Bizim topraklarda altın arayışı her daim olmuştur. Ancak son dönemde nehirlerimiz şansını denemek isteyen altın avcıları akınına uğruyor. Nehir yatakları neler saklıyor ve bizde neden zengin olmuş bir altın avcısı yoktur sorusunu, artık beş yıldır kendini bu hobiye veren Lazar Vılneev’e sorduk.
“Bulgaristan’da altın artık 6 bin yıldır, Kuzey Amerika’da ise 18. yüzyılın sonundan bu yana istishal edilmektedir. Dolayısıyla nehirlerimizdeki altın miktarı, Okyanus’un ötesindeki miktarla kıyaslanamaz. Traklar’ın altını madenlerde bakır aletleri ile istihsal etmiş olmaları dikkat çekiyor. Ancak daha sonra Romalılar geldi, lejyonları Vitoşa dağında büyük kazılar yaptı ve altının bir bölümü onlara ücret olarak verildi. Geçen yüzyılın başında ise Makedonya’dan gelip altın stihsali ile geçinen aileler vardı. Gerçi şu anda da ülkemizde altın kaynakları var, ancak miktarı ve altın zerrelerinin konsantrasyonu nedir, orası ayrı bir konudur. Bu yüzden bu işi ancak hobi olarak yapmak gerekir, milyoner olacağı düşüncesi ile bu işe girenler çok geçmeden hüsrana uğrayacak, diyen Lazar devamla şunları paylaşıyor:
“İnsanların kıymetli bir maden olan altına karşı duydukları ilgi, çok eskidir. Topraklarımızda teknoloji ile işlenmiş olan en eski altın Varna’nın yakınında bulundu. Yaşı yaklaşık 6500 yıl olarak belirlendi. Hatta İncil’in başında da altın anılıyor”.
Altının yalancı bir cazibesi vardır. Klondayk’ta altın avı sırasında Amerika ve hatta Avrupa’dan 140 000 kadar kişi malını mülkünü rehin ederek, elinde olan son parayı harcayarak maceraya girdi. Oysa zenginlik kazananların sayısı ancak 300-400 kişi kadardır.
Bulgaristan’da bir nevi Klondayk yaşanıyor. Ülkedeki yoksulluktan dolayı altın avcılarının sayısı, bir yıl içinde 400 kişi ile artarak 1500’e çıkmıştır. Ancak bizde altın kumlu nehirler çok olsa da altın miktarı düşük olduğu için hepsi aynı hayal kırıklığını yaşıyorşar.
Altın aramak, hazine avcısı olmakla bir değildir. Hazine arayışı yasaca yasaklansa da tabiat hepimizindir. Dolayısıyla nehir yataklarında altın aramakla saatler, günler geçiren insanlar var. Diğerleri gök taşları arıyorlar, bulunca da iyi para kazanıyorlar. Lazar gibi diğer bazıları ise taşların güzelliğine hayret ediyorlar:
“Bu yeni hobimdir, yarı kıymetli taşlar müthiş güzelliktedir, farklı enerjisi de vardır. Bu taşları Doğu Rodoplar, Ortadağ ve Şumen düzlüğü olmak üzere ancak birkaç yerde bulmak mümkündür. Bu yerlerde Traklar’ın tapınakları da çoktur. Oysa Trak tapınağı olunca etrafta mutlaka altın da oluyor”.
Çeviri: Tanya Blagova
Fotoğraflar: özel arşiv
Arnavutluk’ta yapılan son resmi nüfus sayımı verilerine göre, Bulgar azınlığı ülkedeki en büyük azınlıklardan biridir. 7057 kişi kendisini Bulgar olarak tanımladı. Karşılaştırma yapacak olursak 23 bin kişi Yunan, 12 bin kişi Mısırlı, 9813 kişi..
Bulgar süslemeleriyle parlayan Noel ağacı Chicago’daki Bilim ve Sanayi Müzesi’nin merkezinde yerini aldı. “Rüzgarlı şehir” Chicago’da yaşayan Bulgarlar, üst üste beşinci kez, 30 binden fazla renkli ışık ve yüzlerce aksesuarla Bulgar Noel ağacının..
Eğitim ve Bilim Bakanlığı’nın yenilikçi eğitim programının başarılarını gösteren sıra dışı forumu ü lkemizin adını dünyaya duyuran değerli Bulgar bilim adamların, girişimcilerin, mühendis ve ressamların “anlatılmamış hikayelerinden” oluşan kısa bir..
Dünyanın farklı ülkelerindeki Bulgar topluluklarından soydaşlarımızın, ülkemizdeki memurların "Bulgar olduğunu söylüyorsun, ancak Bulgarca bilmiyorsun”..