En başarılı ve en çok okunan çağdaş Çek yazarlarından biri olarak kabul ediliyor Bianca Bellová, Bulgar kökeninden gurur duyuyor ve her okuyucunun romanlarında bir Bulgar havası sezeceğini söylüyor.
Bianca Bellová 'nın romanları da dahil olmak üzere birçok Çek yazar Bulgaristan'da yayınlanmaktadır, ki Bellová’nın romanlarından üçü 5 yıldan az bir sürede tercüme edilerek yayınlandı.
2018 yılında ülkemizde "Yılın Kitabı" kategorisinde Çek Cumhuriyeti'nin en prestijli edebiyat ödülü olan “Magnesia litera“ya 2017 yılında yayınlanan "Göl" kitabı layık görüldü. Eseri, ayrıca Avrupa Birliği Edebiyat Ödülü'nü kazandı.
Bianca, Mayıs ayı başında son romanı "Ada"yı tanıtmak ve Plovdiv ve Sofya'da Bulgar okurlarla buluşmak için Bulgaristan'a geldi.
„Aslında sadece Çekçe yazıyorum, Bulgarcam mükemmel değil. Romanlarımın Bulgarcaya çevrileceğini düşünmemiştim, ama yayıncılar ilgi gösterdiler ve çalışmalarımı portföylerinde bulundurmak istediler” dedi Bianca Bellová ve şöyle devam etti:
„Ben Kırcali’de doğdum, ailem Rodoplu ve çocukluğumun büyük bir bölümü orada geçti. Orası sıhırli bir yer. Zaman geçtikçe daha fazla geri döndüğüm birçok duygusal, nostaljik anım var. Bunlar benim çocukluk anılarım, çok masum ve saf, hiç problemin olmadığı zamanlardan.
Sabah dereye giden ineklerin boyunlarındaki çan seseyle uyandığım büyük annemin eski evini hatırlıyorum. Sonra büyükninem yaban çileği reçelini üstüne sürdüğü Rodop kolaçları yapıyordu.
Bizler, çocuklar ise dereye gidip ateş yakıyorduk. Ben aslında Prag doğumluyum. Babam Beço Beçev daha üniversitede iken buraya yerleşmiş.
Prag'da Bulgar topluluğu var ve her yıl birlikte Trifon Zarezan Günü’nü kutluyoruz.
Abim Georgi Beçev ise, Bulgar gelenekleri ile yakından ilgileniyor, müzik enstrümanları çalıyor, halk şarkıları söylüyor ve vatanımız Bulgaristan ile ilgili etkinlikler düzenliyor.
Prag'ın tarihi merkezinde, Rodop battaniyeleri, Çiprovtsi halıları ve genel olarak geleneksel yünlü ürünlerin satıldığı bir dükkanı var. Çekler arasında bu şeylere büyük ilgi var. Bence biz Bulgaristan vatandaşları, Çekler tarafından çok seviliriz, bizi iyi tanırlar çünkü ülkemizde tatillerini geçirmek için gelen çok sayıda Çek turist var. Bulgaristan'ın onlar için güzel anılar bıraktığını ve ülkenin adını sadece güzel şeylerle ilişkilendirdiklerini görüyorum.”
Bianka,Bulgaristan’ı ziyareti sırasında Kırcali'deki akrabalarını ziyaret etmek ve ayrıca tüm Plovdiv'i keşfetmek ve orada okurlarıyla tanışmak için tekrar zaman buldu. Ayrıca, Çek kültürü ve çevirisiyle ilgili kişilerin yanı sıra, 24 Mayıs arifesinde “Vremeubejişte”- “Zaman Sığınağı” romanıile edebiyat dalında en seçkin uluslararası ödüllerinden biri olan “Booker” ödülüne layık görülen Georgi Gospodinov ile de görüşme fırsatı buldu.
„Şu anda Georgi Gospodinov’u okuyorum ve romanlarını gerçekten çok beğeniyorum. Beni etkiliyor, çünkü çok duygusal olup benim eserlerimde de yer alan benzer temaları ele aldığını düşünüyorum. Bunlar, bizde iz bırakan çocukluk ve yakın ve tanıdık insanlardan duyduğumuz hikayelerdir.”
Foto: Gergana Mançeva, BTA
Türkçesi: Şevkiye Çakır
20 Eylül saat 11 civarında, Prof. Dr. Lyudmil Vagalinski’nin ekibinden arkeologlar, Antik kent Heraclea Sintica’nın büyük kanalizasyon kanalında ikinci heykel keşfettiler . BGNES’in Archaeologia Bulgarica sitesine dayandırdığı..
Bulgar uzun metrajlı filmlerin yarıştığı 42. “ Altın Gül ” Film Festivali bu akşam Varna’da başlayacak. Festival programında, 15 uzun metrajlı film, 20 kısa film ve 5 dizi yarışacak . “Altın Gül” Film Festivali açılışı 19 Eylül..
Orhan Kemal’in doğumunun 110. yılında onu BNR “Altın arşivinden” bir eserinin radio piyesiyle anacağız. 1968 yılında Sofya Radyosu’nun stüdyolarında yazılan eser, bugün de muhafaza ediliyor ve adeta yayınlarımızın tarihçesine de ışık tutuyor...
Eylül ayında Biz nehrin çocuklarıyız” festivalini düzenleyen bir sivil toplum kuruluşu, Plovdiv belediyesi ile yeniden işbirliği yaparak doğadan ilham..