De Là Trâp – bu renkli lakap, son bir yılda ülkedeki hip hop kültürü severlerinin de dikkatini çekti. Rap sanatçısının 100 KILA ile birlikte yaptığı “333” projesi, sadece iki ayda video paylaşım ağlarından birinde 1 milyon kez izlendi. Sahnede De Là Trâp takma adını kullanan genç adam Marin Marinov, ABD’de okumuş ve yaşamış olan biridir. Covid-19 döneminde Bulgaristan’da bulunan yakınlarını özleyen genç, pandemiden sonra yurtta daha uzun zaman geçirmeye başladı.
Hip-hop müziğine Florida, Miami’de kaldığı dönemde bazı ünlü müzisyenlerle tanıştıktan sonra yöneldiğini paylaşan genç, De Là Trâp lakabının Şikago’daki yıllardan ileri geldiğini söyledi. Daha çocukken ailesi ile birlikte yerleştiği Şikago’da okuduğunu, 18 yaşını tamamladıktan sonra ise tek başına yaşamaya karar verdiğini paylaşan sanatçı, De Là Trâp takma adının yıllar içinde lakaptan çok daha büyük bir şeye dönüştüğünü ve girişimcilik işleri anlamını kazandığını belirtti.
Radyomuza konuşurken “Ben kendime bu adı seçtim, fakat yaptıklarımda ve hakkında rap müziği yaptığım şeylerde birçok insan kendini bulabilir” diyen De Là Trâp, devamla şunları anlattı:
" Sofya doğumluyum. İkinci sınıf öğrencisiyken ailemle birlikte Şikago’ya taşındık. Bundan 8 yıl öncesine kadar Şikago’da yaşadıktan sonra Miami’ye taşındım. Korona virüsü döneminde ise ABD’de de önlemler sıkılaşınca Bulgaristan’a dönmeyi, büyükannelerime daha ykın olmayı, onlara zaman ayırmak, ilgi göstermek istedim. Küçükken onlarla birlikte vakit geçirme şansım olmadı, ayrıca her zaman bir çeşit vatan hasreti duydum. Lise ve üniversiteyi ABD’de okudum, orada çalıştım, fakat beni Bulgaristan’a çeken bir şey de oldu hep. Yurda imkan bulunca dönmeye çalıştım, bir yıldan uzun zaman gelemediğimde vatan hasreti çektim. Son 4 yılda ise ABD’den çok Bulgaristan’da vakit geçiriyorum.”
Sofya doğumlu olmasına rağmen Bulgaristan’da olduğu zaman Plovdiv’te kalmayı tercih eden De Là Trâp, bu şekilde bir yandan büyük annelerine daha yakın olma imkanını bulduğunu, diğer yandan ise ülkenin ortasında yer alan kentin bütün büyük şehirlere neredeyse aynı uzaklıkta olması ve daha yumuşak iklim gibi avantajlardan yararlandığını paylaştı.
Ülkemizdeki ve Amerika’daki hayat arasında karşılaştırma yapmasını ve ABD’nin hala sınırsız fırsatlar ülkesi olup olmadığına ilişkin fikrini paylaşmasını istediğimizde ise cevabı şöyle oldu:
" Gerçek bu ki, fırsatlar büyük ölçüde insanın perspektifine bağlıdır. Bulgaristan’da fırsatlar var, yeter ki insan duruma farklı bir açıdan baksın ve ısrarlı olsun. Tabii, ABD’de piyasa çok daha büyük olduğu için tavan da çok daha yüksek. Ancak dünyaya bakış açısı ve perspektif son derece önemlidir. Bir zamanlar Amerikan hayali, aile, ev sahibi ve insana güven veren iş sahibi olmak manasına gelirdi. Günümüzde ise hal böyle değil. Artık güven garantisi veren bir iş kalmadı. Çok dinamik zamanda yaşadığımız için belirli mesleklerin gereksiz hale gelmesi, devamlı izlediğimiz bir durumdur. Covid-19 döneminde anlamını yitiren çok sayıda meslek oldu, Amerikan hayali birçok insan için yanılsama halini aldı. Bu yüzden günümüzde tek bir iş yeterli değildir. İnsanın artık farklı yollardan kendini güvene alması gerekiyor, diyen hip hop sanatçısı, söylediklerini kendi hikayesi ile örneklendirdi: “Amerika’nın sunduğu fırsatların birçoğunu görüp değerlendirmeyi başardığım için müteşekkirim.
Şikago’dan Miami’ye taşındığımda önümde çok daha büyük ufuk açıldı. Bilgisayar tekniği, hardwear, kripto para alanında çalıştım, pazarlama ve reklam sektöründe eğlence dünyasında işler yaptım. Miami farklı bir dünyadır. Orada insan sınırsız fırsatlarla, lüks hayat ve pahalı arabalarla yüz yüze gelir. Böyle bir hayat sürme lüksü bulunan insanları görmek, insanın dünyaya bakış açısını değiştiriyor, bir nevi gözlerini açıyor ve bu hayatın ulaşılabilir bir şey olduğunu gösteriyor. Miami’de yola azla başlayıp büyük şeyler elde eden çok sayıda genç var. Büyük hayalleri ve beklentileri olan, bu kadar faal kişilerin varlığı, insana kendi gücü ve kıymetine dair özgüven kazandırıyor”.
De Là Trâp, şimdi de bu hayat felsefesini ülkemizde de uygulamaya çalışıyor. Çalıştığı alanlardan biri hip-hop müziği olan genç, Miami’de tanıştığı müzisyenlerden show dünyasında kalmak konusunda ilham aldığını paylaştı.
Genç ve iddialı sanatçı, ülkedeki müzik piyasasında tanınır hale gelmenin dışında yine müzisyen olan bir arkadaşı ile birlikte uluslararası bir vakıf kurarak sağlık hizmetlerine muhtaç yaşlılara ve havacılık ile mühendislik gibi pahalı ve spesifik hazırlık gerektiren alanlarda gelişmek isteyen gençlere yardım etmeyi de hedef belirlemiş durumdadır. De Là Trâp, bu şekilde ülkemizde iyiye doğru değişiklik olması yönünde katkı sağlayacağı inancını paylaştı.
"Yaptığım müzik daha büyük kazanç sağlamaya başlayınca yarısının bu tür hayır işleri için kullanılmasını planlıyorum. Bu şekilde Bulgaristan’ı tamamen değiştirmesem de bir nevi hareket başlatarak insanları vatanımızı kendi kaynak ve gücümüzüle daha yaşanası hale getirebileceğimize inandırmak isterim. Bu sırf paraya bağlı olan bir şey değil. İyi örnek olmak, yaptığın işlerle bir gence ilham vermek veya ne şekilde olursa olsun iyilik yapmak da paha biçilmez bir şeydir.
Fotoğraflar : De Là Trâp özel arşiv
Çeviri : Tanya Blagova
Birleşmiş Milletler Teşkilatının inisyatifi ile 1999 yılında 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü ilan edildi. Bu günde hükümetler, uluslararası kuruluşlar ve sivil toplum örgütleri, gerçek boyutları ve asıl niteliği sık sık gizli..
Çeyrek asır önce yazılmış eski bir şarkıya yeni can katmak üzere bir yıldız grup ve bir yıldız stüdyoya geçti. D2 ve Grafa bu Pazar günü YouTube kanalından resmi olarak tanıtılan “Kolko si krasiva” /Ne kadar güzelsin/ parçasını seslendirdi. Bu şarkı..
Son dönemde büyük beğeni kazanan “Molec” ikilisi, ülke içindeki turnesini 21 Kasım Sofya “Arena” Salonunda vereceği büyük konserle tamamlayacak . Chris Makarov ve July Slavchev , konserde bulunanları kendilerine has müzik evreninde..