Kuzey Bulgaristan’ın kalbinde bulunan Devetaki platosunda doğa, sanki sert güzelliğini göstermek için yavaşlamış gibi görünüyor. Derin kanyonlar ve uçurumlar, kireçtaşı oluşumlardan süzülen şelaleler ve nefes kesen manzaralar sunan bölgenin en ünlü turistik yeri ise Devetaki mağarasıdır.

Devasa yeraltı “katedrali” nin uzunluğu yaklaşık 2 kilometre, yüksekliği ise 60 metredir. Tavanında yedi doğal oluşumlu delikten giren gün ışığı, 15 tür yarasanın yaşadığı bu gizli dünyanın boyutlarını ortaya koymaktadır. Gorsko slivovo köyü yakınlarında ise 60 metrelik bir uçurum olan Garvanitsa mağarası gizlidir. Dibine metal bir merdivenle ulaşılabilirsiniz ve sonsuzluğun buz gibi nefesini hissedebilirsiniz.

Dik bir merdiven sizi muhteşem kubbe şeklindeki dikitleri ve sinter gölü ile dikkat çeken Stalbitza mağarasına ulaştıracaktır. Mağaraya uzak bir mesafede olmayan Kruşuna şelaleleri, suyun coşkuyla aktığı turkuaz basamakları ile nefes kesmektedir. Orta Çağ'da, coşkun suların üzerinde yüksek kayalıklarda, inzivaya çekilmiş keşişlerin hücreleri bulunuyordu.

Plato, yalnızca fotoğrafçılar ve gezginler için bir cazibe merkezi değildir. O geçmişin anıları da korumaktadır, zira geleneklere hürmet ve zevkle restore edilmiş eski evler, misafirlere rahat ve huzurlu bir konaklama ortamı sunan konukevlerine dönüştürüldü. Bölgede halihazırda 55’in üzerinde benzer konaklama yeri bulunmaktadır.

• Kırpachevo köyünde kıpır kıpır hayat var

"Yaklaşık 3 sene önce eski bir evi satın aldık. Bölgenin kendine özgü cazibesi ve her yerde olan taşların güzelliği bizi hayran bıraktı. Duvarlar bu taşlarla inşa edilmiş. Her şey çok sağlam ve iyi yapılmış! Kırpachevo'ya yani bazıların dediği gibi evrenin merkezine yerleşmemizin sebeplerinden biri de büyük bahçeleridir. Temiz doğayı ve ferahlık hissini sevdik.

Bu ortam tasarımımızı da etkiledi – olağanüstü bir atmosfere sahip, huzur veren, ilham veren ve yaratıcılığa elverişli bir yer istiyorduk. Bu nedenle doğal malzemeler kullandık – sıcaklık ve rahatlık için ahşap, sanatsal bir vurgu için ilginç fayanslar ve tüm alanı birleştiren yumuşak, yuvarlak şekiller."

Kırpachevo’nun merkezinde bulunan kapalı ve terk edilmiş eski okul, bugün havuzlu ve restoranlı bir konukevi olarak turistleri ağırlamaktadır. Her sınıf, dinlenme odasına dönüştürüldü ve köylüler “Derste uyumayanlar için şimdi telafi etme zamanı!” diye şakalaşır. Köydeki sıra dışı çözümler bununla sınırlı değil: eski bir samanlık, 12 çeşit sukulent bitkisinin ekili olduğu yeşil çatılı konforlu bir aile oteline dönüştürüldü. 

Peki ya Kırpachevo'daki Eski değirmeni duydunuz mu? Bina, komşu Kruşuna köyünde bir su değirmeniydi. İki kardeş onu taş taş söküp, Kırpachevo'ya taşıyarak yeniden inşa etmiş ve değirmen haline getirmiş. “Devetaki platosu” derneğinden gönüllüler onu restore etti ve bina artık bir kültür ve eğitim merkezi olarak faaliyet göstermektedir.

Dernek Başkanı İva Taralejkova şunları belirtti: “Başlangıç olarak, cesurca “Köy işletme akademisi” adını verdiğimiz bir projenin üzerinde çalışmaya başladık. Yerel üreticiler ile turizm sektöründeki girişimcilerin beceri ve bilgilerini geliştirmelerine yardımcı olacak bir eğitim modülü geliştirdik. Çeşitli atölye çalışmaları düzenledik. Turistler için Bulgar nakışları üzerine atölye çalışmaları yaptık. Sergiler de düzenliyoruz – şu anda yukarıda Hristofor Tashev'in farklı yaşlardaki insanların yüzlerini gösteren “Yakından” adlı fotoğraf sergisi görülebilir. Her yıl düzenlenen Yıldızlar altında JAZZ festivali kapsamında ustalık sınıfları ve müzik atölyeleri düzenliyoruz. Akustik harika, piyanonun sesi muhteşem ve bu yerin atmosferi ve enerjisi insanları iyi hissettiriyor"