Mandritsa, Doğu Rodoplar’da bulunan bir köydür. İvaylovgrad’ın 19 kilometre güneyinde Byala deresinin sağ yakasındaki köy Bulgar-Yunan sınırına çok yakındır. Efsaneye göre köy 1636 yılında mandıracı olan üç Arnavut kardeş tarafından meydana getirilmiştir. Üçü Osmanlı askerine gıda tedariği yaptığından vergi muafiyetinden yararlanarak arazi seçme hakkına sahip olmuş. Tahmin edildiği üzere, Arnavut kökenli köyhalkının daha büyük kısmı daha sonraları veya 18. yüzyılın sonunda Mandritsa’ya yerleşmiştir. Bu, Bulgaristan’da bugüne kadar acayıp ve arkaik Arnavutça konuşulan tek köydür.
Günümüzde Mandritsa gittikçe ıssızlaşıyor. Nitekim, yaz aylarında köyü gezmek ve geçmişini bağrına basmak için buraya turistler geliyor. Köyde Uyanış Çağına özgü Bulgar mimari stilinde büyük üç katlı kirpiç ve tuğla evleri korunmuştur. Oymalı ahşap tavanları, dövülmüş demirden balkonları, sütunları ilgi çekicidir.
Bulgartistan’ın bu cazibeli bucağı hakkında daha fazla bilgi edinmek isterseniz Bulgaristan Radyosu’nun koleksiyonundan ‘Mandritsa köyü konuklarını bekliyor’ yazısını dinleyiniz!
Derleyen:Veneta Nikolova
Çeviri: Neli Dimitrova
Denizden Korkuyorsan Ölçek sende kalsın peki, unutma hiçbir vakit Ezandan yüksek olamaz caminin minaresi. Korktuğun her nesnenin üstüne üstüne git, Denizden korkuyorsan, dalgıç olmak çaresi. Bu şiiri..
"Hafızada kalanlar" köşesinde 2021'de kaybettiğimiz şair Habibe Ahmedova'nın ardından yazdığımız dizeleri ve 2020 yılında onunla Sekiz Mart üzerine yaptığımız sohbeti dikkatinize sunuyoruz: 09.11.2021 Rodopların bir yıldızı daha söndü...
Ortodoks Kilisesi tarafından Büyük Perhizin ilk Cumartesi günü kutlanan Aziz Theodoros Yortusu, halk arasında Todorovden adı ile bilinir. Atlara adanan Todorovden halk bayramında Konyovets köyünde bulunan “Kabiyuk” harasının kurulması üzerinden geçen..