Doğu Rodoplar’da bulunan Kırcali şehri etrafında asırlardan beri hakkında efsaneler anlatılan megalit kayalar var.

Bundan binlerce yıl önce bu topraklarda okyanus olduğu biliniyor. Su altı yanar dağlarının sık sık patlaması sonucu okyanus dibinde derin volkanik kül tabakası toplanmış. Volkanik kül, okyanus kıyısında taş parçacıkları ile birleşmiş ve yıllar içinde bu ilginç doğa figürleri oluşmuş.

Bu figürlerden biri Beli Plast köyü yakınlarında bulunan “Taş mantarlar”

Kırcali’den Haskovo’ya doğru yola çıkarsanız, Beli Plast köyü yakınlarında ilginç ve fantastik bir doğa kompozisyonu oluşturan küçük bir “tepecik” göreceksiniz.

Bu figür bölgenin en büyük atraksiyonlarından biri olan “Taş mantarlar” figürüdür.

Taş mantarlar 2, 5 metre yüksekliğinde. Işığın değişmesiyle mantarların renkleri de değişiyor. Bazen mantarların pembe, bazen yeşilimsi bazen de göz kamaştırıcı bir beyaz renkte olduğunu görebilirsiniz.

Bir efsaneye göre, bu mantarlar aslında cesur kömürcü Raduil’in dört kızıdır. Bir gün kömürcünün kızları suya gider, bir grup eşkıya da peşlerine takılır. Kızlar eşkiya başının atını ürkütür. Eşkıya başı yere düşer, kızlar eşkıyayı öldürür ve yakındaki ormana doğru koşmaya başlarlar. Fakat eşkıyalardan biri kızları bulur. İlk kızı kılıcıyla öldürür. Kızın cansız bedenin düştüğü yerde bir mantar biter. Ardından diğer üç kızın akibeti de aynı olur. Kızların katili kaçmaya çalışır, ancak daha ilk adımda siyah bir kayaya dönüşür. Hala günümüzde de insanlar “taş mantarların” yakınında duran çirkin kayaya Karatepe derler.

Zimzelen köyü yakınlarında taş düğün

Yine Kırcali yakınlarında bulunan Zimzelen köyü yakınında düğünü andıran bir taş figürü doğa fenomeni görülür. Yerliler bu figür hakkında da efsane anlatır yıllardan beri dilden dile…

Efsaneye göre, zamanında Zimzelen köyü yakınlarında bir düğün varmış. Sert bir rüzgar eserek gelinin duvağını açar. Gelinin eşsiz güzelliği karşısında kayın pederin aklından günah işlemek geçer. Ve o anda bütün düğünde bulunan insanlar taş kesilir. Korkular içinde dehşete düşen sadece damat kalır geriye. Damat, rüzgara onu da taşa dönüştürmesi için yalvarır. Yalvarışı karşısında rüzgar onu taşa dönüştürür. Damadın ayakları dibinde gözyaşlarının oluşturduğu küçük bir gölcük meydana gelir.

Foto: Veneta Nikolova

Çeviri: Özlem Tefikova