Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

İgnajden yortusunun anlamı – çocuk kalbinin saflığını takip etmek

Photo: pravoslavieto.com

Bulgar halk takviminde İgnajden, Ortodoks Kilisesi’nin 20 Aralık’ta kutladığı bir halk ve dini bayramıdır. Bu gün, MS 108 yılında Roma İmparatoru Trajan yönetimi sırasında şehit düşen Yuhanna’nın öğrencisi, "Tanrı kuşanan" Antakyalı Aziz İgnatius’u anma günüdür. Kilise tarihçisi Sokrates, ayinlerde meleklerin iki zıt taraftan Kutsal Üçlü’yü yücelttikleri gibi ilahi ezgileri ilk uygulayan Antakya’nın üçüncü Piskoposu Aziz İgnatius olduğunu yazıyor. Aziz için kullanılan  “Tanrı kuşanan” sıfatının kaynağına gelince birbirinden farklı bilgiler var. Ortodoks Kilisesi’ne göre bu sıfat şehit olması ve Hz. İsa’ya olan olağanüstü bağlılığı ile alakalıdır.

Bulgaristan topraklarında aziz ile ilgili Evanjelist rivayetler kış gündönümü, yeni ile eski yıl arasındaki geçişin başlangıcı ile ilgili halk inanışları ve gelenekleriyle iç içedir. Bu bağlamda, bu günde eve gelen ilk misafire ev sahipleri  özel ilgi göstermektedirler.

Şumentsi köyünde İgnajden geleneği

Bulgaristan Bilimler Akademisi Etnografya ve Folklor Enstitüsü’nde baş asistan İliya Vılev'e göre, İgnajden yortusunda “polaznik” olarak adlandırılan ve evin kapısından giren ilk kişi ile ilgili rivayetler halk geleneğinde yaygındır.

"Sabahleyin, evin hanımı evi temizlik ve ilk misafire hazırlamak için genellikle erken kalkar. Eve nasıl bir misafir girerse yılın da böyle olacağına inanılır. Burada aslında ilginç olan, bu günde sıkça misafirliğe gitmekten kaçınılmasıdır. Bunun sebebi insanların iyi ya da kötü “polaznik” olarak anılmaktan kaçınmalarıdır. Ev sahibenin misafiri nasıl algıladığı ve misafirin haneye nasıl davrandığı da önemlidir. Geleneğe göre girdiği eve refah ve bereket getirmesi için varlıklı, sağlıklı, mutluluk ve refah içinde yaşayan bir insan davet edilir. Bir çocuğun evin eşiğinden geçmesi de güzeldir. Saflığı ve masumiyetinden dolayı çocuk beklenen bir misafirdir.”

Razgrad Etnografya Müzesi'nde  öğrencilerin canlandırdığı İgnajden geleneği

İliya Vılev, İncil'de yazılanları ve öğrencilerini çocuk gibi temiz ve iyi niyetli olmaları konusunda uyaran Hz. İsa’nın sözlerini hatırlatarak: “Aziz İgnatius aslında Hz. İsa’nın kucağına koyduğu çocuktur” diye belirtiyor. Araştırmacı,  İsa’nın Matta İncili’ndeki (18:1-5) şu sözlerini iktibas ediyor: “Yolunuzdan dönüp çocuklar gibi temiz olmazsanız, Göklerin Egemenliği’ne asla giremezsiniz. Kim bu çocuk gibi alçak gönüllü olursa, Göklerin Egemenliği’nde en büyük o’dur. Böyle bir çocuğu benim adım uğruna kabul eden, beni kabul etmiş olur.” Bu bağlamda halk arasında, yetişkinler gibi art niyeti olmayan çocuğun İgnajden’de anılan “Tanrı kuşanan” Aziz İgnatius’u hatırlattığı anlayışı var. Bundan dolayı, çocuk en güzel misafirdir.”

Sitovo Halk okuma evinde İgnajden geleneği

“Aslında geçmişte, bir dereceye kadar daha inançlı ve biraz da batıl inançlıydık. Ritüeller tarım, hayvancılık ve geçimden ibaret olan gülük yaşamı ve gerçekliği takip ediyordu. Günümüz tecimsel dünyada inanç çarpıtılmıştır. Ritüellerin görünen tarafını yapıyoruz ancak neden yaptığımızı düşünmüyoruz. Bunun hakkında düşünmek iyidir. Genelde inancın açıklanması zordur. Dolayısıyla  okuyup ve okuduklarımızı uyguyalarak idrak etmeliyiz.  Biz, Hıristiyanlar olarak boş batıl uygulamalara önem vermemeliyiz ve kısmet için sadece görünüşte ritüeller yapmamalıyız. Kalbimizi arındırmamız önemlidir. İgnajden’de tutulan perhiz ve sade etsiz yemeğinin anlamı da budur- Hz. İsa’nın doğuşuna hazırlanmak.“

İlgili yazılar:

Foto: pravoslavieto.com, BTA, Bölgesel Uzman Danışma ve Bilgi Merkezleri "Çitalişta" Bölgesel Uzman Danışmanlık ve Enformasyon Merkezleri - Silistre, "Vızrajdane" Halk okuma evi - Sitovo köyü
Çeviri: Ergül Bayraktar


Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

“KvARTal" festivali Eski Sofya’yı şehrin merkezinde canlandırıyor

Bir zamanlar sıra dışı bir semt vardı. Şehirdeki yaşamı birbirine bağlayan Dvoretsa( Kraliyet Sarayı) ve tren istasyonu arasındaki ana yolda bulunduğu için Eski Sofya buradan başlıyordu. Bu alanda insanlar yalnızca buluşup sohbet etmekle kalmadı, aynı..

Eklenme 13.09.2024 05:35

Bulgaristan’ın bir kamu düzeninden diğerine geçişin 80. yıldönümü

9 Eylül’de, Bulgaristan tarihinde, temelde kökten farklı bir kamu düzeninden diğerine geçişin 80. yıldönümü kutlanıyor - Bulgaristan Krallığı’nın sonu ve Bulgaristan Halk Cumhuriyeti’nin başlangıcı . 2. Dünya Savaşı’nın ortasında,..

Eklenme 09.09.2024 10:51

Birleşme'nin Yüceliği ve “Birleşmecilik sendromü” sonuçları

6 Eylül 1885 tarihinde Bulgar Prensliği ve Doğu Rumeli toprakları birleşerek, Bulgaristan tek bir devlet olarak Avrupa haritasındaki yerini alıyor.  Sofya “Sv. Kliment Ohridski” Üniversitesinden tarihçi Prof. İvan İlçev..

Eklenme 06.09.2024 04:40