Camiler, insanın Yaradanına kulluğunu izhar ettiği ibadethane olmanın yanı sıra tarih, kültür ve sanat eseri olma özelliği da taşıyabilir. Bu özellikler, bazen küçük bir camide tezahür edebileceği gibi, bazı külliye türü camilerde de görülebilir. İlkine örnek olarak Dobriç ili Jeglartsi köyündeki Derviş Bey Camisini veya Burgas ili Sinirid köyündeki Çelebiköy camisi gösterilebilir. İkinci türden olmak üzere de Şumen şehrindeki Şerif Halil Paşa, nam-ı diğer Tombul Cami örnek olarak verilebilir. Vidin şehrindeki Osman Pazvantoğlu Camisi ise bunun diğer bir örneğidir.
Bu camiler, sadece içindeki mihrabı,minberi, kürsüsü ve mahfili ile dikkat çekmez, yani bir ibadet mekânı olmakla yetinilmemektedir. Sırtında taşıdığı asırlar bakımından tarihi değerler vardır, tarihî bilgiler vermektedirler. İç ve dış mimarilerindeki özellik ve güzellikleriyle sanatsal değere sahiptirler, farklı dönemlerin sanat ve estetik anlayışlarını aydınlatmaktadırlar. Ayrıca toplumun ve temsil ettikleri medeniyetin kültür kodlarını yansıtmaktadırlar. Bazen de farklı kültürlerin mezcedildiği, harmanlandığı birer sergi alanına dönüşmektedirler.
Öyleyse camilere biraz dıştan bakıp tanımaya çalışalım. Minare nedir, camide kütüphanenin ne işi vardır, şadravanlar ve çeşmeler camilerin içinde nasıl yer bulmuştur gibi sorulara kafa yoralım.
İnsanoğlu dünyada birtakım zorluklarla hep sınanmış, sınanmaya da devam edecektir. İnsan hayatının hikmetlerinden birisidir imtihan. Bu hakikate işaret babında Cenâb-ı Allah, çokça okuduğumuz Mülk/Tebareke suresinin 2. ayetinde şöyle buyurmuştur:..
Her ne denli yaşarsa bir kişi, Âkıbet ölmektir onun işi... Böyle özetleyip sonuca bağlıyor şair insanın dünya hayatını. Ve insan, istese de istemese de bu hakikatle bir gün muhakkak yüzleşiyor. Bu büyük hakikatle yüzleşmeyi ve sonrasını şair Yayhya Kemal..
20 Temmuz’da, yazın en sıcak günlerinde Ortodoks Kilisesi Eski Ahit peygamberi İlyas’ı anıyor. Eski zamanlardan beri onuruna kutlama ayinlerinin yapıldığı adına inşa edilen çok sayıdaki kiliseler Halkın İlyas peygambere duyduğu sevgi ve saygının..
1908 yılının 22 Eylül tarihinde Bulgaristan’ın bağımsızlığı ilan edildi. Bulgaristan’ın tarihinde tek başına gerçekleştirilen en cüretkâr eylem..