Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

Zamana aldırmadan varlığını sürdüren

Kovachevitsa’nın büyüsü görenleri hayretler içinde bırakıyor

Mimari sit alanı ilan edilen köy beton ve kitle turizmden etkilenmedi

Taş çatılı eski evleri, kıvranarak yukarıya doğru dağın içine giden yokuş sokakları ve yüzyıllık sırlar saklayan taş duvarları ile Kovachevitsa en güzel ve romantik Bulgar köylerinden biridir. Varlığını zamana aldırmadan sürdüren Rodoplar’ın bu köşesinin büyüsü, gelenleri hayretler içinde bırakıyor.

Kaderine terkedilen bazı evler harap olurken diğerleri görünümü değiştirilmeden restore edilmektedir. Mimari sit alanı ilan edilen Kovachevitsa köyü, beton ve kitle turizminden neredeyse hiç etkilenmeden korunmuştur.

Köyde 7 misafir evi ve 3 lokanta var, geri kalan her şey ise mimari, doğa, sessizlik ve billur kadar temiz havadır.


1892 yılında hayırsever Yordje Dimitrov tarafından kurulan eski okul binası restore edilerek müzeye dönüştürülmüştür. Birinci katta ise çağdaş Bulgar ressamlarının sergileri düzenlenmektedir. Müzeyi genç tertip görevlisi Toma Jelev ile birlikte geziyoruz.


" Okuldan bu sıralar, kara tahta, gördüğünüz kirişler kaldı. Mürekkeplik,tüy kalem, okul defteri ve ders kitapları, yayçizer, üçgen ve haritaların bulunduğu bir derslik var. Okulun kurulduğu yıllardan kalan her şey burada sergilenmiştir. O dönem insanlarının günlük hayatının gözler önüne serildiği bir odamız, ayrıca da 200 yıllık bir dokuma tezgahının yer aldığı dokuma odamız vardır. Makedon-Edirne Devrimci Örgütü ile ilgili teşhirimiz ise eski silah da içermektedir” diye anlattı müzer görevlisi.

  Kovaçevitsa köyü – 500 yıllık taş masalı

Kovachevitsa köyü Osmanlı sicil kayıtlarında ilk defa XV. yüzyılda anılmaktadır. Aşağı yukarı aynı dönemde Rodoplar’ın bu bölümüne günümüzde Arnavutluk’ta yer alan eski Bulgar köylerinin sakinleri olan ilk yerleşimciler de geldi.


" Oradan gelenler aşağı mahalleye yerleştiği için adı Arnavut mahallesidir. Tırnova’nın Osmanlı hakimiyetine girmesinden sonra oradan gelen soylular ise köyün yukarı kısmına yerleşti. Aşağı kısımda olanlar, beraberinde inşaatı, sığır yetiştiriciliği ve hayvancılığı getirirken Kovachevitsa’nın yukarı kısmına yerleşen soylular buraya yazı ve kitapları, bilgileri taşıdılar”.

Osmanlı döneminde zenginlerin oturduğu ve dolayısıyla diğer bazı yerleşim birimlerinden farklı olarak tahrip edilmediği için Kovachevitsa, bundan 200 yıl önceki simasını günümüze kadar korumuştur. Köyde göze ilk çarpan şey olan iki, üç, hatta dört katlı büyük evlerden her biri kendine özgü tarzı ile diğerlerinden ayırdedilir.

Bu konuda genç müze görevlisi, böbürlenerek şunları anlattı:


" Zamanında köy halkı inşaat becerileri ile meşhurdu. Örneğin Batak’ta o dönemden kalan evleri yapan Kovaçevitsa ustalarıdır. İtalya ve Drama, Kavala ile Nevrokopi olmak üzere Yunanistan’da yapılar inşa etmiş olan insanlarımız var. İnşaat tarzımızın en belirgin özelliği ise taş ve ahşap kullanımıdır



 Duvarlar taş, saman, ahşap ve çamurdan örülürdü. Tamamen taştan yapılı olan çatıların ağırlığı ise en az 30’ar tondu.”


Fotoğraflar  : Veneta Nikolova

Çeviri  : Tanya Blagova




Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Galeri

Kategorideki diğer yazılar

Bulgaristan sağlık turizmi için elverişli koşullar sağlıyor

Bulgaristan’da elverişli iklim koşulları, güzel doğası ve kaplıcaları ile şifalı çamuru n birleşmesiyle, sağlık turizminin gelişmesi için katkıda bulunmaktadır. BTA’nın haberine göre, 9-10 Eylül tarihleri arasında Burgas’ta..

Güncelleme 10.09.2024 10:48

“Albena” deniz tatil beldesi 55’inci yıldönümünü kutladı

BTA’nın aktardığına göre, “Albena” deniz tatil beldesi, 55’inci yıldönümünü ağırladığı 11 bin turistle kutladı. Konukların çoğunluğu İskandinav ülkelerinden olurken Fransız, Çek ve Polonyalıların sayısı da artıyor. Bulgaristan ve..

Eklenme 26.08.2024 12:26

Nancy Schiller: Filipopol Piskoposluk Bazilikası'nın UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne alınması son derece faydalı olacak

  Geçici hükümette Turizm Bakanı Evtim Miloshev , "Bulgaristan İ çin Amerika" Vakfı Başkanı Nancy Schiller ile yaptığı görüşmede, “ Filipopol Piskoposluk Bazilikası, Bulgar kültür turizminin gelişiminin nasıl desteklendiğinin canlı bir..

Eklenme 22.08.2024 09:15