Bratsigovo kasabası, ülkemizin ünlü turistik merkezlerinden biri değil, o nedenle buraya ilk defa gelen biri güzel evler ve günümüze kadar korunabilmiş Uyanış dönemi ruhunu görünce şaşkınlığa kapılıp hayran kalıyor. Bu küçük kasaba Rodoplar’ın eteklerinde meyve ve gül bahçelerinin arasında bulunuyor. Bu topraklar kadim, tarih kokan, farklı çağlardan izler taşıyan topraklardır.

Örneğin Ravnogor köyü topraklarında Milattan Önce IV-II asırlardan kalma yaklaşık 20 mezar bulundu.

Mezarlardan birinde ünlü Ravnogor hazinesi çıktı. Hazine, bir atlının mühimmatının süslemelerinde yer alan altın kaplamalı bir dizgin süsü, başlık süsü ve yedi yuvarlak aplikeden oluşan toplam 9 gümüş parçadan ibaret. 

Mimari sit alanı ilan edilen Jrebiçko köyü yakınındaki megalitler için ne demeli peki?

Bratsigovo Turizm Birliği, köy yakınlarında bulunan megalitlere kadar varan eko patika işaretledi. Fakat Bratsigovo sadece güzel manzaralar içeren ve antik çağlardan izler taşıyan bir yer değil. Bu kasaba, 1876’da gerçekleşen Nisan Ayaklanması’nın kahraman kasabalarından biri. Bratsigovo Belediyesi’nde çalışan Mariya Piştalova şunları anlattı:

“Tarih müzesinde Nisan ayaklanmasından günümüze kadar ulaşmış kiraz ağacından yapılan tek top görülebilir. Ayrıca müzeye gelenler burada Nisan ayaklanmasının bayrağını ve Bratsigovo’da ayaklanmanın önderi olan Vasil Petleşkov’un (1845 – 1876) üniformasını görebilirler. Petleşkov, Bratsigovo’nun ve çevre köylerin özgürlüğü için mücadele esnasında hayatını kaybediyor. Bratsigovo halkı da, minnet ifadesi olarak Petleşkov’un öldüğü yere onun heykelini diktiler. Ayrıca,  şehrin savunmasında kullanılan siperlerin yerinde özel “Apriltsi” anıt parkımız da var.”

Bu rengarenk güzel kasabanın ünlü olduğu bir başka şey de daha Osmanlı döneminde kurulan mimari ekolüdür. Bir zamanlar yerliler, Osmanlı imparatorluğu sınırlarında en iyi inşaatçılar olarak bilinirmiş.

“Hatta bu inşaat ustalarının özel mührü ve özel dili bile varmış. Dillerinde yer alan kelimeler şu anda Bratsigovo Mimari ve İnşaat Ekolü Müzesi’nde bulunan özel bir kitapta görülebilir” diye anlattı Mariya Piştalova.

Bratsigovo kasabasının eski bölümünde bu çağdan eşi benzeri olmayan örnekler korunmuş. Bunlar arasında Bratsigovo’nun amblemlerinden biri haline gelen şimdiki Okuma Evi’nin binası yer alıyor.

“Osmanlı döneminden günümüze kadar gelen neredeyse bütün kiliseler Bratsigovo ustalarının eseridir. Plovdiv’deki “Sveta Marina” kilisesi, Batak ve Sofya’daki “Sveta Nedelya” ve başka kiliseleri örnek vermek mümkün. Bizim ustalarımız, Rila Manastırı’nda çıkan büyük yangından sonra manastırın onarım çalışmalarında yer almış, Plovdiv, Karlovo ve Kalofer’deki en ünlü evleri onlar inşa etmiş…  Enteresan olan şu ki, Bratsigovo dülgerleri zamanında Dubrovnik’te çalışmış, buradan da Dubrovnik zanaatlarının bazı özelliklerini Bulgaristan’a da taşımışlardır.”

Bratsigovo’nun yerli gururu ise inşaatı 1833 yılında baş usta Atanas “Nase Gırneto” tarafından tamamlanan “Sveti Yoan Predteça” kilisesidir. Kilisenin 28 metre yükseklikte çan kulesi Balkan yarımadasında en yüksek çan kulesidir. Ayrıca çan kulesinde iki çan ve bir saat de dikkat çekmekte.

Kasabanın mimari harikaları arasında 18. yüzyıldan kalma “Kınyo evi” de yer alıyor. Günümüzde bu evde Bratsigovo’nun gündelik yaşamı, kıyafetleri ve kültürü ile ilgili bilgiler içeren Etnografya Müzesi yer alıyor.

 Foto: Bratsigovo Belediyesi, Pazarcik Bölge Tarih Müzesi, Facebook /Bratsigovo novinite, arşiv, pzdnes.com

Çeviri: Özlem Tefikova