Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2025 Tüm hakları saklıdır

Pandemi ve Ukrayna savaşı, sahte haberlerin ölümcül gücünü gösterdi

Sosyal ağlar geniş propaganda alanına dönüştü

Photo: Pixabay

Fransız fizikçi ve filozof Blaise Pascal’ın 17. yüzyılda dile getirdiği, “Merak sadece kibirdir. Genellikle bir şeyi sadece onun hakkında konuşabilmek için bilmek isteriz” sözleri, sosyal ağların ortaya çıkması ve sosyal ağların hayatımızın üzerimizdeki büyük etkisiyle yeni bir anlam kazanıyor. Tarih boyunca sinema, gazete, radyo ve televizyon gibi medyaların ortaya çıkışında olduğu gibi, sosyal ağlar da insanlarlar tarafından büyük bir coşkuyla karşılandı. Ancak çok geçmeden, İkinci Dünya Savaşında insanları bir araya getirmek yerine propaganda aracı olarak kullanılan radyo örneğinde olduğu gibi sosyal ağlar da uçsuz bucaksız propaganda alanına dönüştü.

Sofya’da düzenlenen, Güneydoğu Avrupa’daki dezenformasyon konusunun ele alındığı forumda, propagandayı sadece işaret etmenin yeterli olmadığı anlaşıldı. Booker Ödülü’ne aday gösterilen ilk Bulgar yazar Georgi Gospodinov, “Bu kötülüğün, propagandanın kökleri bölgenin yakın geçmişinde atılmıştır” ifadelerini kullandı ve devamında şunları belirtti:

Gospodin Gospodinov

“Doğu Avrupa toplumlarında bunun nedeni, yarım yüzyıl boyunca kaba propagandaya maruz kalmamızdı, ancak bazılarımız bundan tiksindi ve nefret etti. Bu propagandayı öğrendikten sonra, bugün neden sahte ideolojilere karşı bağışıklık kazanmış değiliz?” sorusunu yöneltti “Vremeubejişte” yazarı ve şöyle devam etti:

“Bir yandan, geçmişin propagandası kolay tanınabilir ve etkisizdi. Diğer yandan, topluluk önünde konuşmaya karşı kalıcı güvensizlik, kendi devlet kurumlarının duruşlarına karşı bir güvensizlik yarattı. Komünist propagandası gitti, ancak güvensizlik kaldı. Popülizm söylemi ortaya çıkıp, dil değişince bir anda kafamız karıştı ve hazırlıksız yakalandık. Komünizm döneminde direniş olarak geliştirmiş olmamız gereken tat alma gücünün, bir anda dünyanın düz olduğunu, insanlığın çok yakında, gelen bir kıyametten sonra yok olacağını söyleyen daha cazip uydurmalar karşısında yok olduğunu gördük” dedi Gospodin Gospodinov.

Bu tür konuşmaların sadece komik değil, aynı zamanda gerçekten tehlikeli olabileceğine dair örnekler gecikmedi. Bunlardan biri, gerçeği bulandırmanın insanın fiziksel olarak hayatta kalmasıyla ilgili ölümcül sonuçları olabileceğini fark ettiğimiz Covid – 19 salgınıydı. Geçen yıl Şubat ayında, Ukrayna’daki savaş başladı, ancak başlangıç, yıllar öncesinden propaganda yarışı zemininde belirlenmişti. Ne yazık ki silahlar sustuktan sonra da böyle devam edecek, çünkü Gospodinov’un sözleriyle “propaganda savaşları her zaman gerçek savaşlardan daha uzun sürer ve bu savaşlarda ne ateşkes imzalanır ne de ordular dağıtılır”.

Aynası sosyal ağlar olan bölünmüş bir toplumda, her olayın yorumuna temel teşkil eden farklı bakış açıları, sürekli bir çatışma ve karşılıklı inkar süreci içindedir. Pandemi ve Ukrayna’daki savaş bunu bize bir kez daha gösterdi. Birincisi, en azından şimdilik, kontrol altında olsa da, ikincisinin sonucu, medya aracılığıyla halka sunulan gerçeklik ve kurgunun birleştirilmesiyle daha da sise bürünüyor, belirsizliğini koruyor. Yine de er ya da geç bu çatışmaya son verilmelidir. Gazeteci ve uluslararası analist Zornitsa İlieva, iki ülke arasındaki müzakerelerin er ya da geç başlayacağını öngördü ve şöyle devam etti:

Zornitsa İlieva

“Bence, bu yeni Yalta konferansına yol açacak. ABD, Rusya ve Çin’in çıkış yolu aramak için bazı toplantıların başlamasını zorlayacağı an olacak. Bunun yarın olacağını söylemiyorum, ya da Bakmut’un nihai olarak ele geçirilmesinden sonra Ukrayna’nın Rusya’nın barış görüşmeleri şartlarını kabul edecek kadar çökeceğini söylemiyorum. Ukrayna’nın parçalanıp parçalanmayacağı, hangi sınırlar içinde var

olmaya devam edeceği, hem savaş sonucuna hem de yaklaşan müzakerelere bağlı olacak” dedi Zornitsa İlieva.

Foto: BTA, pixabay, Ani Petrova

Çeviri: Bedriye Haliz





Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Medresetü'n- Nüvvab

Medresetü'n- Nüvvab Komünist rejim tarafından dini okuldan laik liseye dönüştürüldü

Medresetü'n - Nüvvab Bulgaristan'daki Türk ve Müslüman topluluğun dini ve eğitim ihtiyaçlarını karşılamak için 1922 yılında kuruldu. Bu okulda çok değerli hocalar ders verdi. Müftülerin, imamların, vaizlerin yanı sıra öğretmenler, okul müdürleri,..

Eklenme 25.05.2025 05:05
Ulusal Etnografya Müzesi

18 Mayıs– Dünya Müzeler Günü

Her yıl 18 Mayıs'ta Uluslararası Müzeler Günü'nü kutluyoruz. 1977 yılında ICOM (Uluslararası Müzeler Konseyi)’un kararıyla başlatılan kutlamanın amacı “müzelerin kültürel bir alışveriş aracı olduğunu ve halklar arasında karşılıklı anlayışın,..

Eklenme 18.05.2025 07:15
Medresetün Nüvvab

Tarihte iz bırakan bir eğitim kurumu - Medresetü'n- Nüvvab

2022 yılında Medresetü'n - Nüvvab’ın kuruluşunun 100.yılı münasebetiyle ülkemizin farklı bölgelerinde yıl boyunca devam eden çeşitli kültürel etkinlikler yapıldı. Sofya Yüksek İslam Enstitüsü’nün organizatörlüğünde Şumen’de "Asırlık İlim ve İrfan..

Eklenme 18.05.2025 05:05