Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

Baraj suları altında kalmış gizli hazineler: Ülkemizde bulunan batık köyler

Asparuhovo köyünün büyük bir kısmı “Tsonevo” barajının inşasından dolayı yok oldu, fotoğrafta görülen kilise ise yerliler tarafından su alacak alanından taşları tek tek daha yüksek bir yere taşındı.
Photo: „Batık miras“ Projesi

20. yüzyılın ortalarında düzinelerce Bulgaristan köyü sonsuza dek sular altında kaldı, köy sakinleri ise doğup büyüdükleri yerlerden zorla tahliye edildi. Komünist idaresi, barajların inşasına başladı, ancak bunu binlerce insan kaderinin pahasına yapıldı.

Bugün, barajların dibinde kalan bu hayaletimsi topraklar hakkında neredeyse hiçbir şey bilinmiyor.

Yer yer, kiliselerin veya mezarlıkların hüzünlü harabeleri hala suyun üzerinde duruyor, bu da bir hüzün ve telafisi olmayan bir kayıp hissi veriyor.

Bu köylerin akıbeti ne oldu, köy sakinlerine ne oldu?

„Studena“ barajının inşası nedeniyle kısmen yerinden edilmiş Popovo köyünün (Vitoşko) kilisesi.

Bulgaristan Bilimler Akademisi BAN Etnoloji ve Folklor bilim Enstitüsü'nden bir ekip, geçmişin perdesini kaldırmak için Bulgaristan'ın Batık Mirasının izini sürüyor.

Şimdiye kadar araştırmacılar, inşaatı sırasında 60'tan fazla köy ve birkaç evin bulunduğu mahallenin yerinden edildiği 23 baraj belirlediler. Çoğu geri kalmış dağlık bölgelerde, elektriği, yolu, dükkânı, doktoru olmayan yerlerdir...

Bu nedenle, göç her zaman zorunlu olmamıştır. Bulgaristan Bilimler Akademisi BAN Araştırma Ekibi Başkanı asistan dr. Lina Gergova’ya göre, birçoğu için daha iyi bölgelere taşınmak, modernleşme ve daha iyi bir yaşam şansı anlamına geliyordu.

Nerede adil, nerede değil, bu insanlara devlet tarafından tazminat verildi

„İvaylovgrad“ barajı ve kısmen yerinden edilmiş Malki Voden köyü.

Bazıları için evler inşa edildi, diğerleri mali yardım veya daha düşük fiyatlarla inşaat malzemelerini satın alma fırsatı elde etti.

“Ne yazık ki, bazı toprak sahiplerine çok düşük bir değerle tazminat verildi. Ayrıca, sosyalizm döneminde mali ve sosyal statülerini ciddi şekilde etkileyen TKZS üyeliğini kaybettiler” diye belirtiyor dr. Lina Gergova.

O ve ekibi, onlarca göçmek zorunda kalanların torunları ile bir araya geldi ve atalarının evlerinden ve topraklarından ayrılmayı kabul edemeyen insanların hikayelerini topladı.

Nasıl gitmek istemedikleri, barajın gerçekten evlerine geleceğine nasıl inanmadıkları ve örneğin “İskar” barajındaki köylerden birinde evlerini sular kaplayana kadar durduklarına dair hikayelerimiz var.

Ve “Yovkovtsi” barajının inşası sırasında köyü terk etmeyi reddeden ve oradan zorla tahliye edilene kadar tüm evler yıkıldığı için büyük bir şarap fıçısına yerleşen bir aile hakkında bilgimiz var” diye anlatıyor dr. Gergova.

İnsanlar inşaat malzemeleni kurtarmak için evlerini kendileri sökmek zorunda kaldılar. Ardından barajın dibini düzleştirmek için ağır makineler iş başında oldu. Ancak o zaman, bulanık baraj suları amansız bir şekilde köyün ve sakinlerinin beleğini yuttu. Ancak kiliselerin yapıları, kayıp hafızanın koruyucuları gibi kaldı.

Lina Gergova, bazı ilginç olaylara da ışık tutuyor: Ancak aynı adı taşıyan barajdaki Yovkovtsi köyündeki veya “Studen Kladenets” barajındaki Darets köyündeki kilise gibi, havaya uçurulmuş kiliselere de var.

„Yovkovtsi“baraj suları altında kalan Vitevtsi köyü mezarlığının kalıntıları.

Mezarlıklara gelince, bazen insanlar sevdiklerinin kalıntılarını topladı ve taşıdı. Örneğin, Jrebchevo köyü sakinleri kemikleri kazıp bir mezarlıkta topladı ve bir motelin yakınına gömdü. Oraya köylüler köyün bir anıtını da koydular. Ancak motelin çevresinde inşaat başlayınca anıt plaketi kayboldu.”

Bazı köyler, yapım aşamasındaki barajların kıyılarında bulunduğu için yetkililer, ulaşım nedenleriyle bu köyleri tahliye etti. Zamanla onlar da kayıplara karıştı.Malki Voden köyünde Aziz Georgi Kilisesi- köy 60'lı yılların başlarında „İvaylovgrad“ barajının inşaası sırasında kısmen yerinden edildi.

“Köylerin yok edilmesi çok üzücü, ancak barajların sadece evsel su temini için değil, aynı zamanda Bulgaristan'ın elektrifikasyonu, sanayi su temini, sulu tarım için de getirdiği büyük faydaları unutmamalıyız - bu çok büyük bir değer.

Belki de bütün bu fedakarlıklara değerdi.İşte tam da bu şekilde insanlar kendilerini ortak çıkar için feda etmeleri gerektiğine ikna oldular.

Propaganda da olsa folklor ilkesine göre bestelenen bu tür şarkılar bile var.

Örneğin, Studen Kladenets Barajı'nın faydalarını ve herkesin bir barajı ve suyu olmasının ne kadar güzel olacağını anlatan ve 1954 yılında kayda alınan Türkçe şarkılara rastladık

Fotoğraflar: Potopenoto nasledstvo 

Çeviri: Şevkiye Çakır


Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Doç. Spas Taşev

Arnavutluk’ta Bulgarların yaşadıkları bölgelerin idari özerkliği olmalı

Arnavutluk’ta yapılan son resmi nüfus sayımı verilerine göre, Bulgar azınlığı ülkedeki en büyük azınlıklardan biridir. 7057 kişi kendisini Bulgar olarak tanımladı. Karşılaştırma yapacak olursak 23 bin kişi Yunan, 12 bin kişi Mısırlı, 9813 kişi..

Eklenme 19.11.2024 06:05

Bulgar Noel ağacı Chicago’daki Bilim ve Sanayi Müzesi’nde yeniden parladı

Bulgar süslemeleriyle parlayan Noel ağacı Chicago’daki Bilim ve Sanayi Müzesi’nin merkezinde yerini aldı. “Rüzgarlı şehir” Chicago’da yaşayan Bulgarlar, üst üste beşinci kez, 30 binden fazla renkli ışık ve yüzlerce aksesuarla Bulgar Noel ağacının..

Eklenme 16.11.2024 10:10

“Bulgarların anlatılmamış hikayeleri” programı, yurt dışındaki önemli yurttaşlarımızın mirasını aile yadigarı olarak topluyor

Eğitim ve Bilim Bakanlığı’nın yenilikçi eğitim programının başarılarını gösteren sıra dışı forumu ü lkemizin adını dünyaya duyuran değerli Bulgar bilim adamların, girişimcilerin, mühendis ve ressamların “anlatılmamış hikayelerinden” oluşan kısa bir..

Eklenme 14.11.2024 06:05