Ressam Yanko Yanev’in “Bulgaristan'ın Güzelliği" başlıklı resim serisi izleyicilerin büyük beğenisini kazandı. İçlerinde herkes güzel ülkemizde en sevdiği yeri bulabilir .
Mesela, Tryavna'daki saat kuleli antik meydan, Sofya'nın merkezindeki Rus kilisesi, Balçık'taki saray, dağlar, güzel avluları olan eski evler…Tablolarda ahenk, huzur ve keyif duygusunu çağrıştırıyor.
Yıllar geçtikçe sanatçı, daha sıcak ve parlak renklerle çalışmayı tercih ediyor. Ve yine de sormadan geçemeyeceğiz, hangisi daha çok ilham veriyor - üzüntü mü, tasa mı, mutluluk mu? "İnsan sadece mutlu düşüncelerle büyümez. Bu benim için çok fazla toz pembe. İnsan üzüntü, kaygı, vicdan azabı yolculuğundan geçiyor… Sanırım ikisi birbirini tamamlıyor. Ama eninde sonunda pozitif olmalıyız."
Yanko Yanev, "Resme ne zaman başladığımı hatırlamıyorum" dedi. Ama resmetmek hayatına kalıcı olarak yerleşti ve profesyonel yolunu çizdi. Eğitimini sosyalizm ve demokrasi sınırı, 1988'de bitirdi. "Aslında, üniversiteden işsiz olarak mezun olduk. Güvensizlik vardı ve kısa süre sonra değişiklikler başladı, "diye yorum yaptı.
Yeni dönemde önce firma kurar. Resimlerinin yanı sıra, geniş bir izleyici kitlesine daha erişilebilir olan reprodüksiyonlar satar. Bir yayınevi, takvim yapmaya davet eder. Böylece "Bulgaristan'ın Güzelliği" fikri doğar. Takvimler üzerinde yoğn çalışmalar yürürtüyor. Bazen bir yıl boyunca 4-5 takvim yayınlıyor. Ona Bulgaristan'da sanatla "geçimini sağlamanın" mümkün olup olmadığını soruyoruz. "Sanatla geçinmek çok zor bir iş. Ama düşünürseniz bu her zaman böyle olmuştur.“ diyor.
Yanko Yanev, tuvallerini yağlı boya ve suluboyalarla yaratıyor:
“Suluboya tekniği oldukça zor ve her şeyi ifade edebileceğini söyleyemem. Her iki tekniği de her zaman sevmişimdir.
Kendi tarzında Yanko Yanev çok yönlü ve hatta beklenmedik bir bakış açısı sergiliyor.
“İnsanlar beni daha popüler projelerimden tanıyor. Gerçekçi ama aynı zamanda büyülü olan kartpostallar, takvimler ve reprodüksiyonlar. Ama aynı zamanda birçok soyut şey de yapıyorum. Bence sanatçı kendisini bir veya iki stille sınırlamaması gerekir.
Brüksel’de Schaarbeek semtindeki “Sophia” belediye kütüphanesinde özel olarak seçilmiş Bulgarca kitaplardan oluşan “Bulgaristan” köşesi bulunuyor. Kütüphaneci Aaaron Willem’in, zengin bir kitap seçkisinin yanı sıra okuma ve sohbet için rahat alanlar..
Yeni Bulgar Üniversitesi, yaratıcılığın ve kültürün kutlandığı “Bahar Sanat Günleri” girişiminin başladığını duyurdu. Bugünden 5 Haziran’a kadar üniversite öğrencileri, öğretim görevlileri ve uluslararası konukların katılımıyla 30’un üzerinde..
Burgas Arkeoloji Müzesi’nin en yeni teşhirinde 17. yüzyılın sonu, 18. yüzyıl ve 19. yüzyılın başından pipolar gözler önüne seriliyor, Bulgaristan’da tütün yetiştirme geleneğinin tarihçesi anlatılıyor. Müze görevlisi Gergana Danabasheva, BTA’ya..
"Edebiyat rotaları", Bulgar yazar ve şairler hakkında az bilinen gerçekleri iç içe geçirerek edebiyat ve tarihi ilginç bir şekilde birleştiren şehir..