamı ise dünyada yaşanmaktadır. Varlığını yeryüzünde sürdüren insanın genetiğinde yaratılış..

Eklenme 25.10.2024 14:00

Cuma öğleden sonra

İslâm dini insanın bütün hayatını kuşatan itikadî, fıkhî ve ahlâkî normlar bütünüdür. Hatta İslâm dinî sadece dünya hayatıyla sınırlı olmayıp dünya ötesi, ahiret hayatı ile ilgili konulara da taalluk etmektedir.  İnsan, ömrü boyunca her an bir şeyler..

Eklenme 18.10.2024 14:05
Plovdiv, Muradiye camii.

Cuma öğleden sonra

Şükür, insanın fıtratından gelen, yani doğal özelliklerinden biridir. Yapılan iyiliğe, verilen nimete değer vermek, kadirşinaslık göstermek ve bunu bir şekilde şükran ve teşekkür ile dile getirmek anlamına gelen şükür, nankörlüğün zıddıdır. Zira nankörlük,..

Eklenme 11.10.2024 14:05