İlk bakışta bu koyun cinsinin Bulgaristan’ın dağları ve meralarında otlayan diğer koyun cinslerinden pek farkı yok. Fakat bu koyun yok olmaya yüz tutuyor. Size şimdi “Orta Koca Balkan” koyun cinsini tanıtacağız. Eskiden bu koyun cinsi, Koca Balkan’ın orta kısımlarında, Bulgaristan’ın en genç parkı “Bılgarka”nın bulunduğu topraklarında çok yaygındı. Aslında yokolmaya yüz tutmuş bu koyun cinsinin doğadaki dengenin korunması için çok değerli olduğu ortaya çıktı.
İşte bundan dolayı bir grup çevreci, bu koyun cinsinin canlandırılması için ciddi ciddi çaba sarfediyorlar.
“Orta Koca Balkan” koyun cinsi boy açısından küçük, ancak son derece hareketli oluşundan dolayı Koca Balkan’ın dik kayalarında rahatlıkla tırmanabiliyor. Bunun dışında sütteki yağ oranı, koyunlarda rastlanan ortalama yağ oranından çok daha yüksek. Yününden ise hiç bahsetmeyelim, çünkü bazı koyun cinslerinde 20-22 santimetreyi ve daha fazlasını buluyor. Ama en önemlisi, “Orta Koca Balkan” koyun cinsinin hayatta kalma içgüdüsü çok güçlü olunca hastalıklara da son derece dirençli bir yapıya sahip. Asıl sorun, ülkemizde hayvancılık sektörünün dibe vurmasıyla birlikte bu söz konusu koyun cinsi Koca Balkan dağının meralarından yok olmasından ibaret. “Bılgarka” Milli Park yöneticileri, WWF-Bulgaria (Dünya Doğayı Koruma Vakfı Bulgaristan) meslekdaşlarıyla birlikte yerli koyun cinsinin tekrar bu meralarda boy göstermesi yönünde proje üzerinde çalışıyorlar.
Peki Koca Balkan dağının bu kısmında söz konusu koyun cinsinin canlanırılması neden o kadar önemli?
WWF-Bulgaria temsilcisi Rayna Popova “Çünkü Koca Balkan’ın bu kısmında meralar çalılar tarafından işgal ediliyor” diye cevap veriyor ve şunları ekliyor:
“Bu söz konusu meralar, tarla sıncabı gibi son derece sembolik hayvan türlerine hayat vermiş. Ve koyunlar bu meralarda gezip otları otlarken aynı zamanda da buralarını işgal eden çalıları da otluyorlar. Böylece koyunlar bu bölgenin hayvan ve bitki türlerinin yokolmasına izin vermiyor.”
Şu anda Orta Koca Balkan koyun cinsiden on kadar kuzu, Koca Balkan dağının Glutnitsite köyü yakınlarında otluyor. Çevreciler, “Rahat olun, bölgede kurtlar gezmiyor” diye bizi rahatlatıyorlar. Bir zamanlar yerli koyun sürülerine saldıran kurtlar kalmamış. Diğer taraftan küçük kuzular, daha 2014 yılının Kasım ayında satın alınmıştır veteriner protokolü eşliğinde.
Rayna Popova şunları belirtiyor:
“Kuzular daha Ocak ayında dünyaya gelmiş, Mayıs ayında ise anne sütünden kesilince ve meraya çıkarılma zamanı gelince, onları Glutnitsite köyü yakınlarında “Bılgarka” parkı bölgesinden bir çobana teslim ettik. Söz konusu çiftçi ile anlaşması olan sivil toplum örgütü ile yakın ilişki halindeyiz. Satın alınan kuzular çiftçiye karşılıksız olarak teslim edildi, koyun cinsinin soyunu koruyacağı ve başka koyun çinsleriyle eşleştirmeyeceği şartıyla. Herşey yolunda giderse ilerde bu halkayı kapatmayı düşünüyoruz. Öyle ki, koyunlardan elde edilen süt ve yünüyle organik ürün sonucunu elde etmeyi düşünüyoruz.”
Şu anda çevreciler, projeyi deteklemek amacıyla yardım kampanyası başlattılar. Paralar, Glutnitsite köyü yakınlarındaki otlayan kuzu sürüsüne küçük kuzuların satın alınması ve katılması amaçlanıyor. WWF-Bulgaria gelecek yıl sürünün hayli fazla olup burada küçük kuzuların doğmasını amaçlıyorlar.
Rayna Popova son olarak “Doğada mevcut süreçlerin sürünün sayı açısından artmasında yardımcı olacağını umuyoruz. Sonuç olarak da, bölgede meraların en kısa zamanda eski halini almasına bel bağlıyoruz” dedi.
Çeviri: Şevkiye Çakır
Batı ve Orta Avrupa Metropoliti Anthoniy ve BNR Genel Müdürü Milen Mitev, Bulgar Ortodoks Kilisesi Batı ve Avrupa Metropolitliğinin Almanya'nın başkenti Berlin'deki merkezinde bir İşbirliği muhtırasını imzaladılar. Batı ve Orta Avrupa..
Eğitim ve Bilim Bakanlığı tarafından verilen bilgiye göre 12. sınıf öğrencisi olan Alexandra Petkova, çalışmalarını Stokholm’da düzenlenen Nobel ödüllerini takdim töreni kapsamında tanıtmak için bütün dünyadan seçilen 20 genç arasında yer aldı...
Bulgaristan’ın Koca Balkan eteklerinde yer alan Gabrovo şehrindeki Aprilov Lisesi 2025 yılında 190. kuruluş yıldönümünü kutluyor. 14 Ocak 1835’te açılan ülkemizdek i ilk laik okul olan ve Lancaster öğretim sistemini uygulayan Gabrovo okulunun..
Bundan t am 3 yıl önce, 24 Şubat'ta Rusya'nın Ukrayna'yı işgali başladı . B u olay, II. Dünya Savaşı'nın sona ermesinden 77 yıl sonra..