İlko Boyaciev ve Zapryan Momçilov, uyuşturucu bağımlılığın ne demek olduğunu çok yakından bilen, ancak bu engeli aşmayı başarabilen iki kişi. Şimdi İlko ve Zapryan, kendi tecrübelerinden yola çıkarak bu sorunla karşı karşıya olan başka insanlara yardım ediyorlar.
Stara Planina dağının eteklerinde Gabrovo yakınlarında bulunan “Aziz İliya” terapi merkezi geçen yılın ilkbahar aylarında tamamen kişisel kaynaklarla kurulmuştu. Yılbaşı gecesinde bu merkezde 18 kişi yeni yılı beraber karşıladı.
“Bağımlılara destek topluluğu” birliğinin kurucusu ve “Aziz İliya”da yardımcı danışman olarak çalışan İlko Boyaciev uyuşturucu bağımlılığını anlatırken şöyle konuştu:
“Bağımlı olmadan dahi hayatında bir değişimi başarmak kendi başına zor bir iş. Ben bu sorunu aşarken yanımda mentorlarım vardı, şimdiye kadar benim sorunumla karşılaşan birçok kişiye yardım ettim ve etmeye devam ediyorum. İnsanların bu tür bir sorun için profesyonel destek olduğu bilmesi önemli. Bu imkanlar küçümsenmemeli. İnsan tek başına bir bağımlılıktan kurtulamaz, bizler de bunun için buradayız, yardım etmek için.”
“Aziz İliya” merkezi, Dünya Terapi Toplulukları Federasyonu’nun modeline göre çalışıyor. Uyuşturucu bağımlılarına yönelik destek programı 9 ay boyunca devam ediyor. Bu güvenli alanda tedavilerinde daha büyük ilerleme kaydedenler sorumluluk alabiliyor, tedaviye yeni başlamış olanlara destek oluyor.
“Aziz İliya” merkezine gelenlerin çoğu uyuşturucu kullanımına daha çocuk yaşta başlamış kişiler. Merkezde kalan birçok kişi gibi Martin ve Kaloyan da uyuşturucuya çocuk yaşta başladıklarını ancak sekiz aydan beri hiç uyuşturucu almadıklarını ve “temiz” olduklarını paylaştılar.
Martin şöyle konuştu: “Evsiz, dostsuz, işsiz kalmıştım, beni ilgilendiren sadece bir şey vardı (uyuşturucu). İlk başlarda eski eşimden, ondan bundan dolayı uyuşturucu almaya başladım. Ancak artık uyuşturucu bağımlısı olmaktan yoruldum.”
Kaloyan ise radyomuza şunları paylaştı:
“Bende her şey yıkılmıştı, insan yokuş aşağı inmeye başlayınca çok kolay iniyor. Ne uyuşturucu ile ne de onlarsız yaşayabiliyordum. İşe gidecek halde değildim, uyuyamıyordum, yemek yiyemiyordum, bununla beraber uyuşturucu alacak param da yoktu. Benim gibi acı çeken ve kendini çaresiz hisseden bir tek annem vardı. Annem yardım arıyordu, ancak ben bu yardımı gerçekten kendim için istemediğim müddetçe yardım amacına ulaşmıyordu. Sözde kolay geliyor kulağa, ancak bunlar çok çaba, çok acı, kendinle mücadele ve çok öfke demek” diye paylaştı Kaloyan.
“Aziz İliya” merkezinde uyuşturucu bağımlılığından kurtularak hayatlarında yeni sayfa açmak isteyenlere, sorunların farkına varmak, kendilerini tanımak ve hislerle başa çıkmak için klinik psikolog, sosyal psikolog, bağımlılıklar hakkında tecrübesi olan danışman, psikiyatrist, art terapistin yer aldığı bir ekip yardımcı oluyor.
Bunun dışında, Martin’e göre, uyuşturucu bağımlılarının sürekli maruz kaldığı azarlama yerine anlayışla yaklaşmak büyük önem taşıyor:
“Bu merkezde grup terapisi sayesinde insanlar birbiri ile yakınlaşıyor. Neler ile mücadele ettiğimi anlayacak insanlar orda. Onları ailem gibi kabul ediyorum… dışarda olduğum ve “temiz olduğum” zaman, etrafımda beni kınamayacak ve ne hissettiğimi rahatça anlatabileceğim insanların olmasına ihtiyacım var” dedi Martin.
Martin ve Kaloyan, yeni insanlarla karşılaştıkları zaman “uyuşturucu bağımlısı” damgasından kurtulmaya çalışıyorlar. Bu bağlamda kendilerine yerel inisiyatiflere katılmak için belediye kendilerine yarımcı oluyor.
Ancak, merkezde ne kadar çok yardım alırsalar alsınlar, herkes kendi yolunu kendisi yürümesi gerekiyor, diye vurguladı İlko Boyaciev.
Kaynak: BNR Gabrovo muhabiri Velina Mahlebaşieva
Bulgaristan Radyosuna uyarlayan: Diana Tsankova
Çeviri: Özlem Tefikova
WWF-Bulgaria, "Doğaya Abone Ol" başlıklı yeni kampanyasında yaban hayatına destek çağrısında bulundu. Çevreciler, “Uluslararası Kırmızı Kitap” verilerine dayanarak, Bulgaristan'da büyük bir kısmı omurgasız olmak üzere 60 ila 65 bin arasında..
“Bulgarların anlatılmayan hikayeleri” projesi ülke içinde ve dışında büyük ilgi gördü 18 ülkeden Bulgarlar, yurtdışından 34 Bulgar okulu ve 8 üniversite eğitim görevlisi bu yıl ilki düzenlenen “Bulgarların anlatılmayan hikayeleri” programının..
Moldova’da 20 Ekim 2024 tarihinde ülkenin Avrupa Birliği’ne katılımın oylandığı referandumda Bulgarların yoğun olarak yaşadığı Tarakliya ve Gagavuz Özerk Bölgesi'nde halkın yüzde 90’ın üzeri “hayır” oyu verdi. Yine benzer bir şekilde bunların..
Dünya Prematüre Bebekler G ününde Ruse Hastanesi’nin Neonatoloji Bölümünde anlamlı bir etkinlik düzenlendi . Bölüm uzmanları radyomuza konuşurken..