"Selanik ve Bulgarlar - Tarih, Bellek, Çağdaşlık" albümü başkentte tanıtıldı. Bu baskı ile bu konudaki projenin ilk bölümü tamamlanmış oldu. Proje, Bulgaristan Bilimler Akademisi Balkan Araştırmaları Enstitüsü ve Devlet Arşivleri Ajansı arasında işbirliği içerisinde gerçekleştirildi.
Baskıda, kentteki Bulgar toplumu ile ilgili en geniş bilgi ve fotoğraf yelpazesi yer alıyor - ailelerden ve zanaatlardan Mason locasına, eğitim kurumlarından devrimci örgütlere kadar. Projenin üç ana hedefi var. İlk olarak, Bulgar toplumuna Selanik'teki tarihi Bulgar varlığını hatırlatmak. İkincisi, Bulgar toplumunda yer ettiği şekilde, şehrin hatırasını yaygınlaştırmak. Ve son olarak, kentle ilgili çağdaş Bulgar girişimlerini siyasi, ekonomik ve kültürel açıdan sunmak. “Kökü olmayan biri, köksüz bir ağaç gibidir” – diyor Balkan Araştırmaları Enstitüsü'nden proje yöneticisi doç. Yura Konstantinova.
“Ne olduğuyla ilgili bir hatıramızın olmaması mümkün değil. Üzerine basabileceğimiz dayanağımızın, sırtımızı yaslayabileceğimiz insanların ve değerli hatıralarımızın olması gerekir.” diyor Konstantinova. Kasabadaki Bulgar topluluğunun kökenleri çok eskilere dayanıyor, ancak albüm en çok belgeye sahip olan 19. yüzyılın başından günümüze olan dönemi kapsıyor, diye anlatıyor doç. Konstantinova. Selanikli Bulgar toplumunun kalkınması 1878'den sonraki döneme ait. Osmanlı-Rus savaşının sonucu olarak, Bulgaristan'ın kuzey kısmı Osmanlı himayesinden kurtuldu, fakat bütün Makedonya ve Ege, Selanik şehri dahil, Osmanlı İmparatorluğu'nda kaldı. Batı Makedonya ve çevre bölgelerinden pek çok Bulgar, refah ve güvenlik arayışı ile Selanik'e yerleşir.
Hangi ünlü Bulgarlar Selanik ile bağlantılıdır?
“Bu, projemizin hedeflerinden biriydi - Bulgar toplumunun şehirle bağlantı kurduğunu anlamak” – diyor Yura Konstantınova. “Slav yazısı yaratıcıları olan Selanikli Aziz Kiril ve Metodiy kardeşlerin en büyük popülariteye sahip olacağını düşünürdük. Ancak çok çalışarak, Selanik Erkek, Kız ve Ticaret liselerinin mezunları olan Bulgarlar ve onların varisleri, en çok Selanik'te Bulgarların anısını saklayanlar olduğunu saptadık.”
Mesela,Osmanlıya karşı mücadele için Makedon - Еачихе Devrimci Teşkilatı Erkek Lisesi'nde kurulmuştur.
Projenin en önemli amacını sorduk doç. Konstantınova’ya.
“Bulgar arşivlerindeki kişisel hikayeleri araştırmakla kalmıyor, aynı zamanda çok geniş bir dinleyici kitlesine hitap ederek, vatandaşların bizimle iletişime geçmesine ve hikayelerini bize anlatmasını sağlıyoruz.
Aile arşivlerinden bize dijital materyaller, fotoğraflar temin etmelerini istiyoruz. Bu belgeselde zaten böyle insanların olduğunu göreceksiniz. Ve gerçekten, bugün Bulgaristan'da ya da yurt dışında yaşayan herkese seslenmek istiyorum - soylarının hatırasını korusunlar” – diyor Bulgaristan radyosu için doç. Konstantinova.
Bu projenin, Selanik'te bugünkü Bulgarları inceleyen tek proje olduğunu da sözlerine ekliyor.
Devlet Arşivleri Dairesi Başkanı doç. dr. Mihail Gruev, kitabın oluşturulmasında çalışan tüm meslektaşlarını ve arkadaşlarını kutladı.
“Albüme bakıldığında sadece siyasi tarihin, ulusal farkındalık mücadelelerinin ve Selanik'teki Bulgar toplumunun kabullenilmesinin sunulmadığını görülecek” – diyor Gruev. “Selanik'in kültürel, sosyal, politik ve ekonomik yaşamının çok geniş bir yelpazesi görülecek. Ve çok uzun bir perspektifte. İlk belgeler 18. yüzyılın başına ait ve son belgeler ise Boyko Borisov-Cipras'ın buluşmasıyla sona eriyor” diyor Gruev.
Gerçek şu ki, Selanik tarihi aynı zamanda Bulgaristan ile Yunanistan arasındaki bir takım çatışmalarla da bağlantılı. “Ancak bu sayfa geçmişte kalmalı”, diyor, bugünlerde Selanik'te yaşayan Bulgarlardan biri olan yazar Elena Peeva-Nikiforidis. “Sofya ve Bulgaristan'daki Rumlar için Yunan tarafının böyle bir kitap çıkarması çağrısında bulunuyorum,” diye ekliyor Nikiforidis. Kendisi, Yunanlı bir kadının, ödeme dahi istemeden bir Bulgarca masal kitabını Yunancaya çeviren özverili faaliyetinden söz etti. Ayrıca Paisiy Hilendarski’nin "Slav-Bulgar Tarihi"ni ve Aleko Konstantinov'un "Bai Ganyo" adlı klasik eserini de çevirdi. “Burada sınırların nasıl ortadan kalktığını görüyor musunuz?” diye söyleşiyi tamamlıyor Elena Peeva-Nikiforidis.
Fotoğraflar: Devlet Arşivleri, Tıpkovi ve Raya Zaimova aile arşivi , New York& Thessaloniki, 1994 aile arşivi
Çeviri: Habil Habilov
Şirin dilimiz Türkçedeki bir yere birlikte yerleşmek ve birlikte yaşamak anlamlarına gelen konmak ve konuşmak kelimelerinden türeyen komşu kelimesi, çok önemli bir sosyal yapıyı ifade eden komşuluk kelimesinin de temelinde yatmaktadır. Arapçada bu keilmenin..
Dualarıyla insanların ruhlarını kurtaran Hz. Meryem’i Gerçek Yaşamın Annesi olarak adlandırıyorlar. O, Yaratıcı’dan sonra herkesin ona yöneldiği en sevilen ve en yüceltilendir. Hristiyanlar, 15 Ağustos’ta Meryem’in Göğe alınışı (yükselişi) yortusunu..
Meryem Ana’nın göğe yükselişinin kutlandığı günden önce K ü stendil’de “Panagia- ekmeğin yükselişi” adı altında ritüel ekmeklerin sergisi açıldı. Panagia- Meryem Ana’nın, ekmeğin yükselişi ve ekmeği paylaştırma geleneğinin adıdır. Bu günde gelenek..