Fransız fizikçi ve filozof Blaise Pascal’ın 17. yüzyılda dile getirdiği, “Merak sadece kibirdir. Genellikle bir şeyi sadece onun hakkında konuşabilmek için bilmek isteriz” sözleri, sosyal ağların ortaya çıkması ve sosyal ağların hayatımızın üzerimizdeki büyük etkisiyle yeni bir anlam kazanıyor. Tarih boyunca sinema, gazete, radyo ve televizyon gibi medyaların ortaya çıkışında olduğu gibi, sosyal ağlar da insanlarlar tarafından büyük bir coşkuyla karşılandı. Ancak çok geçmeden, İkinci Dünya Savaşında insanları bir araya getirmek yerine propaganda aracı olarak kullanılan radyo örneğinde olduğu gibi sosyal ağlar da uçsuz bucaksız propaganda alanına dönüştü.
Sofya’da düzenlenen, Güneydoğu Avrupa’daki dezenformasyon konusunun ele alındığı forumda, propagandayı sadece işaret etmenin yeterli olmadığı anlaşıldı. Booker Ödülü’ne aday gösterilen ilk Bulgar yazar Georgi Gospodinov, “Bu kötülüğün, propagandanın kökleri bölgenin yakın geçmişinde atılmıştır” ifadelerini kullandı ve devamında şunları belirtti:
Aynası sosyal ağlar olan bölünmüş bir toplumda, her olayın yorumuna temel teşkil eden farklı bakış açıları, sürekli bir çatışma ve karşılıklı inkar süreci içindedir. Pandemi ve Ukrayna’daki savaş bunu bize bir kez daha gösterdi. Birincisi, en azından şimdilik, kontrol altında olsa da, ikincisinin sonucu, medya aracılığıyla halka sunulan gerçeklik ve kurgunun birleştirilmesiyle daha da sise bürünüyor, belirsizliğini koruyor. Yine de er ya da geç bu çatışmaya son verilmelidir. Gazeteci ve uluslararası analist Zornitsa İlieva, iki ülke arasındaki müzakerelerin er ya da geç başlayacağını öngördü ve şöyle devam etti:
“Bence, bu yeni Yalta konferansına yol açacak. ABD, Rusya ve Çin’in çıkış yolu aramak için bazı toplantıların başlamasını zorlayacağı an olacak. Bunun yarın olacağını söylemiyorum, ya da Bakmut’un nihai olarak ele geçirilmesinden sonra Ukrayna’nın Rusya’nın barış görüşmeleri şartlarını kabul edecek kadar çökeceğini söylemiyorum. Ukrayna’nın parçalanıp parçalanmayacağı, hangi sınırlar içinde var
olmaya devam edeceği, hem savaş sonucuna hem de yaklaşan müzakerelere bağlı olacak” dedi Zornitsa İlieva.
Foto: BTA, pixabay, Ani Petrova
Çeviri: Bedriye Haliz
Tarihçi, araştırmacı yazar, akademisyen, Bulgaristan’da Türk toplumunun önemli aydınlarından, Bulgaristan’da ilk “profesör” unvanını alan Türk olan Cengiz Hakov hakkın rahmetine kavuşmuştur. Sofya’da yaşayan Hakov, ülkedeki Türk camiasının kanaat..
Ülke genelinde Yeni 2025 yılının ilk günü farklı ekinliklerle kutlanıyor. Yıl boyunca hiç hastalanmadıklarını ve kendilerini enerjik hissettiklerini paylaşan Varna 'dan karate ve yoga antrenörü Emil Zlatev'in kulübünden 20'den..
Bulgaristan Radyosu’nun sevgili dostları, Yeni 2025 yılınız kutlu olsun!