Ramazan-ı şerif, Müslümanlar yoğun bir manevî iklimde hayatlarını sürdürdükleri zaman dilimidir. Ramazan ayı Müslümanların kalplerine, evlerine ve yaşadıkları topluma yeni bir düzen getirmektedir.
Çünkü her bilinçli Müslüman, bu zaman zarfında elinden geldiğince daha ahlâklı, daha ibadetli, daha yardımsever olma gayreti içerisindedir ki, bu takdire şayan bir davranıştır. Ancak daha da önemlisi Müslümanın bu özelliklerini Ramazan sonrasında, Ramazan dışındaki onbir ayda da koruması ve geliştirmesidir.
Bu doğrultuda İslâm dini, insanlara ölüm gelinceye kadar kulluk etme vazifesini yüklemiştir. Ahlâklı olmak, dini vecibeleri yerine getirmek, inancı güçlendirmek, insanın yaşadığı her gün ile ilgili bir sorumluluktur.
Bu sorumluluk nasıl yerine getirilir? Bu konuda neler yapılabilir, nelere dikkat edilmelidir sorularının cevabını özellikle Razaman ayı sonunda kutlanan bayramdan sonra mutlaka aramalı ve bu yönde çaba sarf edilmelidir.
Anıtlar, geçmişte yaşanan önemli olayların anısını canlı tutmaktadır. Çoğu, fedakarlığı, vatanı savunurken hayatını kaybeden kahramanların yattığı toprakları anlatır. Tarihçiler ise, bu tarih parçacıklarını bir araya getirerek zamanın genel tablosunu..
On bir ayın sultanı mübarek Ramazan ayı yine kapımıza dayandı, bereketiyle geldi. Bu yüzden biz de "Merhaba ey şehr-i Kur'ân! Merhaba ey şehr-i sıyam! Merhaba ey şehr-i kıyam! Merhaba ey şehr-i gufran! Ve Merhaba ey şehr-i insan!" diyerek uzaklardan..
Rahip Lyubomir Bratoev, Berlin’deki Bulgar Ortodoks Kilisesi topluluğunun kuruluşunda yer aldı. Doğu Almanya’nın başkentine 1980’li yılların sonunda doktora eğitimi için geldi. Yurtdışında tipik bir Ortodoks Hıristiyan gibi gidebileceği bir kilise..