Bundan 130 sene evvel girişimci seçmenler, belediye başkanlığı ve belediye meclis üyeliği namzetlerinin karşılamaları gereken şartları liste halinde kağıda döktü. Günümüzde kulağa şaka gibi gelen bu şartlar, eski zamanın ahlakını yansıtır.
“Kişinin evli barklı olması, eşinin hoş ve erdemli, çoluk çocuğunun uslu ve sevecen, anneve babasının ise dürüst olmaları şarttır. Bayram günlerinde hep birlikte çarşıya veya kiliseye gittiklerinde sülalesinin her hali ile muhteremlik, kusursuzluk ve sevimlilik telkin etmesi gerekir”.
Umulmadık bir sıkıntı ortaya çıkarsa da kişinin bir yolunu bulup duruma hakim olabilmesi, başıboş dolaşanlara seyir imkanı vermeyip vukuatı müteakip başına buyruk uşakları ve karısını gizli olarak dört duvar arasında tartaklaması da kaleme alınan koşullar arasında.
Bunlar ve listede yer alan diğer birçok olmazsa olmaz şartın manası apaçık – halkın seçtiği kişiler herkese örnek olmalıdır.
Peki halihazırda yönetici adaylarından beklentiler nedir? Eski ve yeni toplumsal gerçekleri BNR Şumen Radyosu’nda Zdravka Ruseva, toplum adamı ve “Na megdana” platformu kurucusu Yordan Minçev ile konuştu.
Bundan 100 yıldan uzun zaman önce yaşamış olan insanların halkın oyunu almaya layık kişilerle ilgili koştukları şartlarla ilgili ne düşünüyorsunus sorusu üzerine Yordan Minçev şöyle konuştu:
“ Bence günümüzde siyasetteki adetler göz önüne alındığında o döneme göre belirlenmiş olan bu şartların karşılanması, neredeyse imkansız. Çünkü hem zaman, hem insanlar artık çok farklı. Bunlara eğlenceli tarafından bakmak lazım” diyen Yordan Minçev, şöyle devam etti:
“Bu şartlar baştan sonuna kadar eğlendirici, çünkü naiflikle ve zamanında kulağa ciddi gelse de şimdi gülünç görünen beklentilerle yazılmıştır. Yazılan her şey, bir topluluğu daha iyiye götürmekte iddialı her insanda doğal olarak bulunması gereken niteliklerdir.”
Büyük insan grubunun başında durmaya namzet olanlar için maddi durumunun iyi, dış görünüşünün ise hoş olması, sağlam ailesinin bulunması ve herkese saygılı davranması gibi kriterlerin her zaman geçerli bir kıstas oluştursa da şimdi bu şartların tersine dönmüş vaziyette olduğunu söyleyen Minçev, devamla şunları söyledi:
Örneğin “finansial” olarak iyi durumda ve varlıklı, mal mülk, para pul ve sığır sahibi olması şartına bakarsak eğer, bizde birçoğunun makam koltuğuna oturunca maddi durumlarının pekişmesini, mal mülk edinmeyi ümit eder. Sonra bir gün gelir o koltuğa kimin oturacağına karar vermeye başlarlar, çünkü kendileri artık maddi anlamda yeterince güçlü olurlar. Dış görünüşe gelince, orası tamam. Bununla birlikte bizim Meclis’te rengarenk gömlekler, yırtık kot pantolonlar giyenlerin olduğunu görüyoruz, diyen platform kurucusu şöyle devam etti.
“Aileye gelince, sanırım aile ilgili koşulan şartların yerine getirilmesi tamamen imkansız, çünkü yazılanlara göre umulmadık şekilde düzen ve itaatin sağlanması mecburiyeti vuku bulursa seyircilere olay yerinde malzeme vermeden vukuatı müteakip itaatta kusur eden uşakları ve karısını gizli olarak dört duvar arasında tartaklayan kişiler takdire şayandı o dönemde. Halihazırda ise öyle bir şey olursa olaya ivedilikle çocuk esirgeme komitesi müdahale eder, bunu yapan kişinin başı da aile içi şiddetten belaya girer.”
Seçmenin oyunu almayı hakedenlerde bulunması gereken vasıflar listesinin 5. maddesinde ise kişinin şüphe kaldırmayacak şekilde okur yazar olması, güzel el yazısının bulunması, ıkınmadan ve burun deliklerini görünür şekilde oynatmadan hızla sessiz okuyabilmesi ve nitekim tatmin edici derecede basit hesap yapabilmesi, çarpım tablosu ve saire aritmetik marifetlere hakim olması da zaruridir. Yani tahsilli olması, uzmanlık ve kapasite sahibi olması söz konusu. Bu vasıflar şimdiki yöneticilerden de aranır mı?
“Evet, büyük bölümü aranır. Akıllı, okumuş insanlar var. Bazen zeki bir kişinin daha düşük düzeye indiğini izlerken hüzünleniyorum. Bunu neden yaptıklarını bilmiyorum – ya anlaşılmak için, ya da belli bir izlenim bırakmak için. Nezaket göstermek, dikkatli davranmak, bağırmamak... Meclis’in genel kurulunda milletvekilerinin faytoncular gibi bağrıştıklarını biliyoruz. Becerisizlik her zaman yüksek sesle bağırır, aksi takdirde duyulması mümkün değil zira.”
Peki biz seçmenler sandık başına giderken neyi kıstas alırız?
„ Bence şu an güçlü kişilik sahibi olup mahalli idare işini yürütebilecek insanlara oy verilmeli. Hangi partiye mensup olursa olsunlar. Açıkça söylemem gerekirse ben belediye başkanlarına acıyorum. Bir belediyede kararların yüzde 80’i, hatta fazlası belediye meclisi tarafından alınır. Meclisin her başarısızlığının faturası, başkana kesilir.“
Eski kurallarda görev süresi boyunca sesi çıkmayan yöneticilere ilişkin yazılan bir şey yokken günümüzde Halk Meclisi’nde ve belediye meclislerinde sessiz sedasız outran birçok kişinin olduğunu görüyoruz. Bu kişiler listelere girmeyi nasıl başarıyorlar?
„ Onlar listelere mahsus konuluyorlar. Onlara gereksinim var. Sadece oy kulanmaları isteniyor, o da verilen talimatlar doğrultusunda. Sırf elini kaldırsın diye başlarını okşuyorlar. Bir bakmışın bir sonraki dönemde o kişi yine orada. Anlaşılan iş yapıyorlar, ama halkın yararına değil, belli kişilerin yararına” dedi “Na megdana” platform kurucusu.
Tavsiye listesinin sonuna düşülen not da dikkate değer: Yukarıda yazılanları 2-3 defa dikkatle okuyan uyruklu kişi, bunları tamamen karşılar ve tavsiyelere aynen riayet ederise, Tanrı yardımcısı olur ve şansı yaver gider ise seçilmeyi ümit edebilir.
Kaynak : BNR Şumen Radyosu
Söyleşi : Zdravka Ruseva
Çeviri : Tanya Blagova
Eğitim ve Bilim Bakanlığı’nın yenilikçi eğitim programının başarılarını gösteren sıra dışı forumu ü lkemizin adını dünyaya duyuran değerli Bulgar bilim adamların, girişimcilerin, mühendis ve ressamların “anlatılmamış hikayelerinden” oluşan kısa bir..
“Donald Trump'ın ABD Başkanı seçilmesi, ilk dönemden itibaren en azından elimizdeki açıklamalara ve deneyimlerimize göre savunma ve güvenlik, ekonomi ve politika olmak üzere üç ana boyutta Avrupa siyasetini olumsuz etkileyecektir”- dedi “Atlantik”..
WWF-Bulgaria, "Doğaya Abone Ol" başlıklı yeni kampanyasında yaban hayatına destek çağrısında bulundu. Çevreciler, “Uluslararası Kırmızı Kitap” verilerine dayanarak, Bulgaristan'da büyük bir kısmı omurgasız olmak üzere 60 ila 65 bin arasında..