Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2025 Tüm hakları saklıdır

İliya Troyanov “İktidar ve mücadele” romanında yakın geçmişimizi kurban ve cellat bakış açısından araştırıyor

Photo: arşiv

İliya Troyanov’un yeni romanı “Vlast i sıprotiva” (İktidar ve Mücadele), bizleri hiç geçmeyen ve insan ilişkileri hiyerarşisinde ve iyi ile kötü arasındaki ilkel mücadelede kendini gösteren bir geçmişe götürüyor. İliya Troyanov, hayatından yirmi senesini yeni romanını yazmaya adadı. Çok küçükken ebeveynleri ile komünist Bulgaristan’dan kaçan ve siyasi mülteci haline gelen yazar, yüzlerce arşiv belgesi okudu, toplama kamplarında bulunanlarla ve baskıcı rejimin servislerinin görevlileri ile görüştü. İliya Troyanov, romanını yazma sürecinde Doğu Avrupa’daki büyük toplumsal krizin komünist geçmişin suçlarının bir tabu haline getirilmesinden kaynaklandığına inanarak eserini yavaş ve sistemli bir şekilde yarattı. İliya Troyanov’un yurdunda yaptığı tarihsel gezi, kendisini çok farklı kaderlerle karşılaştırıyor.

İliya Troyanov, romanıyla ilgili olarak şunları anlatıyor: “Baskı altında olan kişiler, kurban olarak algılanmıyor, onlar mücadele etmiş, ancak mücadeleyi tam olarak kazanmamış insanlar olarak algılanıyor. Bastırılmış insanlar, ahlakı, erdemi, özgür bir Bulgaristan’ın inanışlarını savunmuştur. Bastırılmış kişileri işkence edenler ise, kendilerini cellat olarak hissetmiyor. Dahası da var. Onlar, yaptıklarının neden gerekli olduğunu açıklayan bir program geliştirmiştir. Mücadele eden insanlar ama tamamen çaresiz değildi. Diktatörlükte bastırılmış kişilerin şansı olmadığını ve her zaman bastırılmış olduğunu düşünüyoruz. Ama bastırılmış kişilerin cesareti, inanışları uğruna ölme hazırlığı ve ülkücülüğünün iç gücü, sistem için gerçek tehlikeydi.”

İliya Troyanov, romanında Stalin’in anıtını patlatma teşebbüsünden sonra Devlet Güvenliği hücrelerinde haftalarca işkence edilen karşıt görüşlü Konstantin ve baskıcı rejimin görevlisi olan eski sınıf arkadaşı Metodi arasında zıtlık oluşturuyor.

İliya Troyanov, sözlerine şöyle devam ediyor: “Yıllarca, hatta on yıllarca hapislerde ve kamplarda tutulan insanlardan bazıları, romanda tasvir edilen Konstantin kahramanını oluşturdu. Devlet Güvenliği görevlisi, arkasından komünist partinin merkez komitesinin üyesi ve 1989 yılından sonra çok diğer gibi işadamı haline gelen romanın diğer kahramanı Metodi de, görüştüğüm, günlüklerini okuduğum kişilerden etkilenmiştir. Acı gerçek şu ki, çağdaş Bulgaristan’da Devlet Güvenliğinin üst düzey görevlilerinden ve Bulgaristan Komünist Partisi’nden çok sayıda hatıratları, büyük ve lüks basım evlerinde yayınlanmıştır, ancak hapislerde tutulanlardan böyle eserler neredeyse yoktur.”

İliya Troyanov’a göre siyasi elitin, komünist geçmişimizi inceleme ve gençlere anlatma reddi yüzünden günün birinde ders kitaplarında diktatör Todor Jivkov’un adaletli bir devlet adamı olduğunu okuma tehlikesi vardır. Bu yüzden İliya Troyanov’un romanının, edebiden başka tarihi önemi de vardır. “Edebiyat, bana belgesel gerçekleri kurgu ile karıştırma, bir 50 yıllık komünizm ve komünizm sonrası dönemini tarif etme imkanı veriyor. Böylece 1989 yılından önceki yılların, bundan sonraki dönem ile nasıl alakalı olduğunu gösteriyorum” diye anlatıyor yazar ve şunları da söylüyor: “Doğu Avrupa’nın geçmişin açıklığa kavuşturulduğu ve tartışıldığı yerlerinde en az komünizm zamanından kalma oligarşi yapıları, mafya ve eski ağlar vardır. Geçmişi inceleyen toplumlar, daha özgürdür ve onlarda daha büyük adalet vardır. William Faulkner’in dediklerini biliyorsunuz: “Tarihi tanımayan, onu tekrarlamaya mahkûmdur”. Bu, Bulgaristan için de geçerlidir.”


Çeviri: Rayna İvanova




Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Belgesel sergisi “Özgürlüğün Dirilişi”

Bugün Sofya Şehir Parkı Açık Hava Galerisi ’nde “Özgürlüğün Dirilişi” başlıklı belgesel sergisi saat 16:00’da açılacak. Sofya Belediyesi ortaklığıyla Devlet Arşivler Ajansı tarafından düzenlenen sergi, Bulgaristan'ın Osmanlı hakimiyetinden..

Eklenme 28.02.2025 06:59

Silistra Tiyatrosu Akçaabat Festivali’nde klasik Türk oyunu sundu

Silistra Drama - Kukla Tiyatrosu, bu yıl Akçaabat kentinde 12.’si düzenlenen Uluslararası Erol Günaydın Tiyatro Günleri ’ ne katıldı . Topluluk, 24 Şubat’ta Türk edebiyatının klasiği Namık Kemal’in “Vatan yahut Silistre” adlı oyununu..

Eklenme 25.02.2025 10:18
Georgi Grozev

Gent’te trompet eğitimi alan Georgi Grozev Bulgaristan’ın adını dünyaya duyuruyor

"Müzik beni buldu" diyor Gerogi Grozev ve gülümseyerek anaokulunda iken piyano derslerine kendisi yazıldığını anlatıyor: “Piyano dersleri veren öğretmen vardı ve ben ilgi gösterip kendi başıma derse yazıldım. Böylece müzik yolculuğum başladı,..

Eklenme 19.02.2025 06:10