Bugün Ortodoks Kilisesi inanları, Hazreti İsa’nın insanoğulları için çektiği çileleri hatırlamaya çağırıyor. Karşıdakinin acısını hissetmek gerek, çünkü her acı Hazreti İsa’nın çarmıha gerildiğini hatırlatıyor. Ve yemek yemeyi ve hatta su içmeyi unutmuş en ağır acıyı çeken bir kişi olarak, inananlar, Kutsal Cuma günü yiyecek ve suya dokunmazlar.
Böylece insanlar, kırbaçlanan, hırpalanan ve çarmıha gerilen Kurtarıcı’nın çektiği acıları paylaşmış oluyor.
Sabah erken saatte düzenlenen Kutsal Cuma Ayini’nden hemen önce kilisenin ortasındaki masanın üzerinde sembolik olarak, İsa’nın kefenle örtülü mezarı canlandırılıyor ve bu Kefen’in İsa'nın çarmıhtan indirildikten sonra bedenine sarıldığı Kefen olduğu kabul ediliyor. Kefenin üzerine İncil, Haç ve beyaz çiçekler konuyor. Dini kurallara göre, Hristiyanlar, Kutsal Cuma Ayini’nden hemen sonra Hazreti İsa’nın mezarının üstünde bulunan Kefen’inin üzerindeki el işlemeli Kurtarıcı önünde saygıyla eğilip öpüyor, daha sonar İncil’i ve Haç’ı öpüyorlar. Daha sonra mezarının üstüne çiçek koyup eğilerek mezarın altından geçiyorlar. Ardından Büyük Haç’ın, Meryem Ana ve Aziz Yuhanna ikonların önünde eğilip öptükten sonar kiliseyi terkediyorlar.
Bu yıl Bulgaristan Ortodoks Kilisesi Sen Sinod’u, Kefen önündeki törenin, ona dokunmadan, öpmeden, altından geçmeden yapılması ve ayrıca çiçek ve ıtır çiçeğin dağıtılmadan yapılmasını çağrısında bulundu.
Fotoğraflar: Darina GrigorovaBulgaristan Bilimler Akademisi(BAN) Ulusal Doğa Bilim Müzesi’nden paleontologlar, günümüz Trın şehri bölgesinde 80 milyon yıl önce hayvanlar dünyasının nasıl göründüğü sorusuna yanıt arıyor. Trın yakınlarında bu yıl yedincisi düzenlenen..
Cuma öğleden sonra dini konulardaki sohbetimizde Vedat Ahmet ile birliktesiniz.
Ulusal Tarih Müzesi’nin, merkez lobisinde Çar III. Boris’in doğumunun 130. yıldönümüne adanan “Çar III. Boris Şahsiyet ve Devlet Adamı” başlıklı sergi açılac ak. Sergide, Çar Boris’in yaşam yolunu gözler önüne seren, Bulgaristan tarihi için..
Müslüman, her koşulda dininin emir ve yasaklarını göz önünde bulundurarak yaşama arzusundadır, bundan da öte böyle olmakla sorumludur. Bu sebeple..