Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

AB “Euranet Plus” Radyo Ağı haberidir

Ukrayna ithalatı AB'yi nasıl ve neden böldü?

Tihomir Bezlov: Polonya ve Slovakya'da seçimler var, iktidardakiler küçük çiftçileri kaybetmek istemiyor

Photo: Reutters

Ukrayna'dan tahıl ithalatı, Brüksel, bazı Avrupa Birliği üye ülkeleri ve Kiev arasında kalın bir ayrım çizgisi çizdi. 

Avrupa Komisyonu'nun 15 Eylül'de Ukrayna'dan tahıl ithalatına yönelik kısıtlamaları, Polonya, Macaristan, Slovakya, Bulgaristan ve Romanya'ya kadar genişletmeme kararı almasının ardından, bu ülkelerden üçü derhal tek taraflı bir yasak getirdi,Kiev gibi diğer üye ülkeler, onları yasalara aykırı ve Rusya lehine hareket etmekle eleştirdi. Polonya, Macaristan ve Slovakya, bu kararı, çiftçilerini ucuz ithalattan koruduğu gerekçesiyle haklı çıkardı.

Brüksel ise yasağı kaldırma kararını, bahar aylarında uygulamaya konduğu günden bu yana, Ukrayna'ya komşu beş ülkenin yaşadığı sıkıntıların nedenlerinin çoktan ortadan kalkmış olmasıyla gerekçelendirdi. Brüksel, ayrıca Ukrayna'dan ithal edilen tarım ürünlerinin tüm Avrupa gerekliliklerini karşıladığını beyan ediyor. Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Valdis Dombrovskis şunları belirtti: 

Valdis Dombrovskis

"Beş üye ülkede Ukrayna’dangıdaların yasağına gelince, şu anda bu beş ülkede piyasada bir aksaklık görmediğimiz için yasağı uzatmayacağız. Bunun süresiz olarak çalışması gereken bir şey değil, aşırı bir önlem olduğunu belirtmek gerekiyor."

Karar, Ukrayna'nın yeni zorluklardan kaçınmak ve komşu ülkelerin pazarlarında gidaların aşırı birikmesini önlemek amacıyla tarımsal ihracata yönelik bir lisans rejimi getirmeyi önermesinin ardından alındı. 

"Ukrayna tarafından da bu tür önlemler alınacak ve tabii ki, Avrupa Komisyonu olarak biz de durumu takip etmeye devam edeceğiz. Piyasada herhangi bir aksaklık meydana gelirse, acil korumaya yönelik haklı bir ihtiyaç olursa, bu bir olasılık olmaya devam ediyor. Şu anda önemli olan tüm ülkelerin uzlaşma ruhuyla çalışması, yapıcı bir şekilde hareket etmesi ve soruna çözüm bulmamızdır. Ve elbette üye devletlerin tek taraflı tedbirlerden kaçınması en iyisi" dedi Dombrovskis. 

Polonya, Macaristan ve Slovakya, Dombrovskis'in tavsiyesine uymamakla kalmadı, yasağın kaldırılmasının ertesi günü tek taraflı kısıtlama getirdiler.

Macaristan, daha önce dört ürüne yasak getiren sınırını hemen 24 Ukrayna ürününe kapatacağını duyurdu. 

Başbakan Viktor Orbán "X" sosyal ağında yaptığıpaylaşımda: 

Viktor Orbán

"Meseleyi kendi elimize almanın zamanı geldi! Afrika'ya gitmesi gereken Ukrayna tarım ürünleri, Orta Avrupa pazarlarına akın ediyor. 

Polonya ve Slovakya, Ukrayna ithalat yasağını ulusal bazda uzatıyor” açıklamasını yaptı. 

Ukrayna'nın, Dünya Ticaret Örgütü'ne üç ülkeye karşı şikayette bulunduğunu söylemesi ve Başkan Volodimir Zelenskiy'nin BM Genel Kurulu'na bazı ülkelerin Rusya'yı dolaylı olarak destekleyerek Ukrayna ile dayanışma içindeymiş gibi davrandıklarını söylemesi, anlaşmazlığın tohumlarını ekti ve gerginlik arttı. 

Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda'dan tepki geldi: 

Andrzej Duda

"Ukrayna'da çıkarları olan ve tahılı mümkün olan en kısa sürede, mümkün olan en düşük fiyata satmak isteyen iş çevreleri var. Buna karşı savunma yapmamız lazım.Ukrayna'nın bizden yardım aldığını ve aynı zamanda Ukrayna üretimi için transit ülke olduğumuzu hatırlamasında fayda var.

Polonya Başbakanı Mateusz Morawiecki, daha da ileri giderek Ukrayna'nın savaşın başından bu yana en önemli müttefiki olan Varşova'nın Kiev'e artık silah sağlamayacağını açıkladı. 
Bu açıklama, daha sonra Başkan Duda tarafından yumuşatıldı ve Başbakan'ın Polonya'nın yeni malzemelerinden verilmeyeceğini kastettiğini söyledi. Varşova'nın Ukrayna'ya yardım etmeye devam edeceğine dair güvence verildi, ancak bu "Polonya pazarını istikrarsızlaştırma pahasına olmadığı" da belirtildi. 
Analistler, ithalat sorununun tırmanmasının arkasında, Polonya ve Slovakya'da yaklaşan seçimler ve çiftçilerin oylarını çekme arzusu da dahil olmak üzere, iç siyasi argümanlar görüyor. 

Bu arada Avrupa Komisyonu, uygulanan tek taraflı tedbirler nedeniyle cezai işlem başlatılabileceği konusunda uyardı. 
Bazı üye ülkelerden bazılarına yönelik eleştiriler de vardı. Avrupa Birliği Konseyi Dönem Başkanlığı’nı yürüten İspanya, Polonya, Macaristan ve Slovakya'nın eylemlerini yasa dışı buluyor. 
Tarım Bakanı Luis Planas Puchades şöyle konuştu: "Belirli bir ülkeye ilişkin bir değerlendirme yapmıyorum, herhangi bir üye ülkenin tek pazara erişimi kısıtlayan tek taraflı eylemlerde bulunması, bana göre hukuka aykırı bir şey gibi görünüyor. Ancak Avrupa Komisyonu'nun hâlâ bir karar vermesi gerekiyor.” 
Berlin ve Paris de sınırlanan ithalatı eleştirdi. Almanya Tarım Bakanı Cem Özdemir, konuyu şöyle yorumladı: 
"Bu sözüm ona "saatlik dayanışma"dır. Uygun olduğunda dayanışma olur, olmadığında dayanışma olmaz. Çok üzgünüm çünkü bundan yararlanan tek kişi Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin'dir. Ve şimdi ellerini ovuşturuyor"

"Bizi birleştirmesi gereken zorluklar jeopolitik silah olarak kullanılıyor. Biliyorsunuz, enerji silahı kullanıldı ve şimdi sıra Rusya'nın tamamen vicdansız şantaj için kullandığı gıda silahına geldi” dedi Fransa Dışişleri Bakanı  Catherine Colon Olayda kısmi bir ilerleme, Ukrayna ve Slovakya'nın tahıl ticareti lisans sistemi üzerinde anlaşmaya varmasının ardından geldi. Bratislava, anlaşmanın faaliyete geçmesiyle birlikte yasağı kaldıracak. 

Kiev, Dünya Ticaret Örgütü'nün Slovakya'ya yönelik şikayetini geri almayı kabul etti. 

Öte yandan Ukrayna, anlaşmazlığa çözüm bulununcaya kadar Polonya ile çalışma konusunda anlaştı.  

Rusya'nın Karadeniz'e uyguladığı ablukanın Temmuz ayında başlamasından bu yana Ukrayna tahılının yüzde 60'ından fazlası için geçiş ülkesi haline gelen Romanya, lisans sisteminin yürürlükte olması gereken 30 gün boyunca tahıl ithalatı yapmayacağını açıkladı, ki bunun sayesinde Romanya pazarı etkilenmeyecek. Beş ülkeden yalnızca Bulgaristan, Parlamento kararıyla yasaktan vazgeçti ve bu durum ülkemizde çiftçilerin geniş çaplı protestolarına yol açtı. 

Müzakereler sonucu bir karar alındı: Kota üzerinde anlaşmaya varılana kadar Ukrayna'dan ayçiçeği ithalatı yapılmayacak. Buğday, mısır ve kolza ithalatına lisans rejimi getirilirken tarım desteklerinin ödeme süresi kısaltıldı. 

Demokrasiyi Araştırma Merkezi'nden Tihomir Bezlov, Polonya, Macaristan ve Slovakya'nın isyanı ve Avrupa tarım politikasının nereye doğru gittiği konusunu yorumluyor: 


"Polonya ve Slovakya'da seçimler var. Bu da iktidardakileri, küçük çiftçileri kaybetmemeye zorluyor. Asıl soru, bu ülkelerde seçimlerden sonra ne olacağıdır, çünkü AB'nin dış ticaret politikasını ihlal eden ülkeleri cezalandıracak mekanizmalar mevcut. Polony,a muhtemelen seçimlerden sonra politikasını değiştirecek. Son derece aktif olarak desteklediği Ukrayna ile ciddi anlaşmazlıklara girdi. Şimdi Polonya bütçesi tarafından ödenen silah tedarikini durdurma önlemler bile alınıyor. 

Sınır ülkelerinin Ukrayna'nın tarım üretimiyle rekabet konusunda ciddi sorunlar yaşadığı açıktır. Daha doğrusu bunun yerine, müzakerelerin, uzlaşmaların ve genel politikaya ilişkin istisnaların arandığını tahmin ediyorum."

Uzman, Bulgaristan'da olağanüstü bir arazi mülkiyeti yoğunlaşmasının gözlemlendiğini ve bunun olumsuz bir eğilim olduğunu belirtiyor ve şunları ekliyor: 

"Uzun vadede bu bir risk olarak görülüyor çünkü durum değişirse,şu anda olduğu gibi, bazı pazarlarda bu üreticiler son derece savunmasız durumda olacak” 

Ülkemizde tarımda katma değerin son derece düşük olduğu görülmektedir: 

"tahıl ürünleri, bunlar en ucuz ürünlerdir. Bir karşılaştırma, tahıl üretiminde Bulgaristan yüzde 65 ile AB'de ilk sırada yer alırken, Hollanda yüzde 1 ile son sırada yer alıyor. Bulgaristan 2021'de 5 milyar avro, Hollanda ise 90 milyarın üzerinde ihracat yaptı” 


"Sübvansiyon sağlama konusunda Avrupa modeli esas olarak "alana" dayanıyordu, bu model ülkenin nüfusunu daha da azaltıyor ve çok hızlı yoğunlaşmaya yol açıyor” ifadelerini kullanan Bezlov, AB'nin daha sonra sübvansiyonlara üst sınır getirerek bu olumsuz eğilimi tersine çevirmeye çalıştığının altını çiziyor: 

"Sorun şu ki, ulusal düzeyde politika yok ve en kötüsü, zaten birçok açıdan suç olan bu yoğunlaşmayı bırakma eğiliminde olmanız, çünkü 300 bin sınırının çok üzerinde olmanıza rağmen hâlâ Avrupa sübvansiyonundan para alıyorsunuz. Bu yılın üst sınırı 100 bin. 

Bulgaristan'da tek aile etrafında yoğunlaşan şirketler aldıkları sübvansiyonlar açısından bir numara, 48 milyon aldılar. 2015 yılında 300 bin sınırını uygulamaya koyduklarında, bu rakam 30 milyondu. 30 milyon almanız için tavanı geçmemek için 100 şirket kurmanız gerekiyor. Bu 100 şirketi kurarken, açıkça suç işlemeye yönelik suç örgütü faaliyeti yürütüyorsunuz. Şimdi, aynı 30 milyonu alacak olursak ve 100 binlik bir tavana sahipsek, 300 tane kurmanız gerekiyor, ki bu da Devlet "Tarım" Fonu için gayet açıktır”. 

Yazı: Rosina Petrova 
Türkçesi: Şevkiye Çakır 
Bu haber, AB “Euranet Plus” Radyo Ağı çerçevesinde hazırlanmıştır. Haberin orjinalini buradan dinleyebilirsiniz. 



Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

İtalya Başbakanı Giorgia Meloni ve Arnavutluk Başbakanı Edi Rama

Geri Dönüş Merkezleri – yasadışı göçle mücadelede sürdürülebilir çözüm veya başarısızlığa mahkum ortak Avrupa modeli

Göç konusu, Brüksel'in bu konuyu sınırlamak için yeşil ışık yakması yönünde artan baskı bağlamında, Avrupa gündeminin bir kez daha gündemine oturdu. Bazı Avrupalı ​​liderlerin yasadışı göçmenlere karşı daha radikal bir yaklaşım yönündeki..

Eklenme 23.10.2024 12:22

Her 7 kadından birinde lohusalık depresyonu gelişiyor

Geçen hafta Sofya’da 4 yaşındaki bir kız çocuğu ve küçücük bebek annesi 31 yaşında genç bir kadın yüksekten atlayarak intihar etti. Olay sonrasında öğrenildiği gibi doğum öncesinde başarılı karyer ve mutlu mesut bir aile sahibi olan kadın, ikinci..

Eklenme 23.10.2024 10:41

Almanya, İngiltere ve Hollanda Bulgaristan vatandaşlarının göç için tercih ettikleri ülkeler

2023 yılında 8 000 Bulgaristan vatandaşı ülkeye geri döndü, 12 000 kişi ise göç etti. “Horizont” programına konuşan NSİ Ulusal istatistik Enstitüsü “Nüfus ve Sosyal İstatistiği” şubesi müdürü Magdalena Kostova , ülkeyi temelli terk..

Eklenme 22.10.2024 16:09