Ramazan-ı şerif, Müslümanlar yoğun bir manevî iklimde hayatlarını sürdürdükleri zaman dilimidir. Ramazan ayı Müslümanların kalplerine, evlerine ve yaşadıkları topluma yeni bir düzen getirmektedir.
Çünkü her bilinçli Müslüman, bu zaman zarfında elinden geldiğince daha ahlâklı, daha ibadetli, daha yardımsever olma gayreti içerisindedir ki, bu takdire şayan bir davranıştır. Ancak daha da önemlisi Müslümanın bu özelliklerini Ramazan sonrasında, Ramazan dışındaki onbir ayda da koruması ve geliştirmesidir.
Bu doğrultuda İslâm dini, insanlara ölüm gelinceye kadar kulluk etme vazifesini yüklemiştir. Ahlâklı olmak, dini vecibeleri yerine getirmek, inancı güçlendirmek, insanın yaşadığı her gün ile ilgili bir sorumluluktur.
Bu sorumluluk nasıl yerine getirilir? Bu konuda neler yapılabilir, nelere dikkat edilmelidir sorularının cevabını özellikle Razaman ayı sonunda kutlanan bayramdan sonra mutlaka aramalı ve bu yönde çaba sarf edilmelidir.
Trapezitsa, Bulgaristan’ın Ortaçağ’daki başkenti Tırnovgrad’ın (günümüz Veliko Tırnovo şehri) meşhur üç tepesinden biridir. Şehrin kuzeybatısında yer alan tepe, Ortaçağ’da Bulgar çarlarının ve Bulgar patriğinin sarayları yer aldığı Tsarevets tepesinin..
Güreş, çok eskilere dayanan bir beden terbiyesi ve spordur. Farklı dönemlerde farklı şekillerde ve türüne göre kurallara uyularak yapılan bu spor Türkler tarafından çok rağbet görmüştür. Mertlik, cengâverlik, güç ifadesi ve gösterisi olarak görülen ve ferdî..
İslâm dini, insan dünya ve ahiret saadeti ve huzuru, özellikle de ölümden sonra başlayan ve sonsuz bir hayat olan ahirette kurtuluş, güzel bir hayat ve yüce makamlar sağlamaktadır. Bunun gerçekleştirebilecek imkânları Allah Teâlâ insana sunmaktadır. Ama..