Bugün Ortodoks Kilisesi inanları, Hazreti İsa’nın insanoğulları için çektiği çileleri hatırlamaya çağırıyor. Karşıdakinin acısını hissetmek gerek, çünkü her acı Hazreti İsa’nın çarmıha gerildiğini hatırlatıyor. Ve yemek yemeyi ve hatta su içmeyi unutmuş en ağır acıyı çeken bir kişi olarak, inananlar, Kutsal Cuma günü yiyecek ve suya dokunmazlar.
Böylece insanlar, kırbaçlanan, hırpalanan ve çarmıha gerilen Kurtarıcı’nın çektiği acıları paylaşmış oluyor.
Sabah erken saatte düzenlenen Kutsal Cuma Ayini’nden hemen önce kilisenin ortasındaki masanın üzerinde sembolik olarak, İsa’nın kefenle örtülü mezarı canlandırılıyor ve bu Kefen’in İsa'nın çarmıhtan indirildikten sonra bedenine sarıldığı Kefen olduğu kabul ediliyor. Kefenin üzerine İncil, Haç ve beyaz çiçekler konuyor. Dini kurallara göre, Hristiyanlar, Kutsal Cuma Ayini’nden hemen sonra Hazreti İsa’nın mezarının üstünde bulunan Kefen’inin üzerindeki el işlemeli Kurtarıcı önünde saygıyla eğilip öpüyor, daha sonar İncil’i ve Haç’ı öpüyorlar. Daha sonra mezarının üstüne çiçek koyup eğilerek mezarın altından geçiyorlar. Ardından Büyük Haç’ın, Meryem Ana ve Aziz Yuhanna ikonların önünde eğilip öptükten sonar kiliseyi terkediyorlar.
Bu yıl Bulgaristan Ortodoks Kilisesi Sen Sinod’u, Kefen önündeki törenin, ona dokunmadan, öpmeden, altından geçmeden yapılması ve ayrıca çiçek ve ıtır çiçeğin dağıtılmadan yapılmasını çağrısında bulundu.
Fotoğraflar: Darina Grigorovaİnsan, Cenab-ı Allah tarafından yaratılmıştır. Bu yaratılışın ilk faslı ruhlar aleminde, elest bezminde gerçekleşmiş, ikinci faslı cennette yaşanmıştır. Devamı ise dünyada yaşanmaktadır. Varlığını yeryüzünde sürdüren insanın genetiğinde yaratılış..
İslâm dini insanın bütün hayatını kuşatan itikadî, fıkhî ve ahlâkî normlar bütünüdür. Hatta İslâm dinî sadece dünya hayatıyla sınırlı olmayıp dünya ötesi, ahiret hayatı ile ilgili konulara da taalluk etmektedir. İnsan, ömrü boyunca her an bir şeyler..
Şükür, insanın fıtratından gelen, yani doğal özelliklerinden biridir. Yapılan iyiliğe, verilen nimete değer vermek, kadirşinaslık göstermek ve bunu bir şekilde şükran ve teşekkür ile dile getirmek anlamına gelen şükür, nankörlüğün zıddıdır. Zira nankörlük,..
Müslüman, her koşulda dininin emir ve yasaklarını göz önünde bulundurarak yaşama arzusundadır, bundan da öte böyle olmakla sorumludur. Bu sebeple..