Sevim Osmanova, Razgrad ili Kubrat Belediyesinin şirin mi şirinToçilari köyünde yaşıyor. Sevim ve Mehmet çifti, 16 yaşındaki oğulları Eray ile tarımla uğraşıyor. Ailenin reisi Mehmet, Avrupa yollarında geçirdiği yılların ardından tütün, buğday, mısır, ayçiçek derken şimdi tütünü şifalı bitkisi Oğul otu/Melissa ile değiştirmeye karar vermiş ve çok da mutlu. Çünkü son yıllarda Deliorman'da başlı başına bir sorun haline gelen kuraklık, oğul otu üretimine engel olamıyor.

Kuraklık dedikten sonra son birkaç yıldır gerek iklim değişiklikleri, gerekse Kuzeydoğu Bulgaristan'da su fiyatının en yüksek seviyelerde seyretmesi, insanları sebzelerini bahçede değil de, seralarda yetiştirmelerine mecbur bıraktı. Aynen Mehmet, Sevim ve Eray ailesinde de olduğu gibi. Eşi ve oğlu tarlalarda hasat ederken Sevim hanım, evin önündeki seralarda biber, salata gibi sebzeler yetiştiriyor ve damla sulama sayesinde ailenin kuraklığa rağmen ihtiyaçlarını karşılıyor.



Son yıllarda Bulgaristan’da gittikçe çok insan, şehirleri terkederek köylere yerleşiyorlar . Genç aileler ve yabancılar arasında izlenen bu eğilim, şehir ortamının gürültüsünden kaçış olmaktan öte, daha sakin, doğa ile uyumlu ve anlamlı hayattan..
Brüksel’in Skarbek semtinin en işlek caddelerinden birinde Pedriye ve Mümün Mestan ailesinin terzi atölyesi bulunmaktadır. Aslen Kırcalili olan aile, 1989 yılında, “büyük seyahat” olarak adlandırılan göç sırasında memleketinden ayrılıp Türkiye’ye..
Gençlerin iş piyasası, teknolojinin gelişmesi ve günümüz dünyasının gereklilikleri gibi çağdaş meydan okumalarını karşılamaları için eğitimde reformlar ve bu reformları destekleyen yasalara ihtiyaç var . Bu konuda radyomuza konuşan eski eğitim..
Sofya’da Bulgaristan Bilimler Akademisi BAN nezdindeki Ulusal Etnografya Müzesi’nde “Asimilasyon ve Müslüman Kadınların Direnişi” adlı seyyar bir sergi..