Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

Cuma öğleden sonra

Photo: arşiv

İnsan emeği muhteremdir

İnsanın emeği en saygın şeylerdendir. Çünkü insanın bu dünyadaki varlığını devam ettirmeye yönelik bir çalışması, çabasıdır. Aynı zamanda ahlâkî bir özelliği vardır. Çünkü başkasına yük olmamak, kendi ihtiyacını kendi kazanıp kendisine karşı sorumluluğunu yerine getirmek, hatta başkalarının yükünü hafifletmek anlayışına dayanır. Kur’ân-ı Kerim “İnsana çalışıp çabalamasının karşılığı verilir” buyurmaktadır. Çalışıp çabalamamanın aksi ise tembellik, sefillik, başkalarına yük olmak demektir.

İslâm, insanın çalışan, üreten ve paylaşan biri olmasını ister; insana çalışma, kendi emeğiyle kazancını kazanma vazifesi yükler. Tabiî, nihaî mânada veren Allah’tır. O Rezzak ismine sahiptir, yani rızkı veren O’dur. Ama insanın dilemesi, cüzî iradesini ortaya koyması gerekmektedir. Allah, çalışıp çabalayanlara verir. Ancak şu da bilinmelidir ki, Allah iyilere de kötülere de verir, hatta iyiyi de verir, kötüyü de verir. O yüzden Müslüman, Allah’ın koyduğu çizgilere, sınırlara riayet ederek çalışıp çabalamalıdır. Helâl yollarla helâl kazanç elde etmenin peşinde olmalıdır. Bir de Allah’ın insandan istediği, çalışıp çabalayarak Allah’ın lütfuyla kazandığının bir kısmını ihtiyaç sahipleri ile paylaşmasıdır.

Sevgili Peygamberimiz, insanların çalışmasına önem vermiştir. Bir defasında kendisine gelip yardım isteyen sağlam bir sahabîsinin ihtiyacını karşılamak yerine elindeki değer taşıyan bir eşyasını satıp onun parasıyla bir balta alarak ormana gitmesini ve kestiği odunları satarak geçimini sağlamasını öğütlemiştir. Bu üzerinde ciddiyetle düşünülmesi gereken bir örnektir! Bununla birlikte Peygamber Efendimiz daha fazla gelir elde etmek için ticaret yapmayı tavsiye etmiştir. “Helâl rızkın onda dokuzu  ticarettedir” nebevî sözleri çok mânidardır.

Peygamber Efendimiz, çalışanları her fırsatta övmüş, dilenenleri ise kınamıştır. İnsanın kazanıp ailesinin geçimine harcadığı şeyleri en değerli sadakalar arasında görmüştür. Ayrıca çalışan insanların emeğini korumayı ilke edinmiştir. Hazreti Muhammed, daha İslâmiyet öncesinde Mekke’de kurulan “Erdemliler Cemiyeti” olarak adlandırabileceğimiz çağdaş mânadaki ilk sivil toplum kuruluşu olan “Hilfü’l-fudul” adlı oluşuma üye olarak insanların haklarını ve bu bağlamda ticarî haklarını koruma gayreti içerisinde olmuştur. Bununla birlikte bilhassa işçinin hakkını korumak için sarf ettiği şu sözler, en büyük emek sendikalarının en görünür yerine asılmalıdır: “İşçinin hakkı, alın teri kurumadan önce ödenmelidir!”




Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Bulgaristan’ın NATO’ya üye oluşunun 20. yılı

Bulgaristan’ın NATO’ya kabul edilmesi üzerinden 20 yıl geçti. NATO’ya katılma kararınının bir kez daha alınması gerekirse bugün itibari ile ülke vatandaşlarının yüzde 56’sı İttifak üyeliğine “evet”, yüzde 28’i ise “hayır” oyu kullanacak. Buna dair..

Eklenme 29.03.2024 04:30
Rahip Aleksandır Çıkırık

Rahip Aleksandır Çıkırık’ın Edirne’deki çalışmaları meyvelerini veriyor

Balkan harbinin (1912-1913) patlak vermesinden önce, dönemin Bulgaristan Dışişleri Bakanlığı'nın verilerine göre Trakya bölgesinde 410.724'lük bir Bulgar nüfusu vardı. Edirne Kalesi'nin 26 Mart 1913'te ele geçirilmesiyle Bulgar nüfusun yaşadığı..

Eklenme 28.03.2024 06:10

Ülkemizde 26 Mart Trakya Günü olarak kutlanıyor

26 Mart günü, 2006 yılında ülkemizin resmi takvime Trakya Günü olarak girmiştir. Bu tarihte, 1913 yılında Bulgar ordusu o zamanlar "fethedilemez" olarak kabul edilen Edirne kalesini fethetti. Bu mağlubiyetin ardından Osmanlı İmparatorluğu,..

Eklenme 26.03.2024 15:10